Partisinin il kongresine mesaj gönderen tutuklu HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Demokrasi olmadan toplumsal barış olmaz. Kürt sorunu çözülmeden toplumsal barış da olmaz” dedi. HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ise, “Adalet ve özgürlüğün isyanını daha sağlam ilmek ilmek örgütleyelim” çağrısı yaptı.
HDP İstanbul İl Örgütü’nün Bostancı Gösteri Merkezi’nde gerçekleştirdiği kongresi, binlerin coşkusuyla devam ediyor. Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın kongreye gönderdiği mesaj okundu. Mesajın okunmaya başlaması ile salonda bulunan binlerce kişi hep bir ağızdan dakikalarca “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganı attı. Mesaj HDP Basın, Yayın ve Propagandadan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Saruhan Oluç tarafından okundu.
Demirtaş’ın kongreye gönderdiği mesajda şu ifadelere yer verildi:
“Öncelikle hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Bildiğiniz nedenlerden dolayı bu kongrenizde fizikken aranızda bulunamıyorum ama aklım ve yüreğim sizlerle birlikte. İnanıyorum ki, vekili de olduğum İstanbul örgütümüz hem ilçe hem de il kongrelerinde örgütlülük düzeyine, aldığı oy oranına, siyasal önemine ve gücüne uygun kapsayıcı bir çalışmayı sürdürmektedir.
BAŞ EĞMEYEN DURUŞUMUZ EN ÖNEMLİ ERDEMİMİZ
Son derece ağır baskılar, haksız ve hukuksuz uygulamalarla karşı karşıya kaldığımız bu dönemde kararlı, örgütlü, baş eğmeyen duruşumuz ve demokratik direnişimiz en önemli erdemimizdir. Birlik ve beraberliğimizi pekiştiren, omuz omuza mücadele azmimizdir. Onurlu insan davranışımızdır. Bunu hiç unutmayalım. Bu dönemde ağır baskılar altında kimi eksiklerimiz veya yanlışlarımız olabilir. Şüphesiz ki, yanlışlarımızı öz eleştirel bir değerlendirmeyle aşmak ve eksiklerimizi de acilen gidermek büyük önem taşımaktadır.
DEMOKRASİ OLMADAN TOPLUMSAL BARIŞ OLMAZ
Bugün asgari demokratik ilkelerde uzlaşan, bu ilkelere saygı duyan ve hayata geçmesi için mücadele iradesi ortaya koyan bütün kesimlere açık bir demokrasi cephesi ve mücadelesi, demokratik, ortak ve eşit geleceğimizi inşa etme iradesine ve umuduna sahip olabilecek tek güçtür. Demokrasi ve barış mücadelesi her şeyden önce sabır, inanç, samimi ve gönüllü katılımı gerektirir. Demokrasi olmadan toplumsal barış olmaz. Kürt sorunu çözülmeden toplumsal barış da olmaz. Farklı halkların ve inançları, kültürlerin, kimliklerin ve anadillerin eşitliği ve rızası sağlanmadan yeni bir toplumsal sözleşme de oluşturulamaz.
KARARLI DURUŞUNUZA GÜVENİYORUZ
İstanbul’daki örgütlerimiz, ittifaklarımız ve bileşenlerimiz, tüm kurumlarımız bu anlayış ve kararlılıkla davranmalıdır. Tüm demokrasi ve barış güçlerine bu mesajı açık ve net bir şekilde vermelidir. Zorlu bir dönemden geçiyoruz ama bu dönemin sonu hepimiz için aydınlık olacaktır. Demokrasi, barış ve özgürlük mücadelesi kazanacaktır. Bu konuda hiçbir şüphemiz olmamalıdır. Bizler cezaevlerinde rehin tutulurken bu inançla ve kararlılıkla davranıyoruz. Sizlere ve mücadele azminize, kararlı duruşunuza güveniyoruz. Bizlerin onurlu duruşu bu karşılıklı güvenden kaynaklanıyor.
Zorlu günlerde il ve ilçe yönetimlerinde görev almış olan bütün arkadaşlarımıza yürekten teşekkür ediyoruz. Önümüzdeki dönemde görev alan ve alacak olan bütün arkadaşlarımıza başarılar ve kolaylıklar diliyor, sizleri özlemle kucaklıyor, sevgi ve saygılarımızı iletiyoruz.
Bu zorlu ama büyük insanlık değerlerine sahip çıkan mücadelemizde hepimize kolay gelsin. Yolumuz açık olsun. Mutlaka kazanacağız.”
YÜKSEKDAĞ: GEZİ’NİN PINARINDAN FIŞKIRAN HDP İKTİDARLARINI SARSTI
Demirtaş’ın ardından milletvekilliği ve parti üyeliği düşürülen Figen Yüksekdağ’ın mesajı okundu. HDP eski Eş Genel Başkanı Yüksekdağ’ın cezaevinden gönderdiği mesaj HDP Milletvekilli Hüda Kaya tarafından okundu. Yüksekdağ’ın mesajı şöyle:
“4 yıl önce bugün hatta tam da bu saatlerde faşist AKP/Saray rejimi Gezi Parkı’nda inşa ettiğimiz özgür ve komünal bir yaşamın imkanına saldırmaya başlamış ve direnenleri devlet terörü ile parktan çıkarmaya çalışmıştı. Ancak Gezi’nin üzerinde yükselen umudu ve ezilenlerin ortak mücadele ruhunu bastıramamış aksine Gezi’nin pınarından fışkıran HDP’nin yeşerip büyümesine ve iktidarlarının sarsılmasına yol açmıştı. İktidar bu sefer savaşı çok daha ileri taşıyarak OHAL rejimini gündelik hayatın kılcal damarlarına kadar zerk etmeye çalışıyor. Ödediğimiz ve ödemekte olduğumuz bedelleri hepimiz biliyoruz. Ancak bize ne kadar saldırırlarsa saldırsınlar, bizleri ne kadar tutsak ederlerse etsinler, umudun, özgürlüğün ve demokrasinin yürüyüşü sürüyor.
Şimdi bu yeniden kabarışı, adalet ve özgürlüğün isyanını yeniden ve daha sağlam bir biçimde, ilmek ilmek örgütleme görevi duruyor önümüzde. Bu atılımımızda bize rehber olacak olan 4 sene önce Lice ile Taksim arasında, yani ezilenler arasında kurduğumuz o köprü olacaktır. Bu yeni örgütleme ve örgütlenme dönemin sorumluluğunu üstlenecek ve halkların ortak iradesi HDP’yi tekrar öncüleştirecek olan kongremizi ve seçilecek yeni yönetimimizi selamlıyorum. Biz kazanacağız.”