Kadınız, emekçiyiz, ‘hayır’ diyeceğiz

Tekstil atölyelerinde çalışan kadınlar, 16 Nisan’da ‘Hayır’ diyeceklerini vurguluyor. ‘Kadını tanımayan’ bir partinin başkanlık teklifini onaylamayacaklarını söyleyen işçi kadınlar, iradelerini ve emeklerini esir almak isteyenlere ‘Hayır’ diye cevap verecek

Tek adam rejiminin oylanacağı 16 Nisan’a sayılı günler kala, Türkiye ve dünyanın gözü referandumdan çıkacak sonuçta. Olağanüstü Hal (OHAL) koşullarında gidilen referanduma ilişkin birçok kesimden “Hayır” çağrıları ve mesajları gelirken, bu mesajlara tekstil sektöründe çalışan emekçi kadınlar da eklendi. Emek sömürüsünün yoğun yaşandığı sektörlerden biri olan tekstilerde çalışan kadınlar, referanduma dair görüşlerini paylaştı. İstanbul’un Küçükçekmece ilçesine bağlı İkitelli semtinde bulunan bir tekstil atölyesinde çalışan birçok kadın, referandumda “Hayır” oyu kullanacaklarını belirtiyor. Kadınlar, Gazete Şûjin’ın soyisimlerine yer vermemesine atfen referandumda da soyisimlerinin ötesinde kendi isimleriyle “hayır” diyeceklerine vurgu yapıyor.

Tekstil atölyesinden Emine, “Artık böyle bir yaşantı ve böyle bir iktidar istemiyoruz. Birlik, beraberlik, özgürlük istiyoruz. Ben Erdoğan’ın başkan olmasını istemiyorum. Her zaman ‘Hayır’ için çalışcağız. ‘Hayır’ için çalışmaya devam ederek, ‘Hayır’ diyeceğiz” diyor. Fatma ve Perihan ise, tek cümlede oylarını açıklıyor: “Tabii ki ‘Hayır’ diyeceğiz.”

İnsanların barış ve huzur içinde yaşamaları için “Hayır” diyeceklerini belirten İlknur da, iktidara şöyle sesleniyor: “Benim oy verdiğim Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş ile diğer vekillerin tutuklanması irademe bir saldırıdır. İrademi tanımayan bir iktidarın başkanlığına ‘Evet’ demem beklenmesin. Kürt halkına dönük bu saldırgan politikalarından ötürü ‘Hayır’ diyeceğim.” Elif ise Kürdistan’da yaşananlara dikkat çekiyor. “Benim topraklarım yakıp yıkıldı. Kimsenin evi barkı kalmadı. Herkes, başka yerlere göç etti” diyen Elif, Kürdistan’da yaşatılanlardan ötürü “Hayır” diyeceğini vurguluyor.

‘Çocuklarım için’

Türkiye’de yaşam ve iş güvenliğinin olmadığına dikkat çeken Gülhan, “Bu sektör her zaman zordu ancak emeğimin karşılığını alırdım. OHAL’den sonra ne emeğimin karşılığını alıyorum ne de yaşamımın garantisini” diye konuşuyor. Gülhan, “Bu koşullarda ‘Hayır’ın çıkması için elimden geleni yapacağım” diyor. “Özgürlük istiyorum” diyen Şaziment ise, “Ben Tokatlıyım. Çocuklarımın geleceği için tek adam diktatörlüğüne ‘Hayır’ diyorum” ifadelerini kullanıyor.

‘Hayır’ın nedenleri çok

Emekçilerden Sinem de, referandumun içeriğine baktığında anayasanın bütün kapılarının Cumhurbaşkanı’na çıktığını söylüyor. Bu durum için dahi “Hayır” denilmesi gerektiğini ifade eden Sinem, AKP’nin kadın politikalarına dikkat çekerek, “Hayır” nedenlerini şöyle açıklıyor: “Zaten AKP’nin kadınlara değer verdiği yok. Kadın cinayetleri görüyoruz. AKP kadının başörtüsü hakkından yararlanıyor, başka da bir hakkı yok. Şu ana kadar ben Meclis’te AKP’nin kadın haklarıyla ilgili bir önerge verdiğini görmedim. Verilen önergelerin hepsini reddetti. Bu yüzden ‘hayır’ diyorum. Kadına değer verilmeyen bir partinin başkanlık teklifine ‘hayır’ diyeceğim. Umut ediyorum ki ‘hayır’ çıkar.”

İSTANBUL / ŞÛJIN

EN SON EKLENENLER