Özkiraz: AKP kaybetti ama önemli olan muhalefet kazanacak mı?

AKP-MHP ittifakı ve yaşanan gelişmeleri değerlendiren araştırmacı Kemal Özkiraz, AKP ve MHP ittifakının seçimi kazanma şansı olmadığını belirterek, “Önemli olan muhalefetin ne yapacağı; hükümet seçimi kaybetmiş ama muhalefet kazanabilecek mi?” diye konuştu.

AKP-MHP arasında resmileşen ittifak ve bunun toplumsal düzlemdeki karşılığına ilişkin tartışmalar sürüyor. Hem siyaseti hem de kamuoyu nabzını yakından takip eden Avrasya Kamuoyu Araştırmalar Merkezi eski Koordinatörü Kemal Özkiraz, oluşan ittifaka ilişkin farklı ve kimi ilginç değerlendirmelerde bulundu.
‘HDP’Yİ SİSTEMDEN DIŞLAMA İTTİFAKI!’
Bu ittifakın, “milliyetçi cephe” ittifaklarını aşan bir ittifak olduğunu belirten ve “Milliyetçi cephe hiç olmazsa meşru bir girişimdi” diyen Özkiraz, “Burada milliyetçi partilerin bir araya gelip siyaset yapmasından ziyade siyaset alanını gasp etme arayışı var. Bir partiye özel barajı aşırtma girişimi” diye konuştu.
Özkiraz, aynı zamanda bu ittifakın HDP’yi sistem dışına itme girişimi olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Meşru siyaset yapma çerçevesini aşmış bir girişim bu. Öyle bir şey umuyorlar ki AKP ile MHP ittifak yaptığında, CHP ile İyi Parti de ittifak yapacak ve bu iki büyük arasında HDP dışlanacak. Toplum iki büyük kutup varken bunlar arasında bir tercih yapar gibi bir şey umuyorlar. Bu ittifakın asıl sebebi cumhurbaşkanlığı seçiminde 50+1 değil. Bu ittifakın asıl sebebi 600 sandalyeli Meclis’te 300’den fazla sandalye elde ederek, ikinci turda seçilmeyi kazandırmaktır. Çünkü zaten AKP ile MHP’nin oylarının toplamı yüzde 50+1’i bulmuyor.
ÖNCE MECLİS ÇOĞUNLUĞU SONRA CUMHURBUŞKANLIĞI
Yüzde 50’yi zaten aşamıyorlar. ‘Anket yaptırmıyoruz, manipüle oluyor, moralimizi bozuyor’ demelerinin sebebi de bu. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalacağını zaten kabullenmiş durumdalar. O yüzden ittifak cumhurbaşkanlığı seçimine değil Meclis’teki milletvekilliği seçimine yönelik. Meclis’teki çoğunluğu ele geçirelim ki, millete istikrar vadederek, tıpkı 7 Haziran ile 1 Kasım arasında insanlara kaos senaryosunu satalım. Madem Meclis çoğunluğu bizde o zaman cumhurbaşkanlığını da bize verin demek için yapıyorlar bu ittifakı.”
HÜKÜMETİN MUHALEFETİ BÖLME OYUNU
HDP’nin siyasetten dışlanma hesabında muhalefetin payının da olduğunun altını çizen Özkiraz, “Tayyip Erdoğan, kendi kitlesini, milliyetçi blokun MHP ile birlikte tek parça, yek pare olduğunu biliyor. Fakat karşısında bulunan ‘Hayır’ bloku denilen kesim 4 hatta 5-6 kesimden oluşuyor ve bunları bölmek çok kolay. AKP ve MHP, tamamen HDP’yi kriminalleştirmek üzerinden politika yürütüyor. Maalesef mesele Kürt meselesine, çatışma ve savaş ortamına geldiği zaman CHP kurucu kodlarına geri dönüyor. ‘Ben devletin kurucusuyum bunu korumalıyım’ diyor. AKP’nin iç düşman olarak kodladıklarını o da iç düşman olarak adlandırabiliyor” dedi.
