Bakan Gül’den Şenyaşar açıklaması: İnceleme devam ediyor.

Urfa Adliyesi önünde Adalet Nöbeti tutan Şenyaşar ailesinin soruşturmasına dair konuşan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, “HSK, bu konuyla ilgili gerekli denetimi yapmaktadır, bir inceleme bulunmaktadır” dedi.
Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Adalet Bakanlığı ve bağlı kuruluşların 2020 kesin hesapları ve 2022 yılı bütçe görüşmeleri tamamlandı. Tüm gün süren görüşmelerde muhalefet partileri, “yargı bağımsızlığı”, “hukuk devleti” ilkelerinde yaşanan aşınmaları, AKP döneminde getirilen yargı paketlerinin reform niteliği taşımadığı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle birlikte yargı-yürütme-yasamanın tek elde toplandığına, uluslararası ve Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmadığına dair eleştirilerini sıraladı.
Yapılan görüşmelerde en fazla dile getirilen ise yurttaşların “adalete” güvenin kalmadığı oldu. Bunun yanı sıra İnfaz yasasında getirilen değişiklik, cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri, Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) kararları nedeniyle tahliyesi engellenen ağır hasta tutukluların durumu vurgulandı.
Komisyonun son bölümü olan soru-cevap kısmında muhalefetin sorularının bir kısmı cevaplandırılırken, bir kısmının ise Adalet Bakanı Abdulhamit Gül tarafından yazılı olarak cevaplandırılacağı belirtildi. Özellikle gün boyu gündeme gelen ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından haklarında ihlal kararı verilen Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’a dair soruları Bakan Gül yanıtlamadı. Gül, yanıtlamama gerekçesini ise yürütmeye bağlı olması olarak açıkladı.
‘KAÇ KADINA DAVA AÇILDI?’
HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu son 5 yılda hakkında 2911 sayılı Kanun’a muhalefetten soruşturma açılan kadın sayısını, “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası yapma” gerekçeleriyle hakkında soruşturma açılan kadın sayısını sordu. AİHM’in verdiği kararları hatırlatan CHP’li İbrahim Kaboğlu’da bu kararların uygulanmasına ilişkin Bakanlığın çalışması olup, olmadığı sorularını yöneltti.
‘AİHM KARARLARI NEDEN UYGULANMIYOR?’
CHP Milletvekili Emine Gülizar Emecan, cezaevlerinde bulunan öğrencisi sayısını, SADAT’a ilişkin casusluk iddialarına dair soruşturma açılıp, açılmayacağını sordu. HDP Milletvekili Garo Paylan da “AİHM kararları neden uygulanmıyor? Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş kararları üzerinden Avrupa Bakanlar Konseyi’nden çıkarılmaya kadar varabilecek kararlar yüzünden bir yaptırım süreci başlayacak. Bununla ilgili ne düşünüyorsunuz, yol haritanız nedir?” diye sordu.
ZIRHLI ARAÇ ÇARPMASI
HDP’li Abdullah Koç, Kobanê Davası’nda Adalet Bakanlığı’nın neden müdahil olduğunu, ATK’nin bağımsız olup, olmadığı, düşünce suçundan kaç kişiye dava açılıp, açılmadığına ilişkin sorularını aktardı. Bölgedeki zırhlı araç çarpmalarına dikkat çeken Şırnak vekili Hüseyin Kaçmaz, “19 yılda zırhlı araç çarpması sonucu kaç yurttaş hayatını kaybetmiş, dava süreçleri nedir? Bu vakaların failleri arasında tutuklu ya da hükümlü olarak cezaevinde olan var mıdır? dedi.
‘YARGININ BAŞI DEĞİLİM’
