SZ: Trump Amerikan demokrasisi için en büyük tehlike

Münih’te yayımlanan Süddeutsche Zeitung’daki yorumda, ABD Başkanı Donald Trump’ın yedi Müslüman ülkenin vatandaşlarına giriş yasağı getirmesi, Washington’daki yeni yönetim stilinin bir işareti olarak değerlendiriliyor.

“Trump, kendi iktidarı ile mahkemenin gücünü karşı karşıya getirmeye hazırlanıyor. Kongre teorik olarak Trump’ın elinde bulunuyor, ama sadece teorik olarak. Cumhuriyetçi her vekil ve senatörün Trump’a sadık mı kalacağı yoksa karşı mı koyacağı konusunda hızla karar vermesi gerekiyor. ABD’ye giriş tartışmaları, Washington’daki, ülkeyi bölen dünyayı kutuplaştıran, yeni yönetim stiline dair erken ama son olmayacak bir örnek oluşturuyor. Amerika çalkalanıyor ve Trump iktidarının her dakikasının tadını çıkartıyor. Trump’ın çatışmaya hazır duruşu, uluslararası bir kriz durumunda nasıl bir tutum izleyebileceğine dair karanlık bir önsezi oluşturuyor. Ancak Trump en büyük tehlikeyi Amerikan demokrasisi için oluşturuyor. Çünkü buna saygı duymuyor.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung’daki yorumda da ABD Başkanı Trump’ın bazı Müslümanların ülke girişini yasaklayan kararnamesi ele alınıyor:

“Yedi Müslüman ülkenin vatandaşlarına ülkeye giriş yasağı getirilmesinin ABD’deki hukuka ve yasalara aykırı olup olmadığı, anayasayı ihlal edip etmediği konusu yakında açıklığa kavuşacak. (Washington) kararnameye itiraz için mahkemeye başvuran ilk eyalet oldu. Şimdi bir hukuk devletinde alışık olunduğu gibi mahkeme, kuşkusuz ABD’nin itibarını zedeleyen ve yeni başkanın yetkinliğine, mantığına ve ihtiyatına ilişkin kuşkuları pek de gidermeyen bu konu üzerinde karar verecek. Öfke büyük, protestolar giderek artıyor. Doğru yaptığını düşünen Trump kendini bir mücadele içinde görüyor. Ve bu durumda sadece, onun için de Amerikan siyasetinin temellerinden olan kuvvetler ayrılığı ilkesinin geçerli olması umulabilir. Trump ciddi bir şekilde ülkeyi yönetmek istiyor mu ve yönetebilecek durumda mı?”

Freiburg’da yayımlanan Badische Zeitung’daki yorumda ise ABD Başkanı Donald Trump’ın siyaseti ile birlikte danışmanlarından birinin Almanya’yı euro kurunu düşük tutarak ticaret ortaklarını suistimal ettiğini öne sürmesi işleniyor:

“Trump’ın yanlıları kutlama yapıyor. İdollerinin Amerika’nın temel değerlerini ayaklar altına alması, uzun vadede güvenliği artıracak yerde azaltacak bir siyaset izlemesi, onları hiç rahatsız etmiyor, Trump’dan zaten rahatsızlık duymuyorlar. Trump kısa vadede çok faal olabildi, sporda buna rakibini sıkıştırmak deniyor. Ancak Trump’ın bütün dünyayı veya en azından zarar vermek istediği rakiplerini karşına alması hiç de akıllıca değil. Hatta bu durum Almanları da etkiliyor. Almanya’nın, ABD’nin ticaretini zarara uğratmak için euro kurunu yapay bir şekilde düşük tuttuğu iddiaları akıl almaz bir saçmalık. Ancak bu iddia kuşkusuz bir meydan okuma. Bu başkanlık icraata hızla başlıyor.”

Neue Osnabrücker Zeitung’daki yorumda ABD Başkanı Donald Trump’ın izlediği siyasetten duyulan kaygı dile getiriliyor.

“Donald Trump’ı frenlemek mümkün değil. Kim onun biraz ara vereceğine inanırsa, yanılır. Yeni Başkan bu tutumunu devam ettirirse, ABD’yi tanımak artık mümkün olmayacak. ABD geleneksel olarak kendisini özgürlüğün simgesi olarak görüyordu. Ancak Trump’ın koyduğu engeller on binlerce insanın umudunu suya düşürdü. Hukuku savunmak, adil olmak yerine milyonlarca Müslüman’ın tamamını ayrımcılığa uğratıyor. Ekonomik açıdan da çöküşe götürecek bir siyaset izliyor. Serbest dünya ticareti yerine duvarlar örmeye ve korumacı olmaya çalışıyor. Böylelikle ABD tehlikeli bir izolasyon ile karşı karşıya kalma tehditi yaşıyor. Dış siyasette ve silahlanma politikasında kuşku uyandıran olası pazarlıklar düşünüldüğünde bunun belki de sadece bir başlangıç olduğu görülebilir.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Jülide Danışman

EN SON EKLENENLER