İyi Parti’nin geldiği milliyetçi kökene dikkat çeken Özkiraz, HDP, İyi Parti, CHP ve Saadet Partisi’nden oluşacak olan bir muhalefet blokunu bir araya getirmenin zorluğuna işaret etti. Özkiraz, “Burada hedef CHP’nin HDP ile bir araya gelmekten korkacağı ön kabulü üzerine kuruluyor ki bu ihtimal dışı değil. ‘CHP nasıl olsa İyi Parti ile ittifak yapar, bizde MHP ile ittifak yaparız ve HDP dışarıda tamamen kriminalleşir’ diye bir düşünce var. Muhalefetin burada özverili ve fedakâr olması lazım” diye konuştu.
PARTİLERİN OY ORANI 
Özkiraz, anketlerin durumuna da dikkat çekerek, şunları söyledi: “Ciddi güvenilir bulduğum firmalar içerisinde yapılan anketlerde görülen AKP yüzde 40 seviyelerinde, CHP 22-25 bandında hareket edecek. İyi Parti yüzde 13-16 bandında, HDP 12-13 bandında MHP ise 6-7 bandında gözüküyor. Afrin’den sonra MHP oylarında yüzde 1 oranında bir artış olmuş ama bu muhalefetten gelmiyor. AKP’den gelen bir oy. ‘AKP’nin Suriye politikasını destekleyenler son bir ayda başarılı buluyorum’ diyenler yüzde 25’lerden yüzde 40’lara çıkmış. Bu tamamen milliyetçilik ve Afrin savaşıyla ilgili. AKP’nin Suriye politikasına destekteki artışa baktığım zaman aslında AKP’nin kendi kitlesinde artan bir destek var. AKP’nin politikalarını destekleyen ama Suriye’de politikalarını eleştiren bir kitle şimdi Afrin nedeniyle doğru yaptığını düşünüyor. Fakat bu doğruyu da MHP’nin iteklemesiyle yaptığını düşünüyor. O yüzden Afrin’den gelecek siyasal fayda MHP’ye AKP’den koparak gelecek.
İTTİFAK MHP’YE KAZANDIRACAK
AKP’ye oy veren 10 puan düzeyinde bir ülkücü taban var. Bu insanlar çeşitli sebeplerden, kimisi nemalandığından, kimisi sağın en güçlü partisi olarak AKP’yi gördüğünden MHP yerine AKP’ye oy veriyordu. Ama şimdi oylar aynı yere gideceği için 3 hilali gördüm oraya mührü bastım duygusallığı ile AKP içerisindeki ülkücüler MHP’ye oy verecek. Araştırma şirketleri AKP’yi ne tahmin ediyorlarsa AKP bunun 5-6 puan altında oy alacak, MHP’de tahminlerin 5-6 puan üzerinde oy alacak. Böyle olduğu zaman AKP 35’lerde MHP 13-14’lerde çıktığı zaman MHP bunu kendi seçmeni olarak yorumlayacak. Asıl ittifak orada kırılacak. Bahçeli bu oyu gördüğünde AKP’den ve Erdoğan’dan ne isteyecek? İsteklerini artıracak mı? MHP ilk ve ikinci tur arasında AKP’yi tamamen esir alabilir.”
EFRİN SAVAŞI SEÇİM YATIRIMI MI?
