AKP herkesi ev sahibi yapacakmış!

‘Kentsel Dönüşüm’ adı altında talan edilmedik kent bırakmayan AKP iktidarı, söylem değişikliğine giderek, amaçlarının ‘herkesi ev sahibi yapmak’ olduğunu iddia etmeye başladı. Toplumsal yapıya dönük saldırıya dönüşen bu yapılaşmanın yeni hedefi ise, yoksul halkların yaşadığı Küçük Armutlu

AKP’nin kentsel dönüşüm adı altında yıllardır yürüttüğü politikaların söyleminde değişimler yaşanmaya başlandı. Elbette bu değişimin öngörülen ihtiyaçlardan kaynaklandığı bilinirken, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, “Kentsel dönüşüm konusunda temel ilkelerimiz var. Birincisi esas yerinde dönüşüm, ikincisi herkesi ev sahibi yapmak” sözleri, bu söylem değişikliğine işaret ediyor. Özhaseki, “Rezerv alanı noktasında devlet artık cimrilik etmeyecek. Elinde ne varsa, arsasını ortaya koyacak. Bu bizim için hayati önemde bir şey” olduğunu belirtmesi ise, kentlerin yeni bir yağmaya uğrayacağının habercisi. Bugüne kadarki icraatlarıyla attıkları kentsel yağma adımlarında, özellikle yoksul kesimlerin evlerini başına yıkıp, onları kenttin en ücra köşelerine yollayarak kimliksizleştirme uygulamalarını hayata geçirirlerken, özünde yine aynı şeyi yapacakları biliniyor.

Yerinde dönüşüm nedir!

Bazı bölgelerde halkın direnişiyle karşılaştıkları zaman, başvurdukları yerinde dönüşüm uygulamaları, halkı 20-30 yıl borçlandırılmasıyla, parası olan için yerinde dönüşüm yaptıklarını göstermişti. Dönüşüme karar verdikleri evlere biçilen fiyatla inşa ettikleri evlere biçilen fiyat arasında devasa farklar ortaya çıkarılıyor. Örneğin oturduğu eve yüz bin lira değer biçen TOKİ, inşa ettiği ev için dört yüz-beş yüz lira bedelleri dayatırken, bu fark bedelini ödeyebilecek insan sayısı ise, yüzde onları geçmiyor.

Halkı kimliksizleştiriyor

Kentsel dönüşümlere dair konuşan Doğan Holding Yönetim Kurulu üyesi Vuslat Doğan Sabancı, “Gayrimenkul sektörünün hem kültürel hem sosyal hayatımızdaki rolü gerçekten çok önemli bir değer. Yaşadığımız mekânlar yaşamımızın kalitesini belirliyor. Dolayısıyla, sizler sadece gayrimenkul geliştiriciler değilsiniz. Yaşamlarımızı etkiliyor, tasarlıyorsunuz. Mahalleleri, şehirleri değil, hayatımızı nasıl yaşayacağımızı inşa ediyorsunuz” dedi. Bu sözler, kentsel dönüşümde sermaye kesimlerine sağlanan yağmanın yanında, kentlerde yaşayan insanların yaşam biçimlerine yönelik bir planında işlediğini gösteriyor.

Armutlu’da yerinde dönüşüm

Uzun yıllardır daha çok yoksul insanların yaşadığı Küçük Armutlu boşaltılıp yağmalanmak isteniyor. Bu nedenle, birçok kez yıkım ekipleri mahalleyi basmış ancak istedikleri sonucu alamamışlardı. Şimdi ise, halkı ikna etme yollarından birini AKP diline pelesenk etmiş durumda. AKP ve TOKİ yerinde dönüşümden söz ederken, gecekondu olarak nitelenen bölgede resmi tapuların olmadığını biliyor. Bu durumda arsanın üzerindeki, genellikle tek katlı olan binalara fiyat biçerlerken, bu durumu göz önüne alıp uyduruk bedeller öne süreceklerini Armutlu halkı çok iyi biliyor. Erdoğan’ın yeni boğaz yasası ile dikey yerine yatay yapı söylemleri, İstanbul Boğazı’nda yeni bir yağma adımı atılacağını gösterirken, bunun en zayıf (mali açıdan) halkası olarak Armutlu’yu görüyorlar.

EN SON EKLENENLER