RTÜK üyesi Öngel: TV’lerin kapatılması darbe uygulamasıdır

OHAL’in uzatılması istenen toplantının yapıldığı saatlerde 20 Televizyon ve Radyo kapatıldı. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş Başkanlığı’nda yayınları izlemek için oluşturulan komisyonun talebi doğrultusunda 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye (KHK) dayanarak aralarında Türkiye’de Kürtçe yayın yapan tek çocuk kanalı olan Zarok TV’nin yanı sıra yine Kürtçe yayınları ile bilinen Azadi, Jiyan, Denge TV, muhalif kanallar Hayatın Sesi ve Van TV gibi TV kanalları ile İstanbul’da yayın yapan Yön Radyo, Mersin’de SES ve Adana’da Radyo Dünya’nın da aralarında bulunduğu kapatılan kanal ve radyo sayısının 20 olduğu öğrenildi. 

RTÜK üyelerinin bile bilgi sahibi olmadığı ve konuya ilişkin bilgi alamadığı gelişmeler sonucunda radyolar mühürlendi, TV kanalları karartıldı. RTÜK İzin Tahsisleri Daire Başkanlığı’nın imzası ile kapatılan TV kanallarının lisanslarının iptal edilmesinin de gündemde olduğu öğrenildi. 

‘MEDYANIN SUSTURULDUĞU SÜRECE GİRİLİYOR’

Kanalların kapatılmasına tepki gösteren RTÜK üyesi Ersin Öngel, RTÜK’ten lisanslı olan bu kuruluşların aynı zamanda RTÜK denetimine tabi olduğunu hatırlattı. Öngel, “Bu yayınlar zaman zaman yayın içeriklerinden dolayı ceza almaktadır. Denetim süreci devam ederken, bu yayınların OHAL ve KHK kapsamında kapatılmış olması medya özgürlüğüne darbedir. Hukuka aykırı yapılan bir işlemdir. Ne yazık ki Türkiye, medyanın tümden susturulduğu, basın özgürlüğünün tamamen ortadan kaldırıldığı bir sürece giriyor” değerlendirmesinde bulundu. 

Öngel, basına yapılan bu müdahalenin darbe gecesi yaşananları hatırlattığını da belirterek, şöyle devam etti: “Radyo ve televizyonların gece yarısı kapatılıp kapılarına mühür vurulması, darbe uygulamasını andırmaktadır. Türkiye sözün bittiği noktada bulunuyor.” Bu yayınlarla ilgili kapatma kararının RTÜK üyelerinin bilgisi dışında gerçekleştirildiğinin altını çizen Öngel, tepkisini şöyle sürdürdü: 

“Bu yayınlarla ilgili kapatma kararı RTÜK üyelerinin bilgisi dışında gerçekleştirilmiştir. Bu kararla aynı zamanda RTÜK’ün denetim yetkisi elinden alınmıştır. Eğer yayınlar KHK ile kapatılacaksa anayasal bir kurum olan RTÜK’ün varlığının da bir anlamı kalmamaktadır. Kuruluşlara kapatma kararı ile ilgili bir tebliğ yapılmamış olması hukuka aykırıdır. Demokrasi için basın özgürlüğü yaşamsaldır; hukuktan, özgürlüklerden yana olan herkesin basın özgürlüğüne sahip çıkması gerekir. 

KÜRTÇEYE KARŞI ATILAN BİR ADIM

Kapatılan kanallarının tamamının muhalif ve anadilde yayın yapıyor olması anadilde yayıncılığa vurulan bir darbedir. Avrupa Birliği reformları kapsamında Türkiye’de 2002 yılında yapılan değişiklikle anadilde yayıncılık yasal güvence altına alınmıştı. Ancak bu gün itibariyle bu güvence ortadan kaldırılmış oldu. Zarok TV Türkiye’de Kürtçe yayın yapan tek çocuk kanalıdır. Çocuk kanalının dahi güvenlik gerekçesi ile kapatılmış olması Türkiye’nin hukuktan, adaletten özgürlüklerden farklı dil, kültür ve çoğulculuktan Avrupa Birliği değerlerinden giderek uzaklaştığını göstermektedir.” (DİHA)
 

EN SON EKLENENLER