‘Kürtlerin özgürlüğü ulusal birlikten geçer’

Kürtlere yönelik baskının her geçen gün arttığına dikkat çeken Kürdistani partiler, baskılardan kurtulmanın yegane yolunun ulusal birlikten geçtiğini vurguladı.

Partiya Sosyalist a Kurdistan (Kürdistan Sosyalist Partisi) kurucularından ve Van İl Başkanı Tayyip Kızılyıldız, Kürtlerin ulusal bir program çerçevesinde oluşturacağı ittifakın özgürlük getireceğini belirterek, “Bu ittifak, bu birlik ya da işbirliği gerçekleşmezse Kürtlerin her dört parçada da geleceği karanlık olacaktır. Hiçbir parça özgürlüğüne kavuşamaz. Bu bakımdan Kürtlerin ulusal birliği önemlidir ve mutlaka sağlanmalıdır” dedi.

Özgürlüğün sağlanmasının ulusal birlikten geçtiğini ifade eden Kızılyıldız, insanlar için ekmek ve su ne kadar gerekli ise Kürtler için de özgürlüğün o kadar gerekli olduğunu vurguladı. Kürtlerin bugün bile sömürge statüsünde yaşamlarını sürdürdüklerini belirten Kızılyıldız, Kürt partilerinin temel mücadelesinin de Kürtlerin özgürlüğüne kavuşması ve Kürdistan’ın özgürleşmesi olduğunu belirtti.

Kızılyıldız, “Ulusal birlik olmadığı zaman bu süreç daha çok uzayacaktır. Yoksa kaybedecek hiçbir şeyimiz yoktur. Kürtlerin birliğini sağlaması ve ittifak kurması Kürtlere çok şey kazandıracaktır. Aksi takdirde bu köle gibi yaşam sürer. Biz de bu yaşamı asla kabul etmiyoruz. Bu konuda iyimserim. Kürtler ulusal birliğini er geç sağlayacaktır. Çünkü Kürt halkı özgürlüğe susamıştır” diye konuştu.

Newroz’da ortaya çıkan coşkunun, Kürt halkı üzerindeki inkar, imha ve baskı politikalarına karşı bir cevap olduğuna işaret eden Kızılyıldız, “Newrozlara katılımın yüksek olması, halkın özgürlüğe hasreti, ve Türkiye hükümetine bir cevap niteliğinde algılanmalıdır. Yine Newroz’da çıkan ulusal birlik taleplerini siyasi partiler dikkate almalıdır. Eğer siyasi partiler bu taleplere cevap olmazsa toplumda yer bulamaz. Ulusal programa sahip bir Kürt birliğinin ifade eden program içinde parti olarak her zaman böyle bir ittifaka hazırız ve yer alırız. Yeter ki ulusal bir programa sahip olsun” ifadesinde bulundu.

Partiya Azadiya Kurdistan (Kürdistan Özgürlük Partisi) Van İl Başkanı Fahrettin Tütüncü ise, son 2 yıl içerisinde Kürtlere ciddi anlamda bir yönelimin olduğunu ifade etti. Kürtleri yok etmeye yönelik çalışmalar olduğuna dikkat çeken Tütüncü, “Referandumdan sonra Kerkük ve arkasından da Efrîn’e müdahale edildi. Bunlar yaşanırken Kürtler de kendi aralarında oturup bu saldırıların muhasebesini yapmalılar. ‘Evet bize bir yönelim var ama biz ne yapabiliriz?’ konusunu tartışmamız gerekiyor. Bizler Kürtlerin partileri ve organizasyonları olarak görevlerimizi yerine getirmiyoruz. Partilerimiz Kürtlerin birliğinden bahsediyor fakat hiçbir adım atılmıyor. Hepimiz kendi örgüt ve partimizin çıkar ve menfaatini ön plana alıyoruz. Halbuki biz önce kendi milletimizin, kendi toprağımızın ve kendi ülkemizin menfaatini ön plana alır bu partiler ve organizasyonları bir araç olarak kabul edersek, asgari düzeyde bir araya gelebiliriz” diye ifade etti.

Parti olarak kuruldukları günden beri Kürtlerin birliği için uğraştıklarını belirten Tütüncü, bir birine yakın düşünen şahsiyetler ve partilerin bir araya gelmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Dünyada Kürtlerle aynı konumda olan halklar geçmişte sömürgecilerle nasıl mücadele etmişler? Birlikte nasıl hareket etmişler? Bunlara bakılıp örnek alınabilir” diye ifade etti.

Söz konusu Kürtler olunca bir birine düşman isimlerin bile birlikte hareket ettiğini dile getiren Tütüncü, HDP’li vekilllerin dokunulmazlıklarının kaldırılması sürecindeki CHP’nin tavrını hatırlatarak, “Artık Kürtlerin bundan bir ders çıkarmaları lazım” dedi.

Kürtler birleştiği zaman bütün dünya kamuoyunda bir itibar kazanacaklarını söyleyen Tütüncü, “Senin bir bütün olduğunu gördüklerinde herkes sana ona göre muamele yapar. Ama sen darmadağın olduğun zaman hiç kimse ciddi anlamda seninle ittifak kurmaz” diyerek birlik olmanın önemine vurgu yaptı.

Halkların Demokratik Partisi İl Eşbaşkanı Ümit Dede ise, Kürtlerin Ortadoğu’nun en köklü ve eski halklarından olduğunu belirterek, “Bugün Ortadoğu’da yaşanan ve 3’üncü Dünya savaşı olarak adlandırdığımız bir ortamda da en temel dinamik Kürtlerdir. Yine diplomasinin de savaşın da siyasetin de en fazla Kürtler üzerinde yürütüldüğünü görüyoruz. Güncel siyasette ne kadar köklü ve ne kadar güçlü olduğunuzun yanında bu gücü ne kadar örgütleyebildiğiniz asıl önemli olan husustur” diye konuştu.

Ortadoğu’nun en büyük ve en dinamik gücü olan Kürtlerin diplomaside ve siyasette gücüne denk düşen bir etkinliğe sahip olamamasının temel sebebinin Kürtlerin birlik olamamasından kaynaklandığını belirten Dede, “Çünkü sizin gücünüz ne kadar büyük olursa olsun eğer örgütlü bir güce dönüştürememişseniz sonuç alabilmeniz mümkün değildir. Bunun tarihsel olarak da birçok örneği vardır” dedi.

Yaşanan gelişmeler ışığında Kürtlerin ulusal birliğe ihtiyacının olduğunu vurgulayan Dede, “Hem tarihten çıkarılacak dersler boyutuyla hem de günümüz yaşananlara bakıldığında Kürt halkının ulusal birliğini gerçekleştirmesi çok önemlidir. Siyasi parti olarak temel hedeflerimizden biri Kürt Ulusal Birliği’nin gerçekleşmesi ve bu anlamda Kürt Ulusal Kongresi’nin bir an önce toplanmasıdır. Bu yönde yürütülen çalışmalara destek veriyoruz. Ulusal Kongre gerçekleşmediği sürece bölgesel, partisel elde edilen kazanımları koruyabilmek ya da geliştirebilmek mümkün olmayacaktır” diye konuştu.