‘AKP ve MHP ülkeyi yönetemiyor’

Buldan ve Sancar, Türkiye’de ekonomik, siyasal ve toplumsal krizler yaşandığına dikkat çekerek, sorunların AKP ve MHP’nin ülkeyi yönetememesinden kaynaklandığını vurguladı

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, yabancı basın mensuplarıyla İstanbul Taksim’de bulunan bir otelde bir araya geldi. Eş Genel Başkanlara Basın Yayın ve Propaganda Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, Grup Başkanvekili Saruhan Oluç ve İl Eş Başkanı Erdal Avcı eşlik etti.

‘Özel savaş’ ile ülke yönetiliyor’

Eş Genel Başkan Pervin Buldan, Türkiye’nin çok yönlü derin krizler içerisinde, kaynakların savaşa aktarıldığını belirterek, bu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “özel savaş” ile ülkeyi yönetmeye çalıştığını söyledi. İktidarın yönetememe durumunun pandemi şartlarının eklenmesiyle ekonomik krizi derinleştirdiğini ifade eden Buldan, “Özellikle iş sahipleri ve esnaflar ciddi anlamda etkilenmiş durumda. Özellikle açlık sınırı dediğimiz, Türkiye toplumunun karşı karşıya kaldığı bu ciddi sorun giderek derinleşmekte. Dolayısıyla biz bütün bu sorunların kaynağının, AKP ve MHP’nin ülkeyi yönetememe krizi olduğunu görüyoruz” dedi.

‘Krizin nedeni Kürt sorunu’

Ekonomik krizin yanı sıra siyasi krizin de derinleşen bir sorun olduğuna işaret eden Buldan, “Yönetememe durumunu ve krizlerin üzerini örtmek için HDP’yi hedef alıyorlar” dedi.

Krizlerin temel nedeninin Kürt sorunu olduğunun altını çizen Buldan, “Kürt sorununun çözümünde farklı yol ve yöntemler denenmelidir. Ancak hükümetin geçmiş dönemlerde yapılanları tekrar etmesinin, sorunun çözümüne katkısı yoktur. Biz Kürt sorununun barışçıl ve diyalog yollarıyla çözülebileceğinin inancını her zaman ifade ettik. 2011-2015 yılı dediğimiz barış sürecinde buna tanıklık ettik. İmralı Cezaevi’nde Sayın Abdullah Öcalan’ın bu sürece dahil olmasıyla bunu gördük. Ancak 2015’ten sonra AKP hükümetinin tavrının değişmesiyle, anlayışının değişmesiyle birlikte bu barışçıl yöntemden vazgeçmesi nedeniyle Türkiye’nin bugün bu krizleri yaşıyor” diye belirtti.

AİHM’ in Demirtaş kararı

Buldan, AİHM’nin Demirtaş için verdiği kararın bir an önce uygulanması gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi: “AİHM’in Demirtaş kararının elbette ki Türkiye açısından çok önemli bir karar olduğunu söylemek isterim. Bu kararın uygulanması sadece Demirtaş’ı değil, cezaevlerindeki birçok insanı etkileyen bir karar. Fakat bugün Türkiye bu kararı uygulamayan, tanımayan ve bu anlayıştan uzak duran bir yerde duruyor. Oysa bu karar Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girişi başta olmak üzere, birçok konuda getirisi olacak meseledir. Şu an yaşanan bütün krizlerin giderilmesi açısından önemli bir karardır, fakat hala uygulanmıyor.”

‘Önemli bir yıl olacak’

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Türkiye’de ekonomik, siyasal ve toplumsal olarak çoklu krizler yaşandığına dikkat çekerek, siyasal krizin en önemli iki ayağının demokrasi ve hukuk olduğunu söyledi. Krizlerin bir biriyle bağlantılı olduğunun ifade eden Sancar, “Demokrasi krizi, Türkiye’de demokrasinin artık son kırıntılarının da ortadan kaldırılmaya çalışıldığı anlamına geliyor. Türkiye uzun süredir otoriterleşme eğiliminde olan bir yönetime sahip. Demokrasi her geçen gün daha fazla tahrip ediliyor. Şimdi artık kritik dönemece geldik. 2021 yılı bu otoriterleşme sürecinde sürekliliğin olup olmayacağını, bu yolun böyle devam edip etmeyeceğini gösterecek önemli bir yıl olacak” ifadelerini kullandı.

‘Kapatma davası tehditleri’ 

Muhalif güçlere yönelik baskılara değinen Sancar, devamında şunları söyledi: Kapatma davası tehditleri ve fezlekeler konusu. Bir yandan HDP’nin katılabileceği ve kapatılması şart olduğu yönünde iktidar ortaklarının özellikle MHP’den açıklamalar geliyor. Öte yandan iktidarın diğer yanı da fezlekeler üzerinden HDP’yi sindirme ortamı yaratmaya çalışıyor. Fezlekeler ile ilgili şunu özellikle vurgulamak istiyorum, bize yönelik suçlamaların tamamı temelsizdir. Fezlekeler ise tamamı trajikomik deliller içermektedir. İktidara bağlı olan savcılar tarafından bizim her hareketimize ve sözümüze bir suçlama yöneltiliyor. Bu suçlamalar da bir fezlekeye dönüştürülüyor. AİHM’in Demirtaş kararında bu durum son derece açık şekilde belirtilmiştir zaten.

‘Kriz daha derinleşir’

HDP’nin başta Kürt sorunu olmak üzere tüm siyasi ve toplumsal sorunların ancak demokratik siyaset kriterleriyle çözülebileceğine inandığına vurgu yapan Sancar, sözlerini şöyle tamamladı: Demokratik siyasette ısrarımızı ve demokrasi ittifakımızı büyütme ısrarımızı ısrarla sürdürüyoruz. Bu iktidarın kendi varlığını sürdürmek için bulduğu yol demokrasiden uzak, baskı, uzaklaştırma ve cezalandırma yöntemidir. Biz bu anlayışın Türkiye’de krizi daha derinleşeceğini ve sorunları büyüteceğini düşünüyoruz. Bu nedenle çözümü en geniş demokrasi ittifakında görüyoruz. Çalışmalarımızı da bu yönde sürdürüyoruz.

İSTANBUL

 

EN SON EKLENENLER