Çanakkale ile başlayıp oradan Balıkesir’e uzanacak yol boyunca rantsal alanların yaratılması ve Kaz Dağları dahil tüm sahil ile ormanların yakın gelecekte yok edilmesi ve bölgenin su varlığının madenlere ve enerji şirketlerine bağlanmasıyla bölge yıkıma uğratılacak
AKP Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın, Lapseki ilçesine gelerek 1915 Çanakkale Köprüsü ile ilgili olarak sarfettiği, “Biz bu köprüyü çok önemsiyoruz. Sadece bir yol olarak iki tane kıtanın bağlanması olarak düşünmüyoruz. Bu köprü Çanakkale’nin tarihi, turizmi, tarımı ve sanayisi demek” sözleri birçok mesaj içeriyor. Turan, her ne kadar Çanakkale’yi tarif ettiğini düşünse de ortaya çıkan gerçekler, Çanakkale’nin tarihini, turizmini, tarımını ve özellikle de doğal yaşam alanlarını yok edildiğini gösteriyor. Turan sözlerinin devamında inşa edilmeye başlanan köprü için şu sözleri kullandı: “Yollar, okullar, hastaneler ve tüneller derken en son iki kıtayı bu noktadan bağlayacak boğaz köprümüze başlamış olmanın gururunu yaşıyoruz. Bu köprü bittiğinde gururla karşıya Avrupa’ya geçerken, Çanakkale’nin bütün katma değerleriyle beraber meyvesi, sebzesi, ürünleriyle beraber geçmeyi bir onur olarak düşünüyoruz.” Atılan tüm adımlar Çanakkale ile başlayıp oradan Balıkesir’e uzanacak yol boyunca rantsal alanların yaratılması ve Kaz Dağları dahil tüm sahil ile ormanların yakın gelecekte yok edilmesine ve bölgenin su varlığının madenlere ve enerji şirketlerine bağlanmasıyla bölge yıkıma uğratılacak.
Köprü rant yolu!
AKP iktidarının özellikle son 10 yılında Çanakkale’de doğal yaşam ve tarım arazilerinin her türlü rantsal yollara feda edildiği görülüyor. Biga Yarımadası’nda ve Kaz Dağları’nda termik santraller, yine Kaz Dağları’nda ve Biga Dağları’nda siyanürlü altın madenciliği, onlarca jeotermal enerji santralleri, tarım arazilerinin turizm bölgesi ilan edilmesi ve şimdi de Saroz Körfezi’ne yüzer LNG depolama tesisi! Saros çevresi taş ocaklarına kurban edildi, Trakya’nın tüm kirliliğini toplayıp adeta zehirli nehir halini alan Ergene Saros’a boşalıyor ve Saros Körfezi’ndeki Gökçeada Sualtı Milli Parkı Türkiye’nin ilk sualtı milli parkı idi! Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Albayrak’ın “Hatay Dörtyol ve Saros Körfezi’nde iki adet daha Yüzer LNG Depolama ve Yeniden Gazlaştırma Ünitesi (FSRU) devreye alınacak, devam eden çalışmalarla 10 milyar metreküp üzerine çıkarılacak doğalgaz depolama kapasitesine ulaşılacak” sözleri bölgenin gelecekte nasıl bir yer halini alacağını gösteren yeni bir gelişme. İnşa edilen köprü kesinlikle sebze ve meyve taşınması için inşa edilmiyor. Bunun bir tek nedeni var köprüyü inşa edecek olan Daelim (Kore) – Limak-SK (Kore)-Yapı Merkezi OGG şirketlerinin oluşturduğu konsersiyumun kasasına 16 yıl 2 ay boyunca para yağacak olmasıdır. Araç geçiş garantili yapılan anlaşma ile 3. köprü ve Osmangazi köprüsünde yaşanan benzer sonuçlarla kamu elinden bu şirketler beslenecek. Şirketlerin yerli olanlarının ise AKP’nin havuz şirketlerinden olması ise dikkat çekici.