Rojava’ya karşılık Şengal mi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rojava konusunda sonuçsuz kalan ABD ziyaretinde, “Rojava’ya karşılık Şengal’e yönelik olası bir saldırıda destek alma” sözü aldığına ilişkin ciddi işaretler var. Dünyanın DAİŞ karşısında kaderine terk ettiği Şengal’i savunan gruplara yönelik olası bir saldırı, Kürt denklemini yeni baştan şekillendirecek.

Ortadoğu’da uzun bir süredir yoğunlaşan savaş ve çatışma düzeyinde yaşanan gelişmeler, son dönemde hızlanmaya başladı. Müdahil olan güçlerin çeşitliliği, bir birleriyle yürüttükleri mücadele, bölgeyi bilinmezliğe ve çok yönlü bir denkleme doğru sürüklüyor.

İran ile Suudi Arabistan arasında savaş tamtamları çalarken, İran’da “ılımlı” olarak kabul edilen Hasan Ruhani yeniden Cumhurbaşkanı seçildi ve İran toplumu hiç değilse, sertlikten ve savaştan yana olmadığının mesajını verdi. Buna karşılık, Suudi Arabistan çoğunluğu silah olmak üzere ABD ile 350 milyon dolarlık bir anlaşma imzaladı. Müslümanlara kota koyan ve bu ayrımcı uygulamaları nedeniyle kendi ülkesinde bile tepkiyle karşılanan ABD Başkanı Donald Trump, başkan seçildikten sonra bu uygulamalarına karşılık ironik bir şekilde, ilk ziyaretini “şeriat ve krallık” ile yönetilen bir ülke olan Suudi Arabistan’a yaptı.

ORTADOĞU’YA KILIÇ SALLAMAK

Trump bu ziyareti sırasında Arabistan’da “kılıç dansına” katıldı. Bir savaş gösterisi olarak bu dansta Trump’ın arzı endam etmesini, bölgede önümüzdeki dönemde yaşanacak muhtemel yeni çatışmaların işareti olarak görmek mümkün.

İRAN, TÜRKİYE, ARABİSTAN ÜÇGENİ

Tam da Trump, Arabistan’da bir takım anlaşmaları imzalarken, aynı gün AKP’nin 3’üncü Olağanüstü Kongresi gerçekleşti. Beklenti yaratılan kongrede Kürt çatışmasının süreceğine ilişkin mesajlar, OHAL’in kalkmayacağının kesin bir dil ile dile getirilmesi, ABD ziyaretinin izlerini taşıyordu. Kongre öncesi Erdoğan’ın Trump ile görüşmesinde Türkiye’nin istediklerini elde edemediği, Rojava konusunda istediklerini alamadığı herkesin ortaklaştığı ve hemfikir olduğu konuların başında geliyor.

ABD KÜRT ÇATIŞMASINA MÜDAHİL OLMAYA DEVAM EDECEK!

Ancak buna rağmen ABD ile Türkiye arasında kimi anlaşmaların yapıldığına ilişkin güçlü işaretler de var. ABD’nin Rojava konusundaki kararlılığına karşılık, “PKK’ye karşı daha fazla istihbarat ve silah desteği” vereceğine ilişkin beyanlar, ABD’nin Kürt çatışmasına Türkiye’nin yanında müdahil olacağı şeklinde yorumlanıyor. Ayrıca kimi kaynaklar, ABD’nin, İran ile yaşanan gerginliği de dikkate alarak Türkiye’ye verdiği kimi rollerin yerine getirilmesi için, Kürtler üzerinden bazı tavizler verdiğini dile getiriyor.

Bu tavizlerin başında da, DAİŞ saldırıları sırasında dünyanın kaderine terk ettiği Şengal’e yönelik Türkiye’nin olası bir saldırısına destek verilebileceği geliyor. Ayrıca ABD’li yetkililerin verdiği mesajlar da bunu destekliyor.

ABD DE ŞENGAL’İ HEDEF GÖSTERİYOR

ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Jonathan R. Cohen, YPG ile ilişkilerinin “geçici ve taktiksel” olduğunu savunurken, Musul operasyonundan sonra Şengal’i savunan güçlerin oradan çıkarılması için bazı operasyonlar yapılabileceğine işaret ediyor: “Musul (operasyonu) bittiğinde bizimle birlikte hem Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) hem de Bağdat yönetiminin, PKK’yı Şengal’den çıkarma çabaları konusundaki özeninin arttığına şahit olacaksınız. Bu ister gönüllü şekilde, ister başka türlü olsun” şeklinde konuştu.

Cohen’in bu çıkışı, Trump’ın Arabistan ziyareti, Erdoğan’ın kongrede verdiği mesajlar bir araya getirildiğinde, bölgenin önümüzdeki günlerde daha sıcak gelişmelere gebe olduğu anlaşılıyor.

ROJAVA’YA KARŞILIK ŞENGAL Mİ VERİLDİ?

