DTK’den ‘1 Eylül’ mesajı

Demokratik Toplum Kongresi (DTK), 1 Eylül Dünya Barış Günü mesajı yayımladı.
Yazılı açıklama yapan DTK, halkların Barış Gününü kutlayarak, “Ortadoğu coğrafyası, uluslararası emperyal güçlerin ve bölge sömürgeci devletlerinin kendi aralarında boğazlaştıkları ve halklara zulüm yağdırdıkları bir savaş arenasına dönüştürülmüştür” dedi.

‘DEVLET SAVAŞI DERİNLEŞTİRMEK İSTİYOR’

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Ortadoğu halkları, her geçen gün daha da derinleşen ve kronikleşen savaş ve şiddet sarmalı içerisinde yaşamaya mahkûm edilmek istenmektedir.
Bir yanda savaşı daha da derinleştirme politikasının bir sonucu olarak Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’a karşı uygulanan mutlak tecrit politikasının sürdürüldüğü, Rojava’yı işgal planlarının ve girişimlerinin yapıldığı, Başûrê Kurdistan  topraklarının işgali amaçlı düzenlenen ‘Pençe Operasyonu’nun genişletilerek sürdürüldüğü, Bakur’da siyasi soykırım operasyonları ve halkımızın seçilmiş iradesi olan belediye başkanlıklarına tekrardan kayyum atamaları, eşbaşkanlık sistemi üzerinden kadın düşmanlığının ve kadına şiddetin meşrulaştırıldığı uygulamalar da çok açıkça göstermektedir ki, mevcut devlet aklı Kürdistan halkına karşı savaş politikasını derinleştirerek sürdürmek istemektedir.
Buna karşın, Kürdistan halkı başta olmak üzere, Ortadoğu halkları, emperyalist ve sömürgeci güçlerin, halklarımıza dayattığı bu şiddet ve savaş politikalarına karşı; şiddetsiz, savaşsız, sömürüsüz ve barış içerisinde demokratik bir düzende yaşamak için olağanüstü bir mücadele vermektedir.
Kürdistan halkı onlarca yıllık deneyimlerinden de öğrendiği gibi barışın ancak savaş politikalarına karşı sürdürülen büyük ve kapsamlı bir direnişle mümkün olduğunun bilincindedir.
Bu bilinçle, Bakur’da, Başur’da, Rojava’da ve Rojhilat’ta Ortadoğu halklarıyla tam bir dayanışma ve demokratik ittifak içerisinde sürdürdüğü direnişini ve varlık mücadelesini büyüterek devam ettirmektedir.
Sürdürülen kirli savaş ve şiddet politikaları sadece halkımızın ulusal varlığına ve kimliğine değil, onunla birlikte ve eş zamanlı olarak kadına, çocuğa, farklı inançlara ve kültürlere karşı da acımasızca sürdürülmüş, bir avuç egemen dışında herkes ötekileştirilerek şiddetin hedefi haline getirilmiştir.

‘HER ZAMANKİNDEN ÇOK MÜCADELE ŞART’

Savaşın ve şiddetin bütün ağır bedellerini fazlasıyla yaşayan halklarımız artık barışı yaşamak istiyor. Barışı, huzuru, istikrarı ve kardeşçe yaşamayı bu kadar hak eden halklarımız ve onun demokrasi güçleri, barış mücadelesine her zamankinden daha çok odaklanmalı ve mücadele etmelidirler. Çünkü halklarımızın kardeşliği ve barışı hiç bir zaman bu kadar büyük bir tehdit ve saldırı altında kalmamıştır.
Halklarımızın barışı ve kardeşliği için yola çıkmış, bunu gerçekleştirmeye ant içmiş olan tüm demokrasi güçleri olarak, faşizme karşı birlikte mücadele ederek halklarımızın adil barışını ve kardeşliğini mutlaka gerçekleştireceğiz.”

EN SON EKLENENLER