HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, Şemdinli ve cezaevlerindeki işkencelere dikkat çekerek, AKP’nin işkenceyi teşvik eden bir noktaya geldiğini söyledi ve derhal etkin bir soruşturma yürütülmesini istedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
‘İKTİDARI RAHATSIZ ETMEYE DEVAM EDECEĞİZ’
Yıldırım, devam eden “Vicdan ve Adalet Nöbeti” eylemlerine ilişkin olarak, “Biz halen bu nöbetlerimizin devam ettiğini ve amacımıza ulaşıncaya kadar eylemlerimizi devam ettireceğiz. Amaçlarımızdan biri de bu dönemde iktidarın demokratik yollardan kendi iktidarına itiraz edenlere nasıl yaklaştığını teşhir etmek istedik. Etkinliklerimize dair bu ibretlik ablukalar, binlerce polis ile kuşatılmışlık hali bize bir zarar vermedi. Bu ülkenin işte ve dışta ne hale düşürüldüğünün izlenmesini teşhir etti. Biz o alkışların, o desteklerin özellikle layıkıyla amaçlarına ulaştıranı olmaya devam edeceğiz. İktidarı sivil eylemlerimizle rahatsız etmeye devam edeceğiz. İktidar hukuk dışılığını boğazına kadar yaşayan bu iktidarı hukuk içine çekinceye kadar bu demokratik eylemlerimize devam edeceğiz. Bu iktidar var olduğu müddetçe bu ülkeye adaletin gelmeyeceğini çok iyi biliyoruz. Eğer adalete susamışlık halindeyseniz bu iktidardan kurtulma halini hep birlikte sağlamamızın günü geldi geçiyor bile. Bu iktidar var olduğu sürece OHAL kalkmayacaktır. Bu yönüyle bu kervanımıza desteğin büyümesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
‘AKP İŞKENCEYİ TEŞVİK EDİYOR’
AKP daha önce işkence cesareti veren bir noktadan işkenceyi teşvik ettiği bir noktaya geldiğini ifade eden Yıldırım, “İspatlansın, ispatlanmasının suçu ne olursa olsun işkence bir insanlık suçudur. Türkiye’nin cezaevlerinin büyük bir çoğunluğu işkencehaneye dönüştürülmüştür. Silivri’de, Tarsus’ta, Elazığ’da sistematik işkence uygulanmaktadır. En son Elazığ Cezaevi’nde tutuklu bulunan Saray Belediyesi Eşbaşkanımız Zilan Aldatmaz gardiyanlarca darp edilmiştir. Yine Şemdinli’de aralarında 70 yaşının üzerindeki yaşlıların da bulunduğu köylülere bariz işkence yapıldı. Şapatan köyünde işkence yapıldığına dair fotoğraflar var. Zerrece adalet duygusuna sahip savcılar harekete geçmelidir. Bu ülkede halen zerrece adalet inancı olan savcıları harekete geçmeye çağırıyoruz” diye konuştu.
Yıldırım, Hakkari Valiliğinin “İşkence yoktur” açıklamalarına da tepki göstererek, bunun soyut bir açıklama olduğunu ve “Bu ülkede işkence yoktur” safsatası dışına çıkılarak, etkin bir soruşturma yapılması talebinin altını çizdi.
‘ERDOĞAN’IN MİTİNGLERİ HANGİ BÜTÇEYLE YAPILIYOR?’
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın son bir kaç gündür bir dizi miting gerçekleştirdiğini söyleyen Yıldırım, “Cumhurbaşkanı olarak yaptığı mitinglerde AKP genel başkanı olarak posterler asılıyor. Siz bu bütçeyi nereden karşılıyorsunuz? AKP’nin bütçesinden mi yoksa Cumhurbaşkanlığı’ndan mı? Ki haberler cumhurbaşkanlığı mitingi olarak düzenliyor. Siz bir Cumhurbaşkanı olarak gittiğiniz Trabzon’da kongrelerinizden bahsedemezsiniz. 80 milyonun cumhurbaşkanı olduğunu düşünüyorsanız, bütçesini, etkinliğini buna göre ayarlamak zorundasınız. Kendi partinizin bütçesiyle yaparsanız, yapın. Size oy vermeyen insanların rızkıyla AKP mitingi yapamazsınız” diye konuştu.
Yıldırım, bu açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
‘ARTUKLU REKTÖRÜ İTİRAF ETMİŞTİR’
Bir gazetecinin Artuklu Üniversitesi rektörü Mardin Üniversitesi Rektörü Ahmet Ağırakça ile Mardin Tanıtma Vakfı Başkanı İbrahim Sincar arasında başlayan polemiğe ilişkin değerlendirmeleri sorulan Yıldırım, “Zulüm ile abad olunmayacağı gibi haksız iktidarla da abad olunmayacaktır. Bu zulüm düzeni bittiği zaman bütün bunların hesabını vereceği saikle harek etmesini öneririm. O rektör cesaretini siyasi iktidardan almaktadır. Kendisine verilmiş görevi itiraf eden konumdadır. İktidar o sözle onu rektör yapmıştır. Üniversitenin rızası ile seçilmemiş biri kendisini bir imzayla oraya oturtana siyasi bağlılığını ifade etmiştir” dedi.
‘OĞAN MALUMUN İLANINI YAPMIŞTIR’
AKP’li Ayhan Oğan’ın “Yeni devlet kuruluyor” tartışmalarının da sorulduğu Yıldırım, “Eğer toplumsal muhalefetin reaksiyonu olmasaydı, ne Adalet Bakanı ne başbakan yardımcısı hiçbir açıklama yapmayacaktı. Çünkü Ayhan Oğan malumun ilanını yapmıştır. Bir gerçekliği dile getirmiştir. Bunun karşılığında bir mukavat bekliyordu ama toplumsal muhalefet geliştiği için böyle bir uygulama ile karşı karşıya kalmıştır. Ayhan Oğan sıradan birisi değildir” değerlendirmesi yaptı.
‘ÜLKEDE ERKEN SEÇİM KOŞULLARI YOK’
Erken seçim tartışmaları da sorulan Yıldırım, ülkede erken seçim koşullarının olmadığını belirterek, “Bu YSK ile bu ülkede artık seçim yapılamaz. YSK seçimi sevk ve idare yetkisini yitirmiştir. Bağımsız bir kurum kurulacaktır, OHAL kaldırılacaktır ki erken seçimden bahsedebilelim. Bu haliyle ülkede erken seçim koşulları yoktur. YSK’nin bulaşmış olduğu şaibeler raporlara da yansımıştır. 16 Nisan referandumun sağlıklı yapılmadığı yönünde uluslararası raporlar var” diye kaydetti.