Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu.
Bahçeli’nin konuşmasından satır başları şöyle:
Miyadı dolan devlet ve siyaset adamları gözden düşmek şöyle dursun idamlara maruz kalmıştır. Darbeler, savaşlar, taht mücadeleleri, zincirleme felaketleri perçinlemiştir. Osmanlı İmparatorluğu sakin ve durulmuş limana bir türlü yanaşamamıştır.
İnanıyorum ki Türkiye Cumhuriyet sonuna kadar yaşayacaktır. Siyaseti kavga ve çıkar çatışmalarının merkez üstü haline getirmenin vahameti hepimize ağır fatura çıkaracaktır. Başkalarına özenerek, Türk tarihinin çekim alanından uzaklaşırsak derin uçurumlara sürüklenmemiz kaçınılmaz hale gelecektir. Türk milletinin birinci hedefi bekasını korumak olmalıdır. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından hükümet sisteminin değişmesi, milli birliğin ve beraberliğin sağlanması gerekiyordu. Hızlı bir yönetim sistemine kavuşulmalıydı. TBMM güçlendirilmeliydi. Çıkmaz sokaktan kurtulmak için gereği yapılmalıydı. Bundan dolayı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kurulmuştur. Bu sistemin mimarı Türk milletidir. Cumhur İttifakı yalnızca seçim ittifakı değildir. Türkiye’ye karşı düşmanca müdahaleler karşısında milli bir duruştur. Cumhur İttifakı’nın üzerinde yükseldiği ruh Yeni Kapı dirilişidir. Hedefimiz kızıl elmadır. Afrin Operasyonu öncesi tankın üzerine çıkan bir evladımız demişti ki: İstikametimiz kızıl elma.
Çanakkale’de, Dumlupınar’da, Sakarya’daki şuur bu şuurdur. İşte bu asalet ve şuur halinin billurlaşmış özeti Cumhur İttifakı’dır. 16 Nisan halk oylamasının en önemli testinde Cumhur İttifakı teveccüh görmüştür. Sayın Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilirken, Cumhur İttifakı da çoğunluğu elde etmiştir.
Tanzimattan bu zamana kadar geçen 180 yıllık sürede elde ettiğimiz tecrübeyle tarihimize en uygun hükümet sistemidir.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi geleceğin güçlü Türkiye’sinin teminatıdır. Yeni sisteme alışma devresi son derece uyumlu geçmiştir. Bu sistemde hükümet krizleri yoktur. Vesayet ağları görülemeyecek, bulunamayacaktır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye’nin önünü açmıştır. Güçlü devlet, güçlü meclis, güçlü yargı, güçlü Türkiye bir güneş gibi doğmuştur. Sistemin oturması, olgunlaşma aşamasına geçmesi ana hedefimizdir.
Sayın Kılıçdaroğlu Cumhuriyet tarihinde bize tek bir tarafsız Cumhurbaşkanı göstersin. Sayın Kılıçdaroğlu’nun keyfinin kaçması amaçsız siyaset hastalığıdır. Borun pazarı çoktan bitmiş, Niğde yolu gözükmüştür. CHP Genel Başkanı’nın 5 Temmuz 2019 tarihinde İstanbul’a yaptığı ziyaret esnasında İBB Başkanı’nın siyasi çap ve çeperini genişletmesinden anlaşılan biraz ürkmüştür. İstanbul’da sorulan bir soruyu şu ilginç ve her tarafa çekiştirilecek cevabı veren Sayın Kılıçdaroğlu’dur. Kılıçdaroğlu, “Eski sisteme dönülmeyi biz de istemiyoruz” dedi. Sayın Kılıçdaroğlu için bazen hüzünleniyorum.
Demedi demesin, beni dinlesin. Gidişat hayra alamet değildir. Sayın Kılıçdaroğlu için suyu ısınıyor.
Yeni Belediye Başkanı İstanbul’u halletmiş olacak ki Diyarbakır’a gitmek istediğini söyleyerek dikkatleri üzerine çekmiştir. Maksat hizmet değil. Herkes iyi bilmelidir ki bu ülkede küslük, kırgınlık olmadığı için barış ve barıştırma söylemleri fitneyi selamlamaktır. Aynı zamanda şeytani bir üsluptur.
Türkiye sistem tartışmalarını uzlaşmayla bağlamış. Seçim tartışmalarını tamamlamış. Esas gündem başlıklarını çözmek için harekete geçmiştir. MHP bu süreçte Cumhur İttifakı’nın varlığını müdafa ve hükümeti desteklemek için mücadelesini sürdürecektir.
MERKEZ BANKASI BAŞKANI’NIN GÖREVDEN ALINMASI
Merkez Bankası Başkanı hükümet tarafından ataması yapılan bir bürokrattır. Görevini layıkıyla yapan kalır, yapamayan gider. Devletteki işleyiş budur. Görevden alınan Merkez Bankası Başkanı’nı siper yapıp, ekonomide felaket senaryosu yazanlar en hafif tabirle utanmasını kaybetmiş densizlerdir. Bir dönem Kemal Derviş’in emir eri gibi çalışan CHP’li malum ismin “Merkez Bankası’ndaki görev değişiminin bedeli ağır olacak” demesi kendisi gibi kara mizahtır. Merkez Bankası’nın bağımsızlığı başka bir şey, başkanını kurumsal hedeflere ulaşamadığından dolayı görevden alınması başka bir şeydir. CHP’nin ganimet avına çıkması art niyetliliktir. CHP’li sözcüler dedikodu yapmak yerine şu sıralar moda haline gelen, cevabı da oldukça zor olan, “Yeni doğmuş sığır yavrusuna ne ad verilir?” sorusunun cevabını aramaya koyulmalıdırlar. Şıklar arasında bulunan, “Oğlak”, “Sıpa”, “Kuzu”, “Buzağı” seçeneklerinden birisini tercih edebilecekler, arzu ediyorlarsa telefon jokeri veya çift joker haklarını da kullanabileceklerdir. Bize göre yararlı bir iş yapmış olacaklardır.
