Saray’ın Kürt oyları hesabı

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki gün sarf ettiği “Edirne’deki (Selahattin Demirtaş) en büyük hesabı İmralı’dakine (Abdullah Öcalan) verecek” açıklaması, “Saray iktidarı ile Öcalan arasında yeni bir sayfa mı açılıyor?” sorusunu gündeme getirdi. Erdoğan farklı toplumsal kesimlerden yitirdiği desteği tekrar kazanmak için adım atmak isterken diğer yandan da muhalefet cephesini bölme uğraşında. Erdoğan’ın bu açıklamaları sonrasında gözler HDP’ye çevrildi. Kulislere yansıyan bilgilere göre HDP içerisinde en azından şimdilik böyle bir gündem yok.

PARTİDE KARŞILIĞI YOK

Erdoğan’ın açıklamasını değerlendiren HDP’li yöneticiler, 23 Haziran 2019’da yenilenen İBB seçimlerine günler kala Erdoğan’ın İmralı’dan mektup alma çabasını, Osman Öcalan’ın TRT’ye çıkarılmasını hatırlattı. O günlerde iktidarın, muhalefet ile HDP arasındaki mesafeyi açmak için bir çaba harcadığını belirten HDP’liler, bugün de aynı stratejinin yürütüldüğünü aktardı.

Ancak HDP’liler halkın bunlara itibar etmediğini ifade etti ve “HDP’nin demokrasi güçleriyle kurduğu zemini bozmaya yönelik hamleler yapılmaya uğraşılıyor. CHP’ye de aynı oyunu oynuyorlar. Özellikle son 6 yıldır bu hamlelerin bir karşılığının olmadığını iktidar görmüyor” yorumunu yaptı. İmralı, Kandil ve eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş arasında bir gerilim olduğu da siyasi kulislerde bir süredir öne sürülüyor. Demirtaş’ın HDP’nin doğal lideri olarak toplumda karşılık bulmasının partideki kimi klikleri, İmralı ve Kandil’i rahatsız ettiği iddia ediliyor.

Akademisyen Vahap Coşkun’a göre ise söz konusu ifadeleri kullanan Erdoğan, yeni bir tablo çizmeye başladı. “Erdoğan taraflar arasında kaçınılmaz bir hesaplaşma olacağını söyledi. Erdoğan’ın bu mücadeleden haberdar olduğunu belirtmesi devletin Öcalan ile görüştüğünü düşündürtüyor” diyen Coşkun, iktidarın ihtiyaç duyması halinde bu görüşmelerdeki bilgileri siyasi hamleler için kullanabileceği görüşünü belirtti.
Erdoğan’ın konuşmasında Öcalan ve Demirtaş arasında hiyerarşik bir ilişki kurduğunu saptayan Coşkun, “‘Demirtaş, en büyük hesabı Öcalan’a verecek’ diyor. Öte yandan Demirtaş ve Öcalan arasında böyle bir mücadele varsa, burada Öcalan lehine taraf oluyor. Demirtaş’ın HDP’nin neredeyse doğal başkanı olması iktidarı çok rahatsız ediyor. Makasın Demirtaş lehine açılmaması için devlet burada devreye girmiş görünüyor” dedi.

MESAFE AÇILIYOR

Erdoğan’ın ikili bir strateji yürüttüğünü ifade eden Coşkun, değerlendirmesine şöyle devam etti: “İlki muhalefetin tamamını terörle ilişkilendirmek. HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel’in PKK kampındaki fotoğraflarının ortaya çıkması da bunun göstergesi. İleride bu tür başka dosyalar da raflardan indirilebilir. Burada HDP ile Millet İttifakı arasındaki mesafe açılmaya çalışıyor. İstanbul’da 23 Haziran’da yenilenen yerel seçimlerden önce İmralı’dan mektup alınması, Osman Öcalan’ın TRT’ye çıkarılması gibi hamlelerle karşılaşabiliriz. Öcalan, güç kaybeden, seçimi kazanması kesin olmayan bir Erdoğan’la temas kurmayı istemez. Seçim sonuçlarına bakıp yeni bir pozisyon alabilir.”

Yapılması öngörülen hamlelerin HDP’li ve Kürt seçmenler üzerinde nasıl etki edeceğine de değinen Coşkun, “Bunun HDP ve tüm muhalefet içerisinde ayrışma yaratması zor bir ihtimal. Ayrıca bu hamleler Kürt seçmen, özellikle de HDP’li seçmenler üzerinde etki etmez. HDP seçmeninin tercihini bu tip stratejilerle manipüle etmek güç. Zira, AKP ve Kürt seçmenler arasındaki mesafe gitgide açılıyor. Erdoğan’ın başarılı olabilmesi için siyaset değişikliğine gitmesi gerekir. Ancak bugünkü dengeler, MHP’yle kurulan ittifak da Erdoğan’a hareket alanı sağlamıyor” ifadelerini kullandı.

Sercan MERİÇ

BirGün Gazetesi

EN SON EKLENENLER