AKP’ye yakın yazarların Efrin sonrası hükümetin anket yaptırdığı ve oylarının arttığını ileri sürmelerine de değinen Özkiraz, AKP’nin Efrin’i bir kaos projesi olarak gördüğünü ve bunun 7 Haziran seçimlerinden beri sürdüğünü söyledi. “AKP; binlerce insan öldü, şehirler yanmış yıkılmış bunu bir kayıp olarak görmedi. Sadece oy oranlı bir kazanç olarak gördü. Gar patlamasında yüzün üzerinde insan hayatını kaybetti, Başbakan (Ahmet Davutoğlu) utanmadan sıkılmadan 10 gün sonra oy hesabı yaptı, ‘Bizim oylarımız arttı’ dediler” ifadelerini kullanan Özkiraz, şunları söyledi: “Şimdi aynısını gazeteciler eliyle yapmaya çalışıyorlar. Ortada böyle bir anket olduğuna inanmıyorum. Bu psikolojik durumun dışa vurumu. Bu olmayan şeyi olmuş gibi göstermelerinin nedeni umduklarını ağızlarından kaçırıyorlar. Türkiye savaşta olsun, Kürtler-Türk çocukları ölsün, Türkiye ekonomik olarak zora girsin ve bütün dünyada dünya sisteminden dışlansın bunlar hiç önemli değil, yeter ki bizim oyumuz artsın! Aslında Afrin operasyonu ile neyin hedeflendiğinin de dışa vurumu. Suriye ile olan sınırımızda bize tehdit olmamış bize yönelik saldırı olmamış tek bölgeydi orası. Suriye’nin Kuzeyinde nispeten istikrarlı olan tek bölgeydi. Orayı istikrarsız hale getirmek Türkiye’ye hiçbir fayda sağlamaz. Demek ki umulan oyların artmasıydı, bu sağlanamadı ama manipülasyon amaçlı bu anket söylentilerini yayıyorlar. Manipülasyon yaptıklarına mı yanarsın, cesetler üzerinden siyaset kurgulamalarına kızarsın ama her iki türlü de çok büyük bir ahlaksızlık var ortada.”
‘HÜKÜMET İPLERİ ELİNDEN KAÇIRDI’
Erken seçim ihtimalini de değerlendiren ve bunun “uyum yasalarının ne şekilde yapılacağına” bağlı olduğunu söyleyen Özkiraz, Anayasa’ya aykırı bir şekilde KHK ile uyum yasalarının gündeme getirilmesi halinde Türkiye’yi “baskın bir seçimin” bekleyeceğini söyledi. Bu durumda “Belki Ramazan ayının içinde 15 Temmuz gibi bir baskın seçim olabilir” diyen Özkiraz, “Ama genel konjonktür AKP ve MHP’nin oylarını toparlayamadığı, seçime giremeyeceği yönünde. İpler iktidarın elinden çoktan çıktı. Bütün araştırmalarda hatta kendi köşe yazarlarının itiraf ettiği şekilde eğitim de sağlıkta çökmüş bir ülke, dış politika dünya da ağırlığı kalmamış bir ülke, iç politikada sürekli kaotik bir ortamda. Aslında her şey çökmüş durumda ve her şey bir kişinin iki dudağı arasında. O yüzden bu seçimi kaybedecek” diye konuştu.
‘DARBE MEKANİĞİNİ HAREKETE GEÇİRECEK İŞLER YAPILIYOR’
Özkiraz, şunları söyledi: “Erdoğan şu anda hiç zeki hamleler yapmıyor. 15 Temmuz’dan önce Güneydoğu’daki operasyonlar darbe mekaniğini tetikler dediğimiz zaman bize darbeci dediler. Ama o operasyonların başında olan herkes oradan uçaklarla kalkıp gelip Ankara’yı vurdu. O paşalar yaptılar bunu. ABD ile Efrin konusunda anlaşacağız diyor, belli ki daha önce anlaşmış. ABD ile anlaşmanın bir ön koşulu var. Orada PYD gerçekliği var onunla da müttefik olacaksınız. Efrin operasyonu bu ittifakta yer tutmaktan başka bir şey değil. Suriye içerisinde sahada olma çabası sadece. Bunu yaparken milliyetçilik üzerinden politika yürütülüyor. Şu anda ordunun imajı çok güçlü, 15 Temmuz’dan sonra yıpranan imaj düzeldi. Bir taraftan da ABD ile anlaşıyorsanız ordunun içerisinde NATO’cu bir klik olduğunu bilmeyen yok ve onu yeniden güçlü hale getiriyorsunuz. Kürt meselesini çözümsüz hale getiriyorsunuz. İçeride kaotik ortam var siyaset alanını kendiniz dışında herkese daraltıyorsunuz. Bunlar da darbe mekaniğini harekete geçirecek.”
MA / Kenan Kırkaya

EN SON EKLENENLER