BM: KIYAMET TABLOSU

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, sokağa çıkma yasağı ile beraber Sûr, Cizîr, Nisêbîn gibi yerlerin yerle bir edildiği operasyonlara dair raporunu yayınladı. İnsan hakları ihlallerinin ve ölümlerin bağımsız şekilde soruşturulması çağrısı yapıldı

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, Temmuz 2015 ve Aralık 2016 tarihleri arasında AKP hükümetinin, Kürdistan’da ilan ettiği sokağa çıkma yasakları döneminde yaşananlara ilişkin detaylı bir rapor yayınladı. Rapora göre, 30’dan fazla yerleşim yeri ve mahalleyi kapsayan “güvenlik operasyonları” sonucunda 335 bin ile yarım milyon arası insan yerinden edildi. Rapor’da Mêrdîn’in (Mardin) Nisêbîn (Nusaybin) ilçesi ile Amed’in Sûr ilçesinde operasyonların bitmesinin ardından da devam eden yıkım sonrası çekilen uydu görüntülerinde bütün mahallelerin yerle bir edildiği belirtildi.

Açılan ateşle öldürüldüler

Raporda, Şirnex’in (Şırnak) Cizîr (Cizre) ilçesinin de dahil olduğu diğer bölgelerde yapılan yıkıma da yer verilerek, Cizîr’de yaşanan katliamların “kıyamet benzeri bir tablo’’ çizdiği belirtilerek, 2016 yılının başında aralarında kadın ve çocukların da olduğu 189 kişinin haftalar boyunca su, yemek, elektrik ve medikal bakım olmadan bodrumlarda tutsak kaldığı ve bu kişilerin sonrasında açılan ateş sonucunda öldürüldüğü vurgulandı.

Deliller yok edildi

BM raporunun devamında Türkiye’nin uygulamalarına şu ifadelerle dikkat çekildi: “Binaların hemen bu olaylar sonrasında yıkılması, delillerin yok edilerek, cenazelerin teşhis ve tanımlamasının büyük oranda engellenmesine neden olmuştur. Bunun yanı sıra, yetkililer rapor edilen aşırı güç kullanımı, ağır silahlara müracaat ve bunun neden olduğu ölümlerin çevrelediği koşullara yönelik bir soruşturma başlatmak yerine öldürülen insanları terör örgütlerine katılmakla suçlamış ve mağdurların ailelerine yönelik baskıcı tedbirler almıştır.’’

Araştırma izni verilmedi

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin katliamları araştırmak için 1 yıl önce başvuru yaptığı vurgulanan raporda, “Bu talebin karşılanmadığı koşullarda, rapor uzaktan gözlem sonucunda, halktan ve gizli kaynaklardan, uydu görüntülerinden ve bölgede yürütülen güvenlik operasyonlarının etkisine dair bilgi toplamak amacıyla yapılan röportajlarla hazırlanmıştır” denildi. BM raporu ayrıca işkence, zorla kaybettirilme, nefret kışkırtıcılığı, acil sağlık yardımı, yiyecek, su ve yaşamsal ihtiyaçların engellenmesi, kadına karşı şiddet tanıklıklarını belgeleyerek, Sûr’da yüzde yüze varan bir arazi bölgesinin kamulaştırılmasına yönelik Bakanlar Kurulu’nun Mart 2016 tarihli kararının da aralarında bulunduğu birçok örneğe yer verdi.

Bağımsız soruşturma gerekli

Rapora göre, Kürdistan’da demokratik bir şekilde seçilmiş yetkililerin bertaraf edilmesi, bağımsız gazetecilere yönelik baskılar, bağımsız ve Kürt medya organları ve derneklerinin kapatılması, insan haklarının korunmasını ciddi bir şekilde zayıflatmıştır. BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeid Ra’ad Al Hüssein ise, konuyla ilgili şunları belirtti: “Özellikle Temmuz 2015 ve Ağustos 2016 sürecindeki 13 ay boyunca aralarında kadınlar ve çocukların da bulunduğu yüzlerce ölümle ilgili güvenilir bir soruşturmanın yürütülmediğinden dolayı kaygılıyım. İddiaların ciddiyeti, yıkımın boyutu ve 355 binden fazla insanın yerinden edilmesi bağımsız bir soruşturmayı acil ve gerekli kılmaktadır.’’

Türkiye: Biz değil PKK yaptı!

Cenevre’de gerçekleşen otumlarda Türkiye’ye yönelik yapılan sert eleştirilere karşı cevap vermek için söz alan Türkiye BM Daimi Temsilcisi Ali Naci Koru, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeid Ra’ad Al Hüssein’in sunduğu yıllık rapor içerisinde gecen hak ihlallerini reddetti. Türkiye’nin ‘terör’ örgütlerine karşı bir mücadele içinde olduğunu savunan Naci, bazı bölgelerde bahsi geçen hak ihlallerinin PKK tarafından yapıldığını iddia etti. Türkiye’nin savunmasına karşı cevap veren Al Hüssein, “Raporun doğruluğu konusunda şüpheniz varsa o zaman kapılarınızı BM’ye açın. Raporda gecen hak ihlallerini kabul etmiyorsanız ise, uzun süreden beridir girmek istediğimiz ama izin vermediğiniz yerlere (Kürdistan) girmemize izin verin. Aksi taktirde raporda gecen hak ihlallerini reddetmekten vazgeçin” dedi.

CENEVRE

EN SON EKLENENLER