Bu duruma, uzun süredir uluslararası gelişmeleri yakından takip eden ve 25 Mayıs tarihinde ABD’ye giderek ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ile görüşecek olan HDP Genel Başkan Yardımcısı ve Dışilişkilerden sorumlu Hişyar Özsoy da işaret ediyor ve ABD’nin Şengal’de KDP ve Türkiye’ye destek verebileceğini ifade ediyor. Özsoy, Erdoğan’ın ABD ziyareti sırasında, “başka tavizler kopardığını görebildiklerini” belirterek, “YPG, PYD meselesi netliğe kavuşmuştu. Listenin başına bunu koydular; ama bundan sonuç alamayacaklarını biliyorlardı. Orada sonuç alamadılar ve doğrusu çok sonuç alacaklarını beklemiyordu” dedi.

Özsoy şunları ifade etti: “Bizim elde ettiğimiz bazı bilgiler Rojava’ya değil ama Şengal’e yönelik baskı artacak gibi görünüyor. Saldırı planlamaları her zaman var; ama bu ABD tarafından desteklenebilir bir girişim olabilir. Rojava olmazsa Şengal ve Kandil’e yapacağımız operasyonlara bize destek verin dedi.

MUSUL SONRASI ŞENGAL SALDIRISI BAŞLAYABİLİR!

Trump da ‘PKK’ye karşı daha fazla mücadelenize destek vereceğiz, istihbarat ve silah desteği vereceğiz’ açıklaması yaptı. Musul operasyonuna kadar Şengal’e yönelik bir askeri müdahalenin olması çok gerçekçi değil. Bu çok fazla işleri karıştırabilir. Şengal bölgesinde ciddi bir gerilim yükseliyor.”

ŞENGAL NEDEN ÖNEMLİ?

Özsoy’un Şengal’e yönelik “Musul operasyonun bitirilmesinin bekleneceğine” işaret etmesinin çeşitli nedenleri var. Birincisi, Şengal sosyolojik ve coğrafik yapısı nedeniyle stratejik bir konumda bulunuyor. KDP ve diğer bölge devletlerinin Rojava’ya yönelik ambargoları nedeniyle Şengal koridoru Kürtler açısından önemli bir nokta. Ayrıca, dizginlenmeye çalışılan “Şii” nüfusunun güvenliği açısından da Şengal önemli kavşaklardan biri. Türkiye, KDP’nin denetimine alınmak istenen Şengal bölgesi için Haşdi Şabi milislerinin de son dönemlerde bölgeye yönelik bir hareketlenmesi söz konusu.

ŞENGAL YENİ ÇATIŞMA ALANI HALİNE GETİRİLECEK

Özsoy, bu konudaki tespitlerini şöyle sürdürdü: “Musul ve Rakka’dan sonra temel gerilim alanı Şengal olacak gibi görünüyor. ABD için söylemiyorum; ama Trump KDP ve Türkiye işbirliğine ya Şengal üzerinden destek sözü verdi ya da bu konuda paylaşımlar dolaşıma sokuldu. Şengal’de yaz sonuna doğru belki daha erken askeri gerilimler ve çatışmalar olabilir.”

KÜRTLER ROJAVA’YA KARŞILIK ŞENGAL SALDIRISINI KABUL ETMEZ

Bu durumun, herkesi içine çekebilecek bir çatışma potansiyeli barındırdığına işaret eden Özsoy, Türkiye üzerinden de Kürtlerin karşı karşıya getirilmeye ve Kürtler arası çatışmaların derinleştirilmeye çalışıldığını söyledi. Ancak bunun sonuç alamayacağını ve Kürtlerin Şengal’e yönelik bir saldırıyı kabul etmeyeceğini belirten Özsoy, “Cin şişeden çıktı, yüzyıldan sonra Kürtler bölgede bir güç olarak ortaya çıkmışlar ve belli siyasi talepleri var. Bu Kürtlerle ilişkiye geçmek ve onlarla bunu konuşmak zorundasınız” dedi. Özsoy, böyle bir oyunun Türkiye’nin de yararına olmadığını belirterek şunları dile getirdi:

ROJAVA’NIN NEFES BORUSU KESİLMEK İSTENİYOR

“Kürtleri duvarlarla ayırmaya çalışan Türkiye siyasi olarak niyetinden bağımsız olarak Kürtleri birleştirdi. Türkiye’nin dostane çözüm yoluna girmesi gerekiyor; ama bunu yapmazsa bu bölgesel dinamikler içerisinde iki taraf da zararlı çıkar. Türkiye yaşanan bölgesel gelişmeleri dikkate alarak öyle görünüyor ki Rojava’yı engelleme umudunu kesti. Ama buna karşılık Rojava devriminin nefes borusu olan Şengal’e yönelerek Rojava üzerindeki tecridi sürdürmek Rojava’yı nefessiz bırakmak istiyor.”

BÖYLE BİR OYUN KİMSEYE KAZANDIRMAZ

ABD’nin PKK ve Kürt karşıtlığı üzerinden Türkiye’nin yanında yer almasının ne Türkiye’ye ne bölgesel güçlere ne de uluslararası dinamiklere kazandırmayacağını belirten Özsoy, “Bu sorunu çözmenin yolu Kürtlerle anlaşmaktır. Bu herkesin yararına olacak” dedi. Özsoy, “Türkiye’de de Kürt sorunu konusunda devletin fabrika ayarlarına döndüğünü görüyoruz” dedi.

Kenan Kırkaya – dihaber

EN SON EKLENENLER