HDP’nin deklarasyonu açıklandı: Silah yerine müzakere kendini tarihsel olarak dayatıyor

HDP seçimlerde tutumunu da ortaya koyan deklarasyonunu açıklıyor. HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar tarafından açıklanacak deklarasyon öncesi, cezaevinde tutulan eski Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş mesaj yayınladı. Demirtaş, Twitter hesabından “HDP Genel Merkezinin tutum belgesi bugün 11.00’de sevgili Eş Genel Başkanlarımız tarafından açıklanıyor. Türkiye siyaseti için yeni bir başlangıca fırsat sunacağına inandığım bu deklarasyona, tüm siyasi çevrelerin anlam vereceğini umuyorum” paylaşımı yaptı.

Mithat Sancar, deklarasyonda iktidar, muhalefet ve PKK’ya çağrı yapacaklarını ifade etmiş, “Bu deklarasyonda önce topluma çağrılarımız olacak. Muhalefete, iktidara ve Kürt hareketine de çağrılarımız olacak” demişti.

‘HERHANGİ BİR İTTİFAK İÇİNDE YER ALMA ARAYIŞIMIZ YOK’

Deklarasyon açıklamasına, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüleri Esengül Demir ve Cengiz Çiçek, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Bedran Öztürk, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları Saliha Aydeniz ve Keskin Bayındır, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanları Canan Yüce ve Cavit Uğur, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanları Özlem Gümüştaş ve Şahin Tümüklü, Yeşil Sol Parti (YSP) Eşsözcüleri Ayşe Erdem ve İbrahim Akın ile SODAP Sözcüsü Sevtap Karadağ Karahalı da katıldı.

Program, HDP Basın Bürosu tarafından hazırlanan sinevizyon gösterimiyle başladı. Ardından Sancar ve Buldan deklarasyonu okudu. Deklarasyonda, “Savaş politikaları, silah ve çatışma yöntemleri yerine, diyalog ve müzakere seçeneklerinin kendini tarihsel olarak dayattığı ve güncel olduğu aşikârdır. Bunun için Türkiye halklarının tümünün yararını ve geleceğini düşünerek herkes özveride ve fedakârlıkta bulunarak adım atmalıdır. Sorunlarımızı şiddet aracılığıyla değil; konuşarak, müzakere ederek, diyalog yoluyla çözmek temel düsturumuzdur” ifadeleri yer aldı. Buldan ittifak tartışmalarıyla ilgili, “Herhangi bir ittifak içinde yer alma arayışımızın olmadığını açıklıkla vurguluyoruz” dedi.

DEKLARASYON METNİ

Deklarasyon metnini okumak üzere kürsüye gelen Buldan ve Sancar şöyle konuştu:

Halkların Demokratik Partisi (HDP) olarak siyasi, ekonomik ve sosyal sorunları konuşmak ve çözümler üretmek, demokratik bir ülkeyi var etmek için aylardır ülkenin dört bir yanında, il-ilçe-köy ziyaretleri, halk toplantıları, sivil toplum örgütlerinden kanaat önderlerine, demokratik kitle örgütlerinden emekçilere ve esnafa, kadınlardan gençlere her kesimden yurttaşla buluşmalar gerçekleştirdik.

Koronavirüs salgını, seller, yangınlar, kuraklık, işsizlik, pahalılık, yoksulluk, yolsuzluk, yurtsuzluk, ırkçılık, ayrımcılık, cinsiyetçilik, zorbalık ve şiddetin iç içe geçtiği çoklu kriz koşullarıyla boğuşan halklarımızın iktidar güçlerince bastırılan haykırışını ve çözüm önerilerini dinledik.

Halklarımızın umutlu olduklarını, zulme boyun eğmemeye, krizi geleceği kazanmak için bir imkâna dönüştürmeye; siyasi, ekonomik ve sosyal sorunlara çözümler üretmeye ve demokrasiye giden yolu açmaya kararlı olduklarını gördük.

Toplumun adeta nefessiz bırakıldığı, ekonomiden siyasete birçok alanda enkaz yaratıldığı bu günlerde, halkta oluşan genel beklentinin, acil bir demokratik değişim ve dönüşüm ihtiyacı ve talebi çerçevesinde geliştiğini tespit ettik.

Önümüzdeki dönemin ve seçimlerin demokratik cumhuriyetin oluşması açısından, tarihimizin en önemli dönemeçlerinden biri olarak nitelendirildiğini gördük. Bu anlamda seçimlerin yeni bir başlangıç, sorunların çözümü için demokratik yolların açılması imkânı olarak da değerlendirildiğini tespit ettik.

HDP’nin müzakereci bir anlayışla yeni demokratik başlangıcın anahtarı işlevine sahip olduğunun, kurucu bir siyasi aktör ve çözüm gücü rolünü üstlenmesi gerektiğinin geniş halk kesimleri tarafından vurgulanması, sorumluluğumuzu büyütmektedir.

◼ Bizler, parlamento seçimleri için ‘Demokrasi İttifakı’ şiarıyla; halklar ve barış ittifakı, kadın dayanışması ve ittifakı, ekoloji ittifakı anlayışı temelinde, toplumsal ve siyasal muhalefet, emek, kadın ve gençlik hareketleri ile en geniş birlikteliği ve ortak mücadele zeminini büyütme ve bu yoldaki güçlü yürüyüşümüzü sürdürme kararlılığındayız. Bunun dışında herhangi bir ittifak içinde yer alma arayışımızın olmadığını açıklıkla vurguluyoruz.

Keyfiliği ve zorbalığı kurumsallaştırıp kalıcılaştırmayı hedefleyen ve yaşadığımız çoklu krizin ve çözümsüzlüğün başlıca kaynağı olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni ve bu sistemi besleyen yapıları değiştirmek istiyoruz. Amacımız, bütün kuvvetleri ve nihai karar yetkisini tek adamda birleştiren bu otoriter ve tekçi sistemin yerine güçlü demokrasinin, çoğulcu demokratik sistemin tesis edilmesini sağlamaktır.

◼ Bu bağlamda Cumhurbaşkanlığı seçiminde ilkesel buluşmaların gerçekleşmesi, HDP seçmenlerinin ülkenin geleceğinde anahtar bir role sahip olmaları nedeniyle günceldir. İster HDP’li isterse başka bir aday olsun, isimler yerine ilkelerin ve yöntemlerin tartışılmasının gerekli olduğu inancındayız. Çünkü demokratik dönüşüm şahıslar aracılığıyla değil, ilkeler ve yöntemler üzerinde müzakere ve mutabakat yoluyla gerçekleşebilir. Seçilecek Cumhurbaşkanı da rolünü ve işlevini ancak bu zeminde doğru bir şekilde yerine getirebilir.

Tüm bu tespitleri kapsayan geçiş süreci ilkelerini siyasi sorumluluğumuzun gereği olarak tüm siyasi aktörler ve kamuoyu ile paylaşıyoruz:

EN SON EKLENENLER