NATO ile yaşanan gerilim tırmanarak sürerken, AKP iktidarı NATO’dan çıkmayı da pazarlık masasına sürdü. AKP’nin Kürt karşıtı politikası iç ve dış krizlerin kaynağını oluştururken, ‘çözüm’ şantajda ve ülkeyi ateşe atmakta aranıyor
AKP iktidarının Kürt karşıtlığı nedeniyle ülkeyi sürüklediği kriz, hem içte hem de dışta derinleşerek sürüyor. İçeride savaş ve faşizmi yükselten AKP iktidarı, dışarıda ise şantaj politikasıyla sonuç almak istiyor. Varlığını Kürtlerin yokluğuna bağlayan AKP hükümetinin ülkeyi sürüklediği iç ve dış kriz kaynağını Kürt karşıtlığından alırken, NATO ile büyük gerilim yaşanıyor. NATO tatbikatında Tayyip Erdoğan ve Mustafa Kemal Atatürk’ün fotoğraflarının hedef tahtası yapılmasıyla zirveye çıkan gerilim konusunda Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, “Bütün darbelerin ve savunma sanayinde bağımlılığın arkasında NATO vardır. NATO üyeliğimizi gözden geçirmemizin zamanı gelmiştir” dedi.
Gladyocular konuşuyor
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, “Bütün darbelerin ve savunma sanayinde bağımlılığın arkasında NATO vardır. NATO üyeliğimizi gözden geçirmemizin zamanı gelmiştir. Üyesine her türlü düşmanca tavır içinde olan bu kurum bizim için olmazsa olmaz değildir. Bu kurumdaki varlığımız TBMM tarafından acilen ele alınmalı. MHP’nin değerli liderinin (Devlet Bahçeli) açıklamaları, büyük Türk milletinin ekseriyetinde yüksek karşılık bulmuştur. NATO yalnız askeri bir pakt değildir, yeni sömürgeciliğin çağdaş biçimidir. Ekonomik ve siyasi bir bağımlılıktır. Milletimize giydirilmeye çalışılan bu NATO markalı sömürge gömleğini, büyük Türk milleti geçmişte Sakarya’da, Dumlupınar’da Mustafa Kemal Atatürk’le yırtıp attığı gibi 2019’da da milletin adamı Recep Tayyip Erdoğan’ın etrafında kenetlenerek, yırtıp atacaktır” dedi. AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik de, “Olayı gerçekleştiren sivil memur cezalandırılmalıdır. Olayın gerçekleşme yöntemi, FETÖ’nün uyguladığı yönteme çok benziyor” dedi.
Çözüm Kürtleri tanımak
Yıllarca NATO piyonu olarak rol alanların söz konusu iktidarları olunca, birden NATO karşıtı kesilmeleri dikkat çekerken, BBP’de de görev yapan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Topçu, daha önceki darbelerde NATO cephesinde yer almıştı. Bu geleneğin önemli ismi Abdullah Çatlı NATO Gladyosu adına tetikçilik yaparken, NATO’nun Kürt düşmanlığına aktif katılımı durumunda Perinçek, Bahçeli ve diğer iktidar kliklerinin “Yaşasın NATO” diyecekleri yorumları da yapılıyor. 90 yıllardan şimdiye kadar NATO desteğiyle Kürtlere karşı savaş yürüten iktidar odakları, Kürt direnişi sonucu uluslararası güçleri artık istedikleri gibi kendi savaş politikasına dahil edemiyor. Rusya cephesi de Kürt karşıtlığına tam dahil edilemezken, Kürtlerin aktör olması Ankara’nın hegemonya arayışlarına set vuruyor. Siyasi analizciler, demokratik cumhuriyet ve halkların eşitliği temelinde bir çözümün krizden çıkış için tek yol olduğuna dikkat çekiyor.
Gerilimin nedeni hegemonya
Erdoğan ve Bahçeli de NATO’dan çıkma konusunda benzer çıkışlarda bulunurken, NATO Rusya’dan alınacak S-400’ler için ambargo mesajı vermişti. NATO ile gerilimi tırmandıran Erdoğan, bir yandan da Rusya’ya yanaşarak iki tarafı da Kürt karşıtı cepheye çekmek, ülke içinde sürdürdüğü baskı rejimine sessiz kalmalarını sağlamak, iktidarına onay almak ve bölgesel hegemonya heveslerine alan açmak istiyor. Erdoğan’ın, ülkeyi ateşe atarak iktidarını korumaya çalıştığı belirtilirken, bu konuda en büyük desteği Devlet Bahçeli ve Doğu Perinçek’ten alıyor.