Bergama maden sahasına döndü

Yeni bir doğa talanıyla karşı karşıya olan Bergama’da kurşun ve Çinko arama projesi için “ÇED gerekli değil” kararı verildi. Ekolojist Erol Engel, maden sahasına dönen Bergama’da halkın yerinden edileceğini belirtti.

Son dönemde rant projelerinin hedefi olan Bergama, yeni bir doğa talanı ile karşı karşıya. Yalnızdam ve Muratlar köyleri arasında bulunan bölgede Esan Eczacıbaşı A.Ş. tarafından açılması planlanan “Sondaj İle Polimetal Kurşun, Çinko Madeni Arama” projesine İzmir Valiliği tarafından “ÇED gerekli değil” kararı verildi.

Söz konusu projenin hayata geçmesi ile birlikte doğal güzellikleri ve turizmi ile bilinen bölge, sondaj çalışmaları ile talan edilecek. Yalnızdamlar mahallesinde çinko ve pirinç madeni arama faaliyeti çalışması başlatılması planlanırken, orman ve tarım arazisi statüsünden olan bölgede hareketli fay hatlarının bulunması tehlikeyi artırıyor. Sondajı yapılacak olan ağır metallerden olan kurşun, çinko ve diğerlerinin başta insan sağlığı, fauna ve flora için son derece tehlikeli bulunuyor. Yine kurşun ve çinko madeni bulunan bölgede hayvanların otlatılması veya sulak alanlara girmesi ile ani ve toplu ölümlere yol açılabileceği gibi hayvansal ürünlerle insan sağlığını da tehdit altına alıyor.

TAHRİBATIN İZMİR’İ TEHDİT EDECEĞİ KAÇINILMAZ’

Firma, bölgede maden ve sondaj arama için Eczacıbaşı Holding bünyesindeki seramik fabrikalarına hammadde temini amacı ile kuruldu. Esan Eczacıbaşı Endüstriyel Hammaddeler Sanayi A.Ş. tarafından hazırlanan proje ile Balıkesir’de Eczacıbaşı Holding’in CEO’su Erdal Karamercan’ın Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yaptığı Esan Eczacıbaşı Endüstriyel Hammaddeler Sanayi A.Ş. tarafından yapılan tahribatın İzmir’i de tehdit edeceği kaçınılmaz olarak duruyor.

‘İNSANLAR YERİNDEN EDİLECEK’

Yapılacak projeyi değerlendiren Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel, İzmir Valiliğince verilen “ÇED gerekli değil” raporuna tepki gösterdi. Maden ocaklarının doğa tahribatının yanında insan ve hayvan sağlığını tehdit ettiğine dikkat çeken Engel, “Hayvanların çoğunun vücutlarında biriken zehirli maddeler, besin zincirine taşınarak varlıklarını sürdürecekleri ve hayvansal besinlerle bu zehri insana taşıyacakları açıktır” dedi.

Bergama Belediyesi ile birlikte Valiliğin kararına itiraz ederek hukuk mücadelesi başlattıklarını belirten Engel, şunları aktardı: “Yöre köylülerinin geçim kaynağı hayvancılıktır. Buralar doğası bozulmamış topraklardır. Bu köylerde yaşayan uzun ömürlü insanlar vardır. Maden faaliyetiyle yörede ki hayvancılığın sonu olacaktır. Bu projeyle insanları yerinden yurdundan edeceklerdir.”

‘BERGAMA MADEN SAHASINA DÖNÜŞTÜ’

Bergama Bakırçay Ovası’nın “Tarımsal SİT Alanı” ilan edilerek koruma altına alınan ovalardan olduğunu hatırlatan Engel, bölgede termik santral, çimento fabrikaları, altın madeni gibi maden ocaklarının da olduğunu anımsattı. Bölgenin tamamen maden arama sahası haline getirilmesine isyan eden Engel, şöyle devam etti: “Maalesef bu güne kadar termik santral, çimento fabrikası gibi kirli teknolojiler dayatıldı. Bergama Belediyesi ile ortak çalışma yürüterek bunları durdurduk. Ancak tarım arazilerine göz diken madencilik faaliyetlerinin ardı arkası kesilmek bilmiyor. Ovacık Altın Madeni yöremiz tarımı ve turizmi için tehdit oluşturmaktadır. Gözünü Kozak Yaylası’na dikmişlerdir. Bu nedenle deniz seviyesinin 100-150 metre altında ki açık ocağı üçüncü atık depolama tesisine dönüştürmek istiyorlar. Bu Bergama için bir katliamdır.”

Aynı bölgede siyanürle altın arayan Koza Madencilik A.Ş.’ye Fethullah Gülen cemaati operasyonları kapsamında kayyum atandığını ve talanın aynı şekilde devam ettiğini de kaydeden Engel, “Kozak Yaylası’nda Yerlitahtacı ve Gelintepe’de yürütmeyi durdurma kararlarıyla siyanürcü şirket durdurulmasına rağmen kayyum marifetiyle sürdürülen Ali-Cengiz oyunlarıyla yine hukukun arkasından dolanıyorlar. Dünyanın en önemli endemik türlerinin olduğu yaylamız talan edilmek isteniyor” dedi.

Cihan Başakçıoğlu / Ruken Demir – dihaber

EN SON EKLENENLER