Yeni bir başlangıç

Antidemokratik koşullarda referanduma gidilirken, HDP bütün baskılara rağmen referandumda ‘hayır’ kampanyasının yeni bir başlangıç olacağını açıkladı. HDP Sözcüsü Bilgen, boykot iddialarına karşı ‘Hiçbir spekülasyon yapılamayacak kadar net bir ‘hayır’ı en güçlü şekilde sandıktan çıkaracağız’ yanıtını verdi

Halkların Demokratik Partisi (HDP), hafta sonu gerçekleştirdiği Parti Meclisi ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında referandum sürecinde yürütülecek kampanyanın ana hatlarını masaya yatırdı. İki gün boyunca devam eden toplantıların sonuçlarını ise HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen kamuoyu ile paylaştı. Parti Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulunan Bilgen, toplantılarda “kalıcı OHAL süreci” olarak değerlendirdikleri Anayasa değişikliğini ve referandum sürecinde yürütecekleri kampanyayı kısmen planladıklarını bilgisini verdi.

Hayır diyenlere şimdiden baskı

Yayınlanan dört yeni Kanun Hükmünde Kararname’ye (KHK) ilişkin de değerlendirme yapan Bilgen, “Bu kararname ölüye makyaj yapmaktır” dedi. Bilgen, referandum sürecine ilişkin kaygılarını da paylaşarak, “Seçim hilelerine dair bir kaygımız var. ‘Hayır’ demenin ne kadar özgür bir ortamda gerçekleşeceğine dair kaygımız var. ‘Hayır’ diyen, ‘hayır’ diyeceği tahmin edilen çevrelere dönük şimdiden baskılar yapılmakta, bu da sürecin ne kadar antidemokratik olacağının göstergesidir” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanının bütçe şaibesi

“Cumhurbaşkanı hangi bütçeyle bu kampanyayı yürütecek?” diye soran Bilgen, şöyle devam etti: “AKP mi organize edecek ya da Cumhurbaşkanı partiliymiş gibi AKP mitinginde mi konuşacak? Cumhurbaşkanı için ayrılan örtülü ödenekten mi harcayacak yoksa Cumhurbaşkanı tarafsız olması gereken pozisyonu ile mi bu kampanyayı yürütecek? Cumhurbaşkanı bütçesi herkesin alın terinden kesilerek oluşturulur. Eğer toplumun bir kesimi Cumhurbaşkanı gibi düşünmüyorsa, pakete ‘hayır’ diyorsa Cumhurbaşkanı’nın onların vergisini kendi tercihi lehinde kullanma hakkı olabilir mi? Bunun demokratikliği, hukukiyeti olabilir mi? Cumhurbaşkanı düşüncesini kamuoyu ile paylaşabilir, herkesin söz söyleme hakkı ne kadar varsa onun da o kadar vardır ama mevkisinin imkanlarını kullanması seçime şaibe düşürecektir.”

Herkesin aktif olacağı bir süreç

Bilgen, referandum tavırlarının bir kez daha “net biçimde hayır” olduğunun altını çizerek, “Bizim açımızdan sokağın, toplumsal kesimlerin, insanların günlük hayatını etkileyecek olması, bu seçime duyarsız kalmaması, sandığa gitmesi gerekmektedir. Bu süreç kararsız kalınacak, dışında kalınacak bir süreç değildir. Bu süreç, herkesin söz söylemesi gereken, aktif olması gereken bir süreçtir” dedi.

İki deklarasyon açıklanacak

Bilgen, kampanya sürecinin somutlaştırılması tartışmalarının devam ettiğini de belirterek, şu ana kadar netleşen planlamalarına ilişkin şunları söyledi: “İnsanların on yıllarca verdiği emeğe el konulmasına, işine son verilmesine karşı ‘hayır’ diyor olacağız. Netleşen bazı toplantılarımız var; Kadın Meclisi’mizin bir Ankara toplantısı planlaması var. Biri Diyarbakır, biri de İstanbul olmak üzere iki deklarasyonla demokratik mücadele çağrısı yapacağız. Bütün çevrelerin sorumluluğunu yerine getirmesi için destek verici bir sorumluluk üstleneceğiz. Referandum bizim için OHAL’e hayır deme referandumudur. Şubat ayının ilk haftalarında halk toplantıları organize edeceğiz. Mümkün olduğunca çok il ve ilçede bu süreci halkımızla tartışacağız. Bu süreçteki medya sansürü karşısında da sesimizi duyurmanın yol ve yöntemlerini belirleyeceğiz.”

En net seçmen HDP’de

Bilgen, “Boykot seçeneği düşünüldü mü?” sorusuna, “Boykot, hiçbir toplantımızda hiç tartışılmadı. Bir alternatif olarak önerilmedi” yanıtını verdi. Bilgen şöyle konuştu: “Kamuoyunda hangi algı yaratılmaya çalışılırsa çalışılsın, spekülasyon yapılamayacak şekilde net bir ‘hayır’ çalışması yapacağız. Anketlere göre en net seçmen, HDP’li seçmen. HDP’lilerdeki hayır oranı, tüm partilerin hayır oranından daha yüksektir. Bu ülkenin aydınlığı, özgürlüğü, demokrasisi ve barışı ‘hayır’dan geçiyor. ‘Hayır’, yeni bir başlangıç olacak.”

ANKARA

EN SON EKLENENLER