TOPLUMSAL SÖZLEŞME ÇAĞRISI

‘Tekçi sisteme Hayır’ cephesinin önemli isimlerinden HDP, iktidar tarafından Eşbaşkan Figen Yüksekdağ’ın milletvekilliği ve parti üyeliğinin düşürülmesi nedeniyle Olağanüstü Kongre’ye gitti. Özgürlükçü, eşitlikçi, farklılıkları benimseyen anayasa çağrısı yapıldı

HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ’ın milletvekilliği ve parti üyeliğinin düşürülmesi nedeniyle gidilen 3’üncü Olağanüstü Kongre, Ankara Dünya Ticaret Merkezi’nde gerçekleştirildi. Sadece delege ve HDP bileşeni kurum temsilcilerinin davet edildiği HDP kongre salonuna, Eşbaşkanlar Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, DBP Eş Başkanı Sebahat Tuncel, HDP tutuklu milletvekilleri İdris Baluken, Çağlar Demirel, Ayhan Bilgen, Ferhat Encu, Gülser Yıldırım, Selma Irmak, Abdullah Zeydan, Burcu Çelik, hakkında tutuklama kararı çıkarılan Nursel Aydoğan ve Besime Konca ile tutuklu bulunan Amed Büyükşehir Belediye Eş Başkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı, Wan Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Bekir Kaya’nın fotoğraflarının yer aldığı ve ortasına “Direnerek Kazanacağız” yazılı dev poster asıldı. Salonun hemen girişine, “Figen Yüksekdağ Onurumuzdur” yazılı büyük poster dikkat çekerken, divanın ön kısmına “İrademizi Sahipleniyoruz” yazılı pankart asıldı. Salona ayrıca, “Tutuklu ve hükümlü öğrencilere özgürlük”, “Çocuk istismarına son”, “Emeğimiz bedenimiz kimliğimiz bizimdir”, “Demokratik Cumhuriyet Ortak Vatan”, “Genç Başladık Genç Başaracağız”, “Barış ve Çözüm İçin”, “İmralı’da tecride son”, “Demokratik Anayasa için buluşalım”, “Kadın cinayetlerine son”, “Yeni yaşam için radikal demokrasi” yazılı pankartlar asıldı.

Bileşenler salondaki yerini aldı

HDK Eş Sözcüleri Gülistan Koçyiğit ve Onur Hamzaoğlu, DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Genel Başkan Yardımcısı Sıtkı Güngör ile MYK üyesi Sedat Şenoğlu, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eşbaşkanı Vekili Gülcihan Şimşek, Yeşiller Sol Gelecek Partisi (YSGP) Eşbaşkanı Naci Sönmez, SYKP Eşbaşkanları Tülay Hatimoğulları ve Ahmet Kaya, Devrimci Parti Genel Başkan Ufuk Göllü ile Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) Eş Sözcüsü Saniye Evren, DTK ve HDK Gençlik ve Kadın Meclisi üyeleri de kongreye katıldı.

Özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına yapılan saygı duruşu ile başlayan kongrenin açılış konuşmasını yapan Müge Yamanyılmaz salonda bulunanları, Türkçe, Kürtçe, Arapça, Ermenice selamladı. Ardından divan adına kısa bir konuşma yapan Ali Ürküt, “Bugün başta eş genel başkanlarımız, vekillerimiz aramızda değiller. Bizim açımızdan bugününün böyle bir anlamı da var. Türkiye mücadele tarihi bu günü, karanlık tabloyu not edecektir. Bunun müsebbibi olan başta iktidar ve muhalefet tarih önünde bunun hesabını verecektir” dedi. HDP Eşbaşkanlarının mesajlarının okunmasının ardından kogre sonucuna dair “Çerçeve Metin” HDP Eşbaşkan Yardımcısı Saruhan Oluç tarafından okundu.

