Reutlinger General Anzeiger: Aşırı sağ tehlikesi yeni ortaya çıkmadı

Almanya’da iç istihbarattan sorumlu Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın dün açıklanan 2018 yılı raporuna göre aşırı sağ eğilimli vatandaşların sayıları arttı. Buna dayalı olarak aşırı sağcı şiddet olaylarında da gözle görülür bir yükseliş kaydedildi. Raporda 2017’de 28 aşırı sağcı şiddet eyleminin gerçekleştirildiği kaydedilirken, 2018’de bu sayının 48’e yükseldiği vurgulandı. Raporun açıklanmasından sonra Almanya’daki ırkçı terör yapılanmaları ile ilgili tartışmalar yeniden gündeme taşındı.

Passauer Neuer Presse gazetesinin konuya ilişkin yorumu şöyle:

“Şu anda aşırı sağcı şiddetin ön plana çıkmasının nedeni Walter Lübcke cinayeti. Eski valinin siyasi saiklerle işlenen bir cinayete kurban gittiğinin anlaşılmasının yarattığı korku, mevcut aşırı sağcı yapılanmaların ne denli tehlikeli olabileceklerini bir çok kişinin bugüne dek kabul etmemiş olmasından dolayı daha da arttı. Şimdi artık ırkçı Nasyonal Sosyalist Yeraltı Örgütü’nün (NSU) ve arkasındaki ideolojinin bir istisna değil, sürekli var olan bir şiddet potansiyeli taşıdığı gerçeği yavaşça ortaya çıkıyor. 13 bin şiddet eğilimli aşırı sağcının var olduğu gerçeği yeni bir toplumsal dayanışma ihtiyacını ortaya koyuyor. Verilecek en önemli mesaj, ‘Vatanseverler biziz, yıkıcı ve öldürücü milliyetçiliğin temsilcileri olan sizler değil’ olmalı.” 

Aşırı sağcı tehdit unsurları Reutlinger General Anzeiger gazetesinin yorum köşesinde ele alınıyor:

“Anayasayı Koruma Teşkilatı raporunda bu kez aşırı sağcı şiddet olaylarında yaşanan artışa dikkat çekilse de, bu aşırı sağ içerikli tehlikenin yeni ortaya çıktığı anlamına gelmez. Ancak iki husus endişeye yol açıyor. İlki, anonim ölüm tehditlerinin ve sözlü tacizlerin Kassel Bölge Valisi Walter Lücbke cinayetinde olduğu gibi aniden eyleme dönüşmesi. Diğer husus da, gerek Lübcke cinayeti sonrası gerekse NSU cinayetleri ile ilgili tutuklananların ortaya çıkardığı aşırı sağcı suç örgütlenmeleri gerçeği. Bunların arkasında etkin örgütler olmasa bile bir takım tehlikeli işbirliklerinin mevcut olduğu bir gerçek.”

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek açılan davada bugün hakim karşısına çıkıyor. Kaftancıoğlu hakkında 17 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Süddeutsche Zeitung Kaftancıoğlu hakkında açılan davaya ilişkin bir analize yer veriyor:

“2018 yılının başında, yaklaşık 100 yıllık Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) İstanbul il başkanlığına ilk kadın olarak seçildiğinde hemen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dikkatini çekmişti. Partisinin meclis grubunda tam 27 dakika boyunca muhalif politikacı üzerine bir konuşma yapmıştı. Aslında bir kişi hakkında bu kadar uzun çok nadir konuşur. Erdoğan, Canan Kaftancıoğlu’nun günün birinde kendisine yaşamı zorlaştıracağını o zamanlar anlamış olmalı. Ona ‘terörist’ dedi, hatta kocasının ‘domuz eti yediğini’ anlattı. Böylesi bir ithamla, bir Müslümanın adını çıkarmak mümkündür.”

G20 Liderler Zirvesi, Japonya’nın Osaka kentinde bugün başladı. Türkiye’nin de aralarında bulunduğu G 20 ülkeleri dünya ekonomisinin yüzde 85’ini, ticaretinin de yüzde 75’ini oluşturuyor. Zirvede temel olarak küresel ekonomideki temel riskler ele alınıyor. Frankfurter Allgemeine Zeitung‘da konu ile ilgili yayınlanan yorumda zirvede görüş ayrılıkları ve çıkar çatışmalarına çözümlerin de aranacağına işaret ediyor:

“Donald Trump yine başardı. Haftasonunda Çinli mevkidaşı Şi Jinping ile Japonya’nın Osaka kentinde yine bir araya gelecek. Trump, Çin’i yeni gümrük vergileriyle tehdit edince iki liderin görüşmesi de çok büyük bir anlam kazandı. Belki de Buenos Aires’deki bir önceki G20 Zirvesi’nde sergilenen uzlaşı çabalarından çok daha fazlası daha güçlü olarak bu zirvede tezahür edecek… Sonuçta zirvenin savunucuları, resmi görüşmeler dışında liderlerin kendi aralarındaki özel konuşmaların önemine dikkat çekiyorlar.”      

DW/TY,JD

© Deutsche Welle Türkçe

 

EN SON EKLENENLER