Kefen ama başkasına!

AKP iktidarı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sürekli vurguladığı ‘kefen edebiyatı’nı değerlendiren siyasetçiler, iktidarın bu halkı yeni savaşlara motive etmeye çalıştığını belirtti

AKP’li bakan ve yöneticilerinin büyük çoğunluğunun kullandığı “Kefenlerinizi giymeye hazır mısınız” söylemi ile yoksul halk kesimleri savaşa sürüklenmeye devam ediyor. Savaşa sürüklenmeye karşı çıkan asker ailelerinin AKP yetkililerine tepki göstermesi üzerine asker cenazelerine hükümete yakın basın dışından başka basın alınmaması ile, çatışmalarda yaşamını yitirenlerin ailelerin sesi kamuoyundan gizlendi. Tepkilerin toplumsallaşmasını ve yayılmasını bu şekilde yasaklar ve tepki gösterenleri hedef haline getirerek engelleyen AKP, “Kefen edebiyatı” yapmaktan ise, hiçbir zaman geri kalmadı.

‘Tabanını konsolide ediyor’

En son Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 1071 Malazgirt Savaşı’nın yıldönümü dolayısıyla düzenlenen etkinlikte sarf ettiği “Kefenleri giymeye hazır mıyız” söylemine siyasi partiler de tepki gösterdi. Erdoğan’ın bu söylemlerle “işgalci ve yayılmacı” politikalara işaret ettiğini belirtti. Erdoğan’ın hem Irak hem de Suriye üzerinde planları olduğunu belirten Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan, “Erdoğan kendi politikalarını uygulayabilmek için kendisine oy veren seçmen kitlesinin desteğini konsolide etmek üzere kutuplaşmayı derinleştirecek söylemler kullanıyor.

Özellikle Malazgirt Savaşı üzerinden verdiği mesajlarda da bu kutuplaştırmayı derinleştirecek söylemler kullandı” dedi. Erdoğan’ın baskı ve kutuplaştırmaya dayanan yayılmacı bir politika uyguladığını dile getiren Gürkan, bu demeçleri de bu politikanın bir parçası olarak görmek gerektiğini ifade etti. Erdoğan’ın şimdiye kadarki Suriye politikasının iflas ettiğini vurgulayan Gürkan, şöyle devam etti: “Bundan sonra da başka ülkelerin işgaline yönelik planlarının tutacağını düşünmüyoruz. Özellikle 15 Temmuz’un sırlarının üzerini kapatmak için bu tür milli ve yerli söylemini sık kullanıyor. Savaş ve kahramanlık söylemlerini çok sık kullanıyor. Özellikle Suriye ve Irak ziyaretleri oldukça artmış durumda. Irak Kürdistanı’ndaki referandum nedeniyle oraya dair AKP hükümetinin de trafiği artmış durumda. Dolayısıyla bu referandumdan bağımsız olarak düşünmemek gerekiyor bu tür çıkışları.”

‘Kefeni yoksullar giyiyor’

Devrimci Parti Genel Başkanı Ufuk Göllü ise, Anadolu’nun bütün halkların ortak coğrafyası olduğunu vurgulayarak, “Bu tür sözler aslında biraz da Erdoğan’ın kurmaya çalıştığı Türkiye’nin analizidir. Kurmak istediği Türkiye yayılmacı, halkları birbirine düşman etme, işçi ve emekçileri birbirine düşman eden bir ülke pratiği var. ‘Fırat Kalkanı’ operasyonu da bunun göstergesidir” diye belirtti. Erdoğan’ın bu söylemlerle aynı zamanda Federal Kürdistan Bölgesi’ne operasyon çağrıları yaptığını ifade eden Göllü, şöyle dedi: “Bugün Rojava’ya dönük değişik bir şekilde gerçekleşen sınır tehditleri ve Efrin’e dönük operasyon da bunun göstergesidir. Biz Türkiye’nin emekçi, işçi, devrimci kesimi böyle bir savaş politikasında bir çıkarı olacağını düşünmüyoruz. Erdoğan iktidarı her gün bu politikalarla kendine meşruiyet alanı kazanmaya çalışıyor. O kefenleri giyen de işçi, emekçi kesimlerinin çocukları oluyor. Sonuçta Erdoğan’ın ve AKP’li yöneticilerin çocukları bu savaşa dahil olmuyorlar. Buna karşı halkların özgürlük, eşitlik ve adalet talebini yükseltmesi gerekiyor.”

İSTANBUL

EN SON EKLENENLER