“Mücadeleyi Ortaklaştıralım” başlıklı metin şöyle:

“Demokratik meşruiyeti olmayan referandum sonrası gidişatı ancak yeni bir demokrasi atılımı ve mücadelesi ile engelleyebilir, baskı rejiminin önünü kesebilir ve demokratikleşme doğrultusunda adımlar atılmasını sağlayabiliriz. Toplumun demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi, çoğulcu ve katılımcı, kadından yana bir anayasa ihtiyacı ve arayışı geçerlidir. Yeni bir demokrasi mücadelesinin hedefi, farklılıkları kabul eden bir eşitlik anlayışı üzerinde yükselen yeni bir demokratik anayasadır. Yeni bir toplumsal sözleşmenin hazırlanması; demokratik bir anayasa hareketinin, demokratik ve çoğulcu bir cumhuriyet mücadelesi ile buluşturulması önümüzdeki dönemin asli görevlerindendir.

Acil mücadele planı

HDP, bu konuda üstüne düşeni yapmakta, evrensel demokratik ilkeler, insan hakları ve özgürlükler, uluslararası demokratik anlaşma ve sözleşmeler zemininde demokratik bir anayasa hareketinin parçası olmaya hazırdır. Demokratik siyasetin acil gündemi, bütün tıkanıklıkları aşarak bölgesel bir barış ortamının geliştirilmesi yönünde bir mücadele planını ortaya koymaktır. Bu mücadele planı bir taraftan iç barışın sağlanabilmesi için yapılması gerekenleri, barış ve özgürlük iradesini sergileyen bir hattı içermeli; diğer yandan da bölge barışını hedeflemelidir.

Tecridi sona erdirin

Daha önce kimi girişimler olsa da, Cumhuriyet tarihinde Kürt sorununu ilk kez demokratik yollarla, konuşarak ve müzakere ederek çözmenin imkanları ortaya çıkmıştır. Türkiye, 2013-2015 yılları arasında barış ve çözümün eşiğine gelmiştir. Toplumun büyük çoğunluğunun o dönemde desteklediği ve sonuç alınması için katkı sunduğu bir diyalog ortamının yeniden yaşanmasının ilk adımı 5 Nisan 2015’ten bu yana İmralı’da Sayın Öcalan’a yönelik tecridin sona ermesi, görüşme yollarının açılması olacaktır.

Kadın barışın güvencesidir

İktidarın kadın mücadelesi ile elde edilmiş kazanımlara yönelik tüm cinsiyetçi saldırılarına karşı son derece kararlı ve örgütlü bir duruş sergileyen kadınlar, demokrasi ve özgürlük mücadelesinin sürükleyici gücüdür. Kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesindeki yaratıcı ve cesur duruşları, demokrasi ve barış mücadelesinin de en önemli güvencesidir.

Toplumsal barış için …

Emeğin ve doğanın acımasızca sömürüldüğü, iş ve aş sorununun giderek yükseldiği bir dönemdeyiz. Olağanüstü Kongremizde, şimdi bir kez daha, toplumun tüm kesimlerini demokratik bir anayasa yapım sürecinde ve toplumsal barışı var etme konusunda yan yana gelmeye çağırıyoruz. Barış ve demokrasi mücadelesindeki kararlılığımızı ve barışı var etme azmimizi asla yitirmiyoruz. Bu bizlerin halklarımıza karşı en önemli sorumluluğudur. Geçmişin tüm eksikliklerini, hatalarını geçmişin deneyimlerinden de yararlanarak bugün hep birlikte aşabiliriz.

Mutlaka kazanacağız

Ortak demokratik değerler ve ilkeler etrafında ilişkileri geliştirmek demokrasi ve barış mücadelesini büyütecektir. Bu mücadeleyi ayakta tutanları, demokratik siyaset zeminine sahip çıkanları, baskılara boyun eğmeyen halklarımızı; demokrasi, emek ve barış güçlerini, kadın özgürlük hareketini, tüm vicdan sahibi yurttaşlarımızı, enerjilerini bizlerle buluşturmaya çağırıyoruz. Mutlaka kazanacağız!”

