Yıldırım: Öcalan’sız çözümden bahsedilemez

PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit kırılmadan çözümden bahsedilemeyeceğini vurgulayan HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Nadir Yıldırım, son günlerde “Çözüm süreci yeniden başlayabilir” şeklinde gündem yaratanlara sert tepki gösterdi.

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Nadir Yıldırım, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın durumu, HDP milletvekillerinin görevden düşürülmesi ve vatandaşlıktan çıkarılmak istenmesi ile “çözüm süreci” gibi bir gündem yaratılmak istenmesine ilişkin değerlendirmede bulundu. Yıldırım, değerlendirmesine AKP ve MHP ittifakından çözüm beklemenin yanlış olduğunu vurgulayarak başladı.

‘ÖCALAN’IN SORUNLARI ÇÖZME GÜCÜ FAZLA’

Öcalan ile İmralı heyetinin görüştüğü son tarih 5 Nisan 2015’ten bu yana Türkiye’de en derin savaşın yaşandığı, ekonomik, siyasal krizlerin yaşandığını ifade eden Yıldırım, Öcalan üzerinde mutlak bir tecridin uygulandığını söyledi. Öcalan’ın ailesiyle, örgütüyle, toplumla, avukatlarıyla irtibatının tamamen kesildiğine dikkat çeken Yıldırım, bu durumun Öcalan’ın sadece bir şahsiyet olmadığını, son 2 yıldır Türkiye’de yaşananların da bunu net bir şekilde ortaya koyduğunu ifade etti. Yıldırım, “Öcalan’ın dışarıyla ilişkisi olduğu dönemlerde sadece Kürt halkı acısından değil Türkiye’deki tüm toplum açısından sorunların çözüm süreci gelişiyordu. Gerçekten Sayın Öcalan sorunları çözebiliyordu. Sorunları çözme ve etkinliği çok güçlüydü. Sadece Türkiye açısından da değil bölge açısından da çok önemi var. 5 Nisan 2015’ten bu yana Sayın Öcalan’ın mutlak tecritte tutulması hem Ortadoğu’da yaşanan gelişmelere müdahale edilmesi hem de Türkiye’deki toplumsal, siyasal, ekonomik, kadın, doğa, gençlik, Kürtlerin özgürlük gibi sorunların da çözümü engellenmek isteniyor” dedi.

‘ÖCALAN’SIZ ÖZGÜRLÜKTEN BAHSEDİLEMEZ’

Öcalan üzerinde uygulanan tecride sıradan bir olay gibi bakılamayacağına vurgu yapan Yıldırım, Türkiye ve Ortadoğu’daki özgürlük ve barışın da tecrit edilmesi anlamı taşıdığını söyledi. İmralı Adası’ndaki tecridin kırılmadığı, Öcalan’ın özgürlük, güvenlik ve sağlık koşullarının güvence altına alındığı oranda çözümden bahsedilebileceği, aksine çözümden bahsedilemeyeceğini ifade eden Yıldırım, şunları söyledi: “Öcalan’sız özgürlükten, demokrasiden, barıştan bahsetmek mümkün değildir. Bunun mücadelesini geliştirmeliyiz. Biz de son dönemde yürüttüğümüz tartışmalarda yeni dönemde Sayın Öcalan’ın pozisyonunu merkezde ele alınması gerektiğini düşünüyoruz.”

‘ÇÖZÜM AKP İLE DEĞİL AKP’SİZ OLUR’

AKP’nin çözüm mantığının olmadığının altını çizen Yıldırım, AKP’nin Türkiye’deki hiçbir sorunu çözmediğini, aksine sorunları daha fazla derinleştirme politikası yürüttüğünü kaydetti. Yıldırım, “AKP krizler üzerinden varlığını sürdürüyor. Krizsiz yönetme anlayışı yok. Onun için AKP ile çözümü yan yana getirmek mümkün değil. AKP’siz ancak sorunların çözümü olabilir. O açıdan da Kürt halkının özgürlük sorunu, tecrit, ülkedeki sorunların çözümü düşünülüyorsa birinci maddesi AKP’nin iktidardan devrilmesi ve AKP’nin kesinlikle tasfiye edilmesi gerekir. Mücadelesiz bir şeyi talep etmenin de kesinlikle özgürlük ve barış taleplerine zarar verir. Mücadele ile AKP-MHP faşizmin aşılması ile çözümden bahsedilebilir” diye konuştu.

‘ÇÖZÜMDEN BAHSETMEK MÜMKÜN DEĞİL’

“Çözüm süreci yeniden başlayabilir” gibi suni gündemleri yaratanlara sert tepki gösteren Yıldırım, bu söylemi son süreçte dillendiren ya da yazan kişilerin özel harp dairesine bağlı çalışan kişiler olduğunu söyledi. Bu söylemleri dillendirenler arasında birkaç Kürt’ün de olduğunu dile getiren Yıldırım, şu değerlendirmede bulundu: “Bunlardan biri Dicle Üniversitesi’nde akademisyenlik yapan Vahap Coşkun. Yine tam da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kürt olarak değil Kürt kökenli olarak dillendirdiği Mahmut Övür. Abdulkadir Selvi de AKP’nin yıldızlarından biridir. Devşirme bir Alevi. Sünni Kürt İslam Sentezli bir tiptir. Tüm bunların hepsi özel harp dairesine bağlı kişilerdir. İhtiyaç duyulduğunda toplumda algı yaratma görevi üstlenen kişilerdir. İkincisi ise AKP-MHP faşizmin olduğu sürece çözümden bahsetmek mümkün değildir. Ne gerçek muhataplarıyla çözüm sürecini başlatacak niyetleri var ne de sahte muhataplarla böylesi bir şey yapamayacaklar. Sahte, çakma muhataplar üzerinden çözüm geliştiriyorlarmış gibi görünmek de psikolojik savaştır. Çözümsüzlük bunların yaşam gıdasıdır.”

‘BU ÜLKEDE ZATEN VATANDAŞLIK SORUNU YAŞIYORUZ’

HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız ve Van Milletvekili Tuğba Hezer’in de aralarında bulunduğu 130 kişinin vatandaşlıktan çıkarılacağı açıklamalarına ilişkin de konuşan Yıldırım, bu durumu ciddiye almadıklarını belirterek, halkın da ciddiye almamasını istedi. Bunu yapmak isteyenlerin ciddi olmadığını ifade eden Yıldırım, “Saddam Hüseyin rejim devrildikten sonra yargılamada hakim soruyor bir isteğin var mı diye. ‘Evet, adil yargılanmak istiyorum’ deyince, hakim ‘Merak etme oluşturduğun kanun ve yasalarla seni yargılayacağız’ dedi. Bakın göreceksiniz Erdoğan da kendi oluşturduğu yasalarla vatandaşlıktan çıkarma, çıkarmama tartışılacak. Bir despotun vatandaşlıktan çıkarma yaklaşımı çok ciddi bir yaklaşım değildir. Başta bizim arkadaşlarımız olmak üzere zaten bu ülkede vatandaş olma sorunu yaşıyoruz. Bu devlet bu zihniyet hiçbir zaman bizi vatandaş olarak kabul etmedi. Milletvekili olsan, devlet başkanı da olsan bu ülkede bizim vatandaş olma sorunumuz var. O açıdan da vatandaş olmuşuz, olmamışız arkadaşlarımız açısından ciddiye alınacak bir yanı yoktur. Onun için biz kendi işimize bakıyoruz” diye konuştu.

EN SON EKLENENLER