Attuda Antik Kenti üzerinde kurulu ve SİT kapsamında olan Hisarköyü, harabeye döndü. Nüfusu bin 800’den 312’ye düşen köyde, yol, su, sağlık ve eğim hizmeti verilmiyor. Köylüler, “Devlet burayı boşaltmak için cami imamını bile görevden aldı” diyor.
Denizli’nin Sarayköy ilçesine bağlı Attuda Antik Kenti üzerinde kurulu olan Hisarköyü (Attuda) 1982 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından SİT alanı ilan edilmesine rağmen gerekli önem gösterilmediği için adeta bir harabeyi andırıyor. Köy 2005 yılından bu yana 2 kilometre ilerisindeki Çamlar Mevkisi’ne taşınmak isteniyor. Köylüler buna direndiği için gerekli hizmeti alamadıklarını söylüyor.
DEVLET TARAFINDAN GÖÇE ZORLANAN BİR KÖY
SİT alanı ilan edilmeden önce bin 800 nüfuslu olan Hisarköyü’nde şuan 23 hanede toplam 312 kişi yaşıyor. Devletin köyü göçe zorlandığını belirten köylüler, kendilerine bilinçli bir şekilde su, yol, sağlık ve eğitim hizmetinin verilmediğini belirtiyor. Mezarlık yolunun bilinçli bir şekilde yapılmadığını aktaran köy halkı, cenazelerini büyük bir zorlukla defnettiklerini dile getirdi. Köylüler göç etmeleri için cami imamının bile görevden alındığını söyledi. Daha önce 5 bakkal, 4 kahvehane, kasap, sinema ve müzenin olduğu Hisarköy’e şu an en yakın bakkal 3 kilometre uzaklıkta.
‘MADDİ DESTEK OLMADIĞINDAN TADİLAT YAPAMIYORUZ’
İnatla köyü terk etmeyen ve 65 yaşında dokuma tezgahının başında olan İbrahim Kaya, köyde daha önce 400 dokuma tezgahının bulunduğunu şimdi ise tek başına kaldığını dile getirdi. Kaya, “Sadece tadilat yapmamıza izin var fakat maddi yardım vermediklerinden dolayı evlerimizin tadilatını yapamıyoruz” diyerek kendilerine göç yolu gösterildiğini kaydetti. Kaya, “Evler düzgün olmadığı için birçok kişi boşaltmak zorunda kaldı. Köyünün aşağısında parsellenmiş arsalardan para karşılığında kredi ile bizlere sattılar. Fakat köyde ki zararımız karşılanmadı. Evlerimizin, tarlalarımızın karşılığını alamadık” diyerek mağduriyetlerini anlattı.
‘KÖYÜ BOŞALTMAK İSTİYORLAR AMA DİRENİYORUZ’
Tüm engel ve zorlamalara rağmen köyünü terk etmek istemediğini ifade eden Kaya, şunları dile getirdi: “Kalanlar ise hem kültürlerini hem de topraklarını terk etmemek için direnmeyi seçtiler. Doğduğumuz topraklar bize daha güzel geliyor. Yaşam için daha iyi ve doğa ile karışık olduğundan burayı tercih ediyoruz. Köyümüze hizmet verilmiyor. Bu köy bir yandan bitiyor bir yandan da bitirecekler. Yoldan sudan çok şeyden kısıtlıyorlar. Köyün boşaltılmasını istiyorlar. Gidin de diyemiyorlar, kalın da diyemiyorlar ama bir yerde bitirecekler. Biz bitmesini istemiyoruz ama millet zorlanıyor.”
‘DEFİNECİLERİN HEDEFİ’
Hisarköy’ün onarıldıktan sonra tarihi bir köye dönüşebileceğini vurgulayan Ekrem Tuncay, yetkililerden destek beklediklerini söyledi. Hisarköy’ün sadece seçimden seçime hatırlandığına da dikkat çeken Tuncay, şunları söyledi: “Seçimden sonra verilen tüm sözler unutuluyor. Seçimde herkes yolda yapar ama seçim geçince o yol unutuluyor. Dışarıdan ihtiyaçlarımızı karşılamak zorundayız. Tarihi evler var onların korunmasını istiyoruz. Definecilerin gözdesi haline gelmiş bir köy. Köyümüzün korunmasını istiyoruz.”
KÖYLÜ SUSKUN AMA ‘HAYIRLISI’ DİYOR
Sorunların kaynağını siyaset ve yönetimde arayan köylüler, referanduma ilişkin sorulara ise suskun. Sessizliği bozanlardan İbrahim Kaya, “Belki ‘Evet’ dersek istediğini alır ve düzelir. Ama oğlum MHP’li o ‘Hayır’ diyecek” diye konuştu. Köylülere seslenerek, “Korkmayın onlara bu köyden oy pek çıkmaz” diye söze giren Ekrem Tuncay ise, köyün CHP ve MHP’lilerden oluştuğunu ve yüzde 70’inin “Hayır” diyeceğini savundu.
‘KÖYLÜ BORÇLU, KOKRUDAN KONUŞMUYOR’
Kendisini Ahmet adıyla tanıtan bir köylü ise birlikte yaptığımız kısa yolculuk esnasında şunları aktardı: “Devlet köylüyü hem yerinden etti hem de köylüye kredi vererek köylüyü kendine muhtaç bıraktı. Şuan devlete borçlu olduklarından dolayı böyle suskun ve çaresizler. ‘Hayır’ diyecekler ama evlerinden olmamak için ‘Hayır’ diyeceklerini sizlere söylemiyorlar.”
Gökhan Öner – dihaber