Cesarete davet ediyorum

Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutulan HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın mektubunu, HDP Sözcüsü Osman Baydemir okudu. Kongre bileşenlerini selamlayan Demirtaş, mektubunda şu ifadelere yer verdi. “Eşbaşkanımız Sayın Figen Yüksekdağ’ın hukuk, yasa ve her türlü siyasi etiğin ayaklar altına alındığı bir komplo sonucunda milletvekilliğinin ve Eş Genel Başkanlığı’nın düşürülmesi karşısında bu kongre hukuki mecburiyetlerle toplanmıştır. Sayın Yüksekdağ’ın resmi olarak üyeliğinin ve vekilliğinin düşürülebilmiş olması bizim nazarımızda yok hükmündedir. Sayın Yüksekdağ bizim açımızdan hala halkın seçilmiş vekili ve HDP’nin onurlu, devrimci Eşbaşkanıdır. Zorlu bir dönemde üç yıldır birlikte HDP’de Eşbaşkanlık yaptığımız Sayın Yüksekdağ’a, değerli yoldaşıma sizin aracılığınızla Edirne’den Kandıra’ya selam, sevgi ve dayanışma duygularımı gönderiyorum.

Aslolan demokratik siyasettir

Halen çok güçlü ve kararlı bir halk desteğine sahip olan HDP’yi siyaset arenasında öncü konumuna taşımanın gereklerini yapmak gibi ahlaki bir sorumluluğumuz vardır. Aslolan ve normal olan demokratik siyasettir; savaş ve şiddet anormal olandır, insana ve doğaya aykırı olandır. Bizler canlıların kendilerini zorunlu ve meşru olarak savunmaları dışındaki hiçbir şiddet yöntemini kabul etmiyoruz. Bu, ilkesel bir duruştur. Bugün dünyanın bütün kıtalarında ve ağırlıklı olarak bizim bölgemizde Ortadoğu ve Afrika’da vahşet boyutlarına ulaşmış savaş-çatışma durumlarına tanıklık ediyoruz. Bütün bu histerik kan deryasında barış çığlığını yükseltmek barışı sağlamaya yetmiyor. Elbette barış, barış demekten vazgeçmeyeceğiz; ancak bunu demekle sorumluluğumuzu tam olarak yerine getirmiş de sayılmayız.

Mücadelemiz sürecek

Bu nedenle tüm arkadaşlarımızın, parti yönetimimizin, kurumlarımızın ve bileşenlerimizin katkısı ve desteği ile somut bir “Demokrasi ve Barış Mücadelesi Planı” hazırlanması gerekiyor. İlgili tüm kesimleri toplum çıkarlarını aynı anda gözeten makul önerilere eleştiri ve görüşleriyle destek sunmaya çağırıyorum.

Demokrasi olmadan barış olmaz

İnançlarımız, ibadetlerimiz, ideolojilerimiz, türkülerimiz, halaylarımız, horonlarımız, dualarımız, rüyalarımız hep ortak yaşam ve toplumsal barış üzerineyken, bizler bunlar için daha somut, daha sonuç alıcı adımlar atmaktan çekinmeyelim. Siyasette cesaret budur. Binbir emekle gerçekleştirdiğimiz, ama bir türlü nihayete erdiremediğimiz, en son Dolmabahçe Sarayı’na gömülen barış umutlarımızı yeniden ve daha güçlü bir şekilde haykırma zamanıdır. Ortak vatanda birlikte, eşit ve kardeşçe yaşamak için, demokrasisi güçlü bir Cumhuriyet’in onurlu eşit yurttaşları olarak korkmadan, birbirimize dostlukla sarılabilmek için hepinizi cesarete davet ediyorum. Demirtaş’ın mesajının okunmasının ardından salondan “Direne direne kazanacağız” sloganları yükseldi.

Özgürlük davamıza karşı görevim sürüyor

Kandıra F Tipi Cezaevi’nde bulunan HDP Eşbaşkanı Yüksekdağ’ın mesajını, kongrede eşbaşkanlığa getirilen Serpil Kemalbay okudu. Sözlerine, salonda bulunanları selamlayarak başlayan Yüksekdağ’ın mektubunda şu ifadelere yer verdi: Referandum sürecinde, Newroz alanlarında, 8 Mart ve 1 Mayıs meydanlarında, bütün demokratik direniş süreçlerinde halkların birleşik iradesinin boyun eğmeyeceğini tarihe yazan başta Kürt halkı olmak üzere, bütün Türkiye halklarını kutluyor, iradesinin önünde saygıyla eğiliyorum. Bu süreçte en esaslı sözü yine halk söyledi. Sahte zaferle avunan, kanunsuz-iktidarlarını sadece zor aygıtlarıyla ayakta tutabilen Saray sevdalıları, tarih nezdinde artık hükümsüzdür. Milletvekilliğimle birlikte parti üyeliğimin de gasp edilmesi sadece Eş Genel Başkanlık görevini yasal olarak devretmeme yol açabilir. Partiye, halklarımıza, barış, emek, özgürlük davamıza karşı görevlerim kesintisiz devam ediyor. Tutsaklığım ve siyasi haklarımın gasp edilmesi sürecinde, temsili iradesine sahip çıkan halkımıza, tüm özgürlük güçlerine sonsuz teşekkürlerimi, sevgilerimi sunuyorum. Başta Van halkı olmak üzere, Kürdistan coğrafyasının direngen, asil evlatlarını saygıyla selamlıyorum.

Umutla, inançla, yoldaşça…

Bedenini açlığa yatıran Nuriye Gülmen, Semih Özakça ve Kemal babanın direnişini selamlıyorum, direnişe sahip çıkmaya çağırıyorum. Umutla, inançla, yoldaşça selamlarım hepinizi. Mesajın okunmasının ardından salondan “Jin, jiyan, azadî” sloganları yükseldi.

Güven: Çözüm İmralı’da

HDP 3. Olağanüstü Kongresi’nde gelen mesajlar okundu ve konuklar konuşmalar yaptı. HDP İstanbul Milletvekilli Hüda Kaya, tutuklu bulunan siyasetçilerin kongreye gelen mesajlarını okudu. Tutuklu HDP Eşbaşkan Başkan Yardımcısı Alp Altınörs’ün gönderdiği mesajda, “Siyasete yön verecek yeni bir dip akıntısı başlamıştır. Ortak Vatan Demokratik Cumhuriyet” dedi. Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit yaptığı konuşmada, 16 Nisan referandumunda ortaya çıkan toplumsal muhalefete işaret ederek, “kongreye vesilesiyle de bunun bir halk hareketine” dönüştürülmesi gerektiğini söyledi. Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven ise, Kürtçe yaptığı konuşmada, Türkiye’nin içinde bulunduğu krizin çözüm anahtarının İmralı’da olduğunu belirterek, “Çözüm ve barış projesi İmralı Adası’nda kilitlenmiş. Onun anahtarı da Sayın Öcalan’ın elindedir. Sayın Öcalan sadece Kuzey değil dört parça Kürdistan’ın da belirleyicisidir bir tek o bu kanı durdurabilir” dedi.

Mayıs ayında yaşamını yitirenleri andı

Bahçeli-Erdoğan ittifakının “savaş ittifakı” olduğuna dikkat çeken Güven, “Bu ittifaka mecbur değiliz” dedi. Güven, Mayıs ayında yaşamını yitiren Kürdistan ve Türkiye devrimci hareketinin öncü kadroları; Haki Karer, İbrahim Kaypakkaya, Dörtler, Leyla Qasım ve bu mücadelede yaşamını yitiren Ulaş Bayraktaroğlu’nu andı.

Kemalbay: Birlikte kazanacağız

HDP 3’üncü Olağanüstü Kongresi’nde Eş Genel Başkanlığa Selahattin Demirtaş ve Serpil Kemalbay’ı getirildi. “Birlikte kazanacağız” diyen Kemalbay, Duygulanarak tamamladığı konuşmasına şöyle devam etti: “Bu bayrağı hiç düşürmeyeceğiz. Gelin HDP’de demokrasi mücadelesini birlikte kazanalım” çağrısı yaptı.

ANKARA

EN SON EKLENENLER