Bakan Gül, hem son sorular hem de gün içerisinde kendine yöneltilen soruların bir kısmını cevapladı. Muhalefet milletvekilleri tarafından “Yargının başısınız” denilmesini kabul etmediğini ifade eden Gül, “Ben yargının başı değilim, böyle bir şey yok. Anayasa, kanundan almadığım hiçbir yetkiyi kullanmam da söylemem de. Benim de bu milletin ferdi olarak yargıdan beklentim kuruyla yaşın, suçluyla suçsuzun ayırt edilmesidir” dedi.
YÜRÜTMENİN PARÇASI
Yargının vermesi gereken kararla, mahkemenin vermesi kararla ilgili “Neden dava açmıyorsunuz, niçin bu davayı böyle bitirmiyorsunuz” şeklinde sorular geldiğini ifade eden Gül, Adalet Bakanı olarak yürütmenin bir parçası olduğunu belirtti.
Adalet Bakanı ve yürütmeye hiç kimsenin cübbe giydiremeyeceğini savunan Gül, “Hakimler, savcılar bu anlamda kararlarını kendileri verecektir. Eksik var, kanunda eksik var, yeri burasıdır. Teknik eksiklik varsa Adalet Bakanı olarak biz bunları ifade edip, çalışmaya başlayacağız. Dosyalarla, kişilerle ilgili yürüyen hiçbir davayla ilgili yorum yapamam var mı görüşüm? Elbette var, bir hukukçu olarak da var ama ne zaman görev biter, avukatlık yaparım, o zaman konuşurum, değerlendiririm. Ama bu görevdeyken sembolik de olsa HSK başkanı sıfatıyla görüşte bulunmam yakışık almaz, bunu doğru bulmam. Mahkemeler, savcılar Adalet Bakanlığı’nın bir taşra teşkilatı değildir” diye konuştu.
‘YARGININ KULAĞI TELKİNE KAPALIDIR’
Yargıdan beklentisini de ifade eden Gül, “Beklediğimiz ‘İktidar böyle düşünür, düşünüyor, söylüyor..’, ‘Muhalefet böyle düşünür, düşünüyor’, ‘Ben buna yakınım’, ‘Şu hoşlarına gider’ gibi bir kanaate sahip olamaz. Yargının gözü bağlıdır, yargı figürünün kimseye gözünü açmasına izin veremeyiz. Kulağı da bu anlamda telkinlere kapalıdır. Beklentimiz budur. Yargı adına konuşma yetkimiz yok. Bizim beklentimiz de kararlarını gerekçeli bir şekilde vermesi, toplumun o kararı gördüğünde ‘evet’ diye tatmin olması ve eleştirileri sona ermesi…” ifadelerini kullandı.
AÇIK GÖRÜŞLER BAŞLIYOR
Kim tutuklanacaksa veya serbest bırakılacaksa buna yargının karar vermesi gerektiğini belirten Gül, herkesin de hukuk sistemini hukuk kültürüne dönüştürmesi gerektiğini belirtti. Gül, 1 Aralık itibariyle cezaevlerinde açık görüşlerin başlayacağını da duyurdu.
AİHM İÇ HUKUKUN PARÇASI
Gül, AİHM’in iç hukukun bir parçası olduğunu ve bunu da kendilerinin Anayasa değişikliğiyle getirdiğini söyledi. Gül, “Elbette Türkiye uluslararası hukuku ve ilkeleri, evrensel hukuk kurallarını dikkate alan bir hukuk düzenine, sistemine sahiptir” savunmasında bulundu.
ATK’YE DOKUNMADI
  
Gül, TCK’yle ilgili de bir çalışmaları olduğunu belirtti. ATK’ye ilişkin eleştirilere dair de Gül şu yanıtı verdi: “Bu konuda bilimsel rapor aranıyor. Bu konu hakim kararı değil, hekim kararıyla sonuçlandırılıyor. İdari bir karar değil, Hipokrat Yemini etmiş doktorla ilgili.”
‘HSK’DE İNCELEME VAR’
Şenyaşar ailesine yönelik de Gül, “Savcılık soruşturmasını bütün delilleri araştırıp, ortaya koyarak, aydınlatır. Devam eden süreçlerle ilgili yorum yapmak doğru değildir. HSK’de bu konuyla ilgili gerekli denetimi yapmaktadır. Kurul da şu an da bir inceleme bulunmaktadır. Konunun takipçisiyiz, soruşturma bittiğinde de ailesi başta olmak üzere toplumun her kesimi, hepimiz bu konuda tatmin olunacak bir soruşturma sonucu bekliyoruz. Kim olursa olsun yaptığının yanına kar kalmayacağı ve soruşturma neticesinde de toplumun her kesimini aydınlatıp, tatmin edici bir sonucu da beklemek hepimizin ortak hakkıdır” dedi.

EN SON EKLENENLER