Kendini savunmayanı kimse savunmaz

Kürt Yazar ve Araştırmacı Hisên Cumo, Kerkûk yenilgisine yol açan bölgesel ve uluslararası müdahalenin sebebini, Güney siyasetinin yanlış akıl yürütmesine bağladı. Cumo, Güney Kürdistan yönetiminin Türkiye’de içte yaşanan değişimi takip etmediğini, Erdoğan-Bahçeli ittifakının ne anlama geldiğini kavrayamadığını söyledi. Referandum sürecinde Türkiye-İran arasındaki ilişkilerin ittifak güçleri arasındaki bir ilişki olarak tanımlanamayacağını söyleyen Cumo, Kerkûk’un Bağdat kontrolüne geçmesiyle beraber Türkiye’nin planları bakımından kaybettiğini ve İran’ın daha kazançlı çıktığını belirtti. Kerkûk’u peşmergenin savunmadığını hatırlatan Cumo, “Kendini savunmayan bir güce Amerika destek vermiyor. Eğer 16 Ekim gecesine bir göz atarsak, Kerkük’te ortaya çıkan durum peşmerge güçlerinin hiçbir direniş göstermeden geri çekilmesi olmuştur, hem Barzani’ye bağlı peşmerge güçleri hem de diğer güçler direniş göstermedi. Amerika peşmergenin direnişini görmediğinden dolayı herhangi bir müdahalede bulunmadı’’ dedi.

Rojava için fırsat kollanıyor

Demokratik Suriye Güçleri ve Suriye’deki İran’a bağlı güçler arasında karşı karşıya gelmesi durumunda Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu’nun etkilenebileceğini belirten Cumo, İran’ın Türkiye’nin tersine zengin bir politik ajandaya sahip olduğunu, Hesekê’de kendini Arap savunma gücü olarak, Dêrazor’da da Şii bir güç olarak örgütlediğini belirtti. Cumo, Türkiye’nin Suriye’de İran’dan bağımsız olarak amaçlarını gerçekleştiremeyeceğini de belirtti. Cumo, Tahran ve Ankara’nın eğer fırsat yakalarlarsa Rojava’ya yönelik savaş planlarını harekete geçirebileceklerini fakat denge pozisyonunun söz konusu güçlerden daha belirleyici bir etkiye sahip olduğunu söyledi.

EN SON EKLENENLER