Kılıçdaroğlu: Binbaşı O.K. ifadesi alınmasın diye MİT elemanı yapıldı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişimini MİT’e haber verdiği ileri sürülen Binbaşı O.K’nin MİT’e alınmasıyla ilgili, “İfadesi kamuoyundan niçin gizlendi? Öyle anlaşılıyor ki bu konuda Genelkurmay’a da bilgi verilmiyor. Daha sonra O.K., MİT elemanı olarak istihdam ediliyor. Bir daha hiçbir savcı O.K.’nın ifadesine başvurmasın diye” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Hükümet kararıyla fona devredilecek olan kıdem tazminatı konusunu gündemine alan Kılıçdaroğlu, ”Dün güzel bir toplantı yaptık. Kıdem Tazminatı Çalıştayı’ydı. Kıdem tazminatı konusunda Türkiye’nin en yetkin isimleri bu toplantıya katıldılar. Emek en yüce değerdir. İster fikir işçisi ister beden işçisi olsun. Emekle düşünüyoruz sorunları çözüyoruz. Emeğe haklarını CHP iktidarları vermiştir. Rahmetli Ecevit Çalışma Bakanlığı yaptığı dönemde toplu sözleşme ve grev hakkını getirmiştir. Daha sonra yine Sayın Ecevit Başbakanlığı döneminde işsizlik sigortası getirmiştir” diye konuştu.

‘İŞÇİ DOSTUYUZ’

Sandığa gidip, oy kullanırken “bir daha düşünme” çağrısı yapan Kılıçdaroğlu, “Kim sizin haklarınızı savunuyor? Hangi parti sizden yana sizin karşınızda? Bunu düşünerek oy kullanırsak o zaman işçi kardeşlerim geleceklerini daha iyi görebilirler. Biz işçi dostuyuz” dedi.

TAŞERON İŞÇİLİK
Hükümetin her seçim vaatlerde bulunduğu; ancak kadroya geçilmesi yönünde bir gelişmenin olmadığı taşeron işçilik uygulamasına dair de konuşan Kılıçdaroğlu, “Darbeler işçi haklarına darbe vuruyor, peki darbeden sonra iktidara gelenler neden işçilerin hakkını vermedi? 1980 sonrası yapılan siyaset etnik kimlik inanç yaşam tarzı üzerinden oldu. İşçinin kimliği ne olursa olsun hakkını savunmak hepimizin görevidir. Sendikalılardan fazla taşeron işçisi var. Kayıt dışı çalışmayı önlemek için komisyonlar kurulur. Bunlar hepsi hikayedir. Kayıt dışı çalışmayı önlemenin tek bir yolu vardır o da sendikalı olmaktır. Şimdi oturup düşünmek zamanıdır” dedi.

‘BANA LAF YETİŞTİRECEĞİNE OTUR BİRAZ KİTAP OKU SAYIN BİNALİ YILDIRIM’

Türkiye’de 9 milyon işsiz olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı: “Bütün sendikalı sendikasız taşeron işçilere sesleniyorum siz insanca yaşamak istiyorsanız, bu ülkede barış içinde yaşamak istiyorsanız, sadece ve sadece gelip oy verebileceğiniz bir tek parti vardır. O partinin adı da CHP’dir… 7 milyon işsiz var dedim. Bugün Binali Bey 7 milyon işsiz yok diyor. Bilmiyor diyor. Sayın Başbakan ben değil siz bilmiyorsunuz. Siz iş aramaktan umudunu kesenleri işsiz saymıyorsunuz çünkü. 2 milyon 489 bin kişi. Soruyorlar iş olsa çalışır mısın çalışırım diyor. Bana laf yetiştireceğine otur biraz kitap oku Sayın Binali Yıldırım.”

Kılıçdaroğlu, Yüksekova ve Cizre’nin il yapılmasına karşı da, “Sayın Başbakan’a çağrı yapacağım; ama kendisi yetkisiz birisi. Onun için İçişleri Bakanı’na çağrı yapıyorum. 81 il yerine 83 ilimiz olsun. Hakkari ve Şırnak’ta il olarak varlıklarını sürdürsünler” önerisinde bulundu.

‘RANTA DOYMUYORLAR’

Kılıçdaroğlu, grup toplantısında Başbakan Binali Yıldırım’ın “Zeytin mi önemli tesisler mi” diye konuştuğu zeytinliklerin ranta açılması konusuna da sert eleştiriler getirdi. Hükümete, “Yiyorlar, ranta doymuyorlar” diye yüklenen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “İnsan hakları ihlalleri var. Haksız gözaltılar, işten atılanlar var. Bunlar sürerken şimdi sıra zeytin ağacının katliamına geldi. Doymuyorlar, yiyorlar, doymuyorlar. Ranta doymuyorlar. Ya sen zeytin ağacından ne istiyorsunuz? Zeytin, Kuran-ı Kerim’de de geçen bir ağaçtır. Nurdur. Siz bundan ne istiyorsunuz. 1939 yılında zeytinle ilgili kanun çıkarıyor Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları. Nasıl koruruz diye uzmanlar getirtiyorlar. Şimdi zeytin ağacını nasıl yok ederiz, onun çabası içindeler. 167 milyon zeytin ağacımız var. Zeytin üretiminde, dünyanın üretiminin yüzde 6’sını Türkiye tek başına yapıyor. Ve bizim ihracatımız, 86 milyon dolardır. Niye zeytinle ilgili böyle bir karar geliyor TBMM’ye? Değerli kardeşlerim, zeytinin ana vatanı Anadolu’dur. Barışın simgesidir.”

2002’den bu yana 6 kez zeytin ağacının katliamıyla ilgili kanun tasarısı getirildiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Şimdi 7 oldu. 6 kez reddedildi, şimdi getiriyorlar. Neden? Maden arayacaklar, madencilerin isteği üzerine. Ya maden yerin üstünde, bırak yerin altındakini. Neden karışıyorsunuz buna? Dolayısıyla zeytinle ilgili mücadeleyi biz yapacağız, Parlamento’da yapacağız. Sizler de her türlü desteği verin” dedi.

‘RABİA KULLANMAKTAN VAZGEÇİLMELİ’

Kılıçdaroğlu, bir çok ülkenin diplomatik ilişkilerini askıya aldığı Katar’a dair de konuştu. Hükümetin Katar’a destek vermesini eleştiren Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmede bulundu: “Suudi Arabistan dahil 7 ülke Katar’ı teröre destek vermekle suçladılar ve Katar’ın büyükelçi ve vatandaşlarını kendi ülkelerinden çıkmaya davet ettiler. İslam dünyasının geldiği noktaya bak. Dolayısıyla hepimizin ama hepimizin bunlardan ders çıkarması lazım. Karışan Ortadoğu’dan, terörden, akan kandan herkesin ders çıkarması lazım. Eğer politikayı siz, etnik kimlik üzerinden yaparsanız acıyı ve kanı asla önleyemezsiniz. Şimdi değerli arkadaşlarım. Bizim bu konuda hükümete önerilerimiz var. Birinci öneri şu; Katar, İhvan’a desteğini kesmelidir. Yani Müslüman Kardeşler’e desteğini kesmelidir. Bu siyasetten Adalet ve Kalkınma Partisi uzak durmalıdır. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Genel Başkanı bizzat destekliyor. Rabia’yı da kullanmaktan vazgeçmeliler. İslam dünyasının teröre destekle suçladığı İhvancıların simgesini getiriyorsunuz, yerli ve milli diye yutturuyorsunuz. Akıl alacak bir şey değil. İkincisi, Yemen’deki kirli savaş bitirilmelidir. Üçüncüsü Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar arasında tarafsızlığını korumalıdır. “

‘BİNBAŞI O.K. İFADESİ ALINMASIN DİYE MİT ELEMANI YAPILDI’

Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişimi ile tam olarak yüzleşilmediğini ifade etti. “Ya neden darbenin araştırmasını istemiyorsunuz? Kaçtılar. Siyasal iktidar kaçtı” diyen Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı: “Ayrıntılar ortaya çıkmasın, millet yeteri kadar bilmesin diye kaçtılar. Biz bunu eleştirmeyecek miyiz? Eleştireceğiz. Biz bunu eleştirdiğimiz zaman FETÖ’cü mü oluyoruz? Hayır biz hayatını kaybeden 249 kişinin kanına sahip çıkıyoruz. Adil Öksüz olayını kapatıyorlardı, ilk biz dile getirdik. Kim bu Adil Öksüz, niye tutuklanmaz? Niye kelepçelenmez. En son MİT bir açıklama yapıyor. Efendim bizim açıklarımız milli güvenliğimize zarar vermektedir. Ya Adil Öksüz bizim ne zamandan beri milli güvenliğimize zarar veriyor. Demek ki çok önemli bir adam, sıradan bir adam değil. Bunu ben de kabul ediyorum, sıradan biri değil. Ama nasıl oluyor da milli güvenliğimize zarar veriyor?

Ben bunu sorunca ‘Siz FETÖ’cüsünüz’ diyorlar. Kusura bakmayın, ben bunu sormak zorundayım. Şimdi O.K. diye birisi, girmiş MİT’e, ve diyor ki ‘Orduda şunlar şunlar oluyor.’ Kamuoyuna yansıyan ifade eden ‘MİT Müsteşarı helikopterle kaçırılacakmış.’ Kamuoyuna bu servis ediliyor. Daha sonra O.K.’nın MİT’e ‘Darbe olabilir’ ihbarı da yansıyor. Askerlerin darbe yapacağını anlatan O.K.’nın ifadesi kamuoyundan niçin gizlendi? Öyle anlaşılıyor ki bu konuda Genelkurmay’a da bilgi verilmiyor. Daha sonra O.K. MİT elemanı olarak istihdam ediliyor. Bir daha hiçbir savcı O.K.’nın ifadesine başvurmasın diye.”

EN SON EKLENENLER