‘Burası da Ayder gibi mi olacak?’

Rize’nin güzellikleri ile ünlü Pokut ve Sal yaylalarına giden yolların yol genişletilmesi için ihale edilmesine tepki gösteren yaylacılar, ‘Bizim yollarımız bize yetiyor, biz yol istemiyoruz. İlla bir şey yapacaklarsa, alt yapı çalışmaları yapsınlar. Turistlerin arkasından çöp toplamaktan bıktın usandık’ diyor

Doğu Karadeniz’deki yaylaları birbirine bağlayacak olan “Yeşil Yol” adı altındaki rant projesi hızla devam ederken, “Yeşil Yol”un yaylaları yok edeceğini tahmin eden yüzlerce insan, bu yıl soluğu Doğu Karadeniz’in yaylalarında aldı. Özellikle günü birlik turların düzenlediği yaylalarda, turistlerin gidişlerinin ardından etraf adeta çöp tarlasına dönüşüyor. Rize’nin güzellikleri ile ünlü Çamlıhemşin ilçesine bağlı Pokut ve Sal yaylasında yaşayanlar da, turizm eli ile yaşam alanlarının tüketilmesine tepkili. Üstelik bu yaylalara Çinçiva köyü üzerinden giden yolların, daha da genişletilmesi için yeni bir ihale yapıldığı da öğrenildi. Bu da bölgeye daha fazla tur aracının akın etmesi anlamını taşıyor.

İlk durak Pokut

İlk durağımız Pokut. Pokut’un adı, bölgedeki birçok yayla gibi Ermeniceden geliyor, anlamı da “Rüzgarlı Vadi.” Adından da anlaşılacağı gibi güneşli hava olmasına rağmen bir anda çöken sisten hemen öncesine kadar rüzgar eşliğinde yaylanın manzarasına bakıyorsunuz. Art arda sıralanmış sınırlı sayıdaki evlerde yaşayanların, turistlerin bakışlarından rahatsız olduğunu tahmin edersiniz. Bu evlerde yaşayanlardan biri de Hayriye Memişoğlu. “Yaylamıza yol isteriz de millet gelsin diye değil, bizim için” diyen Hayriye, yol yapıldığında çok sayıda turist geleceği ihtimaline karşı da temkinli. “Turistler gelsin burayı bu güzelliği görsün ancak çöplerini bırakmasınlar” diyen Hayriye, yaylanın yayla olması özelliğinin korunması gerektiği görüşünde.

Sabah 5.00’te kalkıp çöp topluyorlar

Gizem Çiçek de, yaylada mütevazı bir mekan işleten akrabalarına yardım için bulunanlardan. “Ayder’i gördünüz mü? Burası da Ayder gibi mi olacak” diyerek endişesini paylaşan Gizem, “Biz yaylalara yol istemiyoruz. Sabah 5.00’te kalktık önce turistlerin bıraktığı çöpleri topladık. Üstelik o çöpleri atacak bir yer de yok. İlla bir şey yapacaklarsa alt yapı hizmetlerini yapsınlar” diyor.

Son durak Sal: Yaylasız olmaz

Pokut’tan yaklaşık 30 dakika yürüyerek Sal Yaylası’na da ulaşabiliyorsunuz. Yürüdüğünüz patika yolda insan trafiği oldukça fazla. Sal Yaylası’nda ineklerini otaran Ayşe Gazi, yayla kelimesini duyduğu an konuşmaya başlayanlardan. Önce yayladaki çocuklarını sonra kente göç etmelerini anlatan Ayşe, “Antalya’da da yaşadım çocuklarımın yanında yine buraya döndüm. Biz bu yaylalar olmazsa yaşayamayız” diye belirtiyor.

Pokut ve Sal yaylası

Pokut, Palovit Vadisi’nin üstünde 2000’li rakımlarda bir yayla. Çamlıhemşin’in Makrevis, Ortan ve Pogina köyleri tarafından kullanılan yaylada bahsedilecek en önemli şeylerden biri ahşap mimarinin en güzel örneklerini barındırması. 50 kadar evin bulunduğu Pokut’ta tüm evler ahşap olmakla birlikte, en eski evin 250 yıllık olduğu söyleniyor. Pokut yaylasından sırt takip edilirse, Sal Yaylası’na varılır. Her iki yayla 30 dakikalık yürüyüş mesafesinde birbirine yakındır. Sırttan geçilirken aşağılarda Pilunçut Kahvesi’nin artık hiç gelmeyecek katırcılarını bekler gibi durduğu görülür. Sal yaylasında kenarları evlerle çevrili bir düzlük bulunur. Büyük ihtimalle de bu düzlük yaylaya adını vermiştir. Bu düzlüğün çevresinde irili ufaklı, geleneksel mimariye uygun Hemşin evleri vardır. Sal’daki evlerin tamamı ahşap olmakla birlikte, son yıllarda yapılanlar da mimari açıdan çok fazla uyum sağlamasa da ahşaptır. Sal yaylasını diğer yaylalardan ayıran en önemli özelliği sadece bir köy tarafından kullanılması.

RİZE

60

EN SON EKLENENLER