Buldan: ‘Müjde’nin ardından erken seçim gelecek

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Demokratik Mücadele Programı’nın 3’üncü aşaması kapsamında başladığı ziyaretlerine bugün Muş’la devam etti. Bulanık ilçesinde yaptığı esnaf ziyaretinin ardından beraberindeki parti yöneticileri ile birlikte konvoy halinde kent merkezine gelen Buldan, burada da halkın yoğun ilgisiyle karşılaştı.

Buldan, partilerinin il örgütü binasında halka seslendi.

SİYASİ SOYKIRIM

Siyasi soykırım operasyonlarına dikkat çeken Buldan, “Arkadaşlarımız barış ve demokrasi mücadelesi verirken gözaltına alınıyorlar. Bu bir konsept. AKP’nin, HDP’ye yönelik başlattığı ve sistematik bir hale dönüşen, sandıkta yenemediği yerlerde halkı korkutma ve sindirmeye çalışan bir anlayış içerisindeler. Tüm bu operasyonların yapıldığı yerlerde tutuklananların yerine onlarca, yüzlerce arkadaşımız görev almak için başvuruyor. Bu parti kapanmıyor, kapısına kilit vurulmuyor. Halkımız her türlü bedel ve emekle var ettiği bu değerlerden asla taviz vermiyor” dedi.

KÜRT SORUNU

Buldan, şu değerlendirmeleri de yaptı:

“Halkımız kongrede bize; ‘sizin yanınızdayız’ mesajı verdi. Faşizm, tutuklama ve tecride karşı demokrasi, barış, özgürlüğü çoğaltmak için bu mücadeleyi yürütüyoruz. Biz AKP hükümetine; ‘bizi tutukladınız, kayyum atadınız ama biz bitmedik ve milyonlar olduk’ mesajı verdik. 1 Haziran’da yaptığımız açıklamayla ülkede yaşanan tüm sorunların çözüm kaynağını ortaya koyduk. Kürt sorunu, demokrasi, adalet, kadın, ekoloji ve ekonomik krizlerin nasıl çözüleceği konusunda çok geniş bir şekilde değerlendirmeler yaparak çözüm yolları ortaya koyduk. Bu kapsamda aşama aşama halkımıza ve tüm kesimlere gittik. Sorunların çözüm bulması için demokratik bir güç birliğine ihtiyaç olduğunu, bu meselenin sadece HDP’nin veya Kürtlerin sorunu olmadığını, yaşananlardan herkesin etkilendiğini söyledik. Bu meseleler Kürtlerin meselesi olmaktan çıkmalıdır, çünkü ekonomik sorunlar, yaşanan çatışmalar sadece bizi değil, Türkiye’yi etkiliyor. Bu ülkede milyonlarca işsiz ve yoksul var. Bu sorun hem Türkün hem Kürdün ama aynı zamanda kadının, gencin, Ermeni’nin, Arapların, Çerkezlerin sorunudur. Kürdistan’ı ne kadar etkiliyorsa tüm bölgeyi de aynı şekilde etkileyen bir sorundan söz ediyoruz. Bu ülkeyi yönetenler iktidara geldikleri günden beri bu sorunu katmerleştiren, sorun üzerine sorun üreten krizlerin ve kaosların yükselmesine neden oldular ve olmaya devam ediyorlar.

Türkiye’de bir erken seçim olasılığı üzerinden partiler Kürtlere yoğunlaşmışlar. Her biri bu ülkenin Kürt sorununu derinleştiren anlayış üzerinden çözüm yoluna gidiyor ve herkes aynı şeyi söylüyor. ‘Ben Diyarbakır’da, Şırnak’ta hazırladığımız raporu açıklayacağım’ açıklaması yaparak bu sorunu çözeceklerini söylüyorlar. Bu sorun raporla çözülseydi daha önce bu ülkenin yönetimine gelenler bu sorunu çoktan çözerlerdi. Bu sorunu gerçek anlamda adını koyamayanlar, Kürt sorunun adını koymaktan çekinenler bu sorunu çözemezler. Eğer bir rapor açıklayacaksanız. Rapor, Kürtlerin kendisidir, rapor Kürt halkının yaşadıklarıdır. Belediye eşbaşkanlarını, milletvekillerini cezaevine atacaksınız, seçme seçilme haklarını ellerinden alacaksanız, HDP’ye her türlü iftirayı atacaksınız, dava açacaksanız, siyaset yapma yollarını kapatacaksanız, bu ülkeyi tecritle yöneteceksiniz, Sayın Abdullah Öcalan’a tecrit uygulayacaksanız, aile görüşünü engelleyeceksiniz, keyfinize göre aile ve avukatları adaya göndereceksiniz sonra siz bu sorunu çözmek için yola çıktık diyeceksiniz. Kusura bakmayın… Herkese sesleniyorum; bu mesele o kadar basit ele alınacak bir mesele değil. Kürt halkının en hassas olduğu noktalarda adım atacaksınız, tecride son vereceksiniz, cezaevlerini boşaltacaksınız, gasp edilen belediyeleri iade edeceksiniz. Siz bu gerçekleri görmek zorundasınız.”

BU REZERV ÇIKARILSA BİLE… 

Bu ülkeyi yönetenler barıştan değil, çatışmalı süreçlerden besleniyorlar. Bu nedenle topluma vaat veriyorlar. Karadeniz’de bulduklarını iddia ettikleri rezervlerin 2023 yılında devreye gireceğini söyledi. Bu müjdeyi 82 milyona mı verdi? Hayır! Çünkü bu müjdenin altında başka hesaplar var. Bu rezervlerin çıkarılması için haleye çıkacaklar. Bu ihale ile birlikte herkesin cebinden para alacaklar, gazın çıkarılmasının masrafını halka ödetecekler. Bu işin kârını da yandaş şirketler kendi ceplerine koyacaklar. Bu bir müjde midir? Bu müjdeyi sadece kendi yandaş şirketlerine verdi. Eğer bu müjde ise doğalgaz faturalarında indirim olacak mı? Halka bedava doğalgaz verecek misiniz? Hayır! Bakın insanların daha fazla ödemek zorunda kalacaklar. Tüm dünyada daha temiz enerji kullanmayı tercih ederken, Türkiye daha da geriye giderek ‘doğalgaz bulduk’ diye insanlara müjde vermeye çalışıyor. Herkes Mersin’e giderken siz tersine gidiyorsunuz. Karadeniz’de bulunan bu gazın halka nasıl bir etki yaratacağını, ekolojik sisteme nasıl bir etki edeceğini düşündüler mi? Türkiye halkların geleceğini düşünmeyen bir iktidarın halka verecek bir şey yok. Tam 30 kez ‘doğalgaz bulduk’ dediler ama ortada bir şey yok. Bu rezerv çıkarılsa bile bunun ne kadar zararlı olduğunu insanlar bilmelidir.

ERKEN SEÇİM GELECEK

Bu müjdenin sonrasında mutlaka bir erken seçim gelecek. Buna parti olarak hepimiz hazır olmalıyız. Zaten şimdiden bunu konuşmaya başladılar. Bir erken seçime HDP olarak biz hazırız. Aslında erken seçimi bile gerektirmeyecek, bu iktidarın bir an önce istifa etmesi gereken bir dönemi yaşıyoruz. Erken seçim bile bizim için çok uzun olabilir. Bu iktidarın artık Türkiye halklarına vereceği hiçbir şey kalmamıştır. Yapacakları en iyi şey, verecekleri en iyi müjde istifa etmeleridir.

Yolumuz gerçekten uzun, uzun soluklu bir mücadele ve bu mücadelenin sonunda mutlaka kazanacağımız bir gerçeklikle karşı karşıyayız. Mücadele ettikçe büyüyeceğimiz, barışı ve demokrasiyi getireceğimiz bir ortamı hep birlikte yakalamalıyız. Bu mücadeleye herkes güç vermeli, omuz vermeli ve kazanacağımıza inanmalıdır. Hepinize katıldığınız için çok teşekkür ediyor, sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum.”

EN SON EKLENENLER