Çocuklar Ensar’a emanet edilemez

İsmi sistematik cinsel istismara karışan Ensar Vakfı ve MEB arasında imzalanan protokol tepkilere sebep oldu. Konuya ilişkin konuşan Amed Eğitim Sen 1 Nolu Şube Eşbaşkanı Hatice Efe, ‘Çocuklarımızı bunlara emanet etmeyelim’ dedi

Türkiye’de eğitim sisteminde her geçen gün yeni düzenlemeler yapılırken, bu düzenlemelerin çocuklar üzerindeki psikolojik ve sosyolojik etkileri ise, göz önünde bulundurulmuyor. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz günlerde çocukları sistematik istismara maruz bırakmasıyla gündeme gelen ve dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından “Bir kereden bir şey olmaz” denilerek işlediği istismar suçları meşrulaştırılan Ensar Vakfı ile 5 ve 10 yıl arası sürecek şekilde anlaşma imzaladı. Buna göre, Ensar Vakfı MEB’e bağlı okullarda sanatsal, sportif, sosyal, kültürel, bilimsel ve teknolojik gelişimi desteklemeye yönelik eğitim, seminer, proje, gezi, kitap okuma, yarışma, kamp, yaz okulu gibi etkinlikler düzenleyebilecek. Ensar Vakfı ile imzalanan protokol hakkında tepkisini dile getiren Amed Eğitim Sen 1 Nolu Şube Eş Başkanı Hatice Efe, eğitimciler olarak bu durumdan kaygı duyduklarını söyledi.

‘İktidar yeni nesil yaratmak istiyor’

Efe, Ensar Vakfı ile imzalan protokolün iktidarın ‘yeni nesil yaratma’ projesinin bir ayağı olduğunu söyledi. Toplumun buna karşılık dirençli olduğunu kaydeden Efe, iktidarın planlarının bu direnç karşısında gerilediğini ifade etti. Daha öncesinden AKP hükümetinin yaptığı bir toplantı ile bu protokolün sinyalinin verildiğine dikkat çeken Efe, “Erdoğan, Ensar Vakfı’nın bir toplantısına katılarak, ‘biz kaç senedir iktidarız ama parti olarak kültürel ve sosyal olarak iktidar olamadık’ diyerek, bunun için sıkıntı çektiklerini söylüyordu. Bence bu hem bir tespitti hem de bir talimat niteliğindeydi. Tüm kurumlara şu mesajı verdi, ‘Biz yapamıyoruz tüm kurumlar üzerine düşeni yapsın.’ Bu mesajı ilk olarak MEB aldı” diye aktardı.

‘MEB düzenlemelerin paralel ayağı’

Türkiye’de son zamanlarda din adı altında yapılan her düzenlemenin sistematik olduğuna vurgu yapan Efe, yıllardır Milli Eğitim müfredatında seçmeli olarak Kuran, Hz Muhammed’in hayatı derslerinin okutulduğunu ve İmam Hatip liselerinin arttırıldığını hatırlattı. Efe, “Her türlü olanaklardan yararlanmak için kolaylık sağlandı. En son bir kadın şort giydiği için polislerce darp edildi. İşte bunun paralel ayağında da MEB bulunuyor” diye belirtti.

‘İstismarın önü açıldı’

Efe, protokolün içeriğine dair şu belirlemelerde bulunarak, imzalanan protokolle tüm yaz seminerleri ve kampların, Ensar Vakfı’nın elinin altında olacağını söyledi. Öğrencilerin kamp adı altında farklı alanlara götürüleceğini ifade eden Efe, istismar olaylarıyla gündeme gelen bir vakfın bugün çocuklar üzerinde denetim mekanizması olarak bulunmasının kaygı verici olduğunu vurguladı. Efe, “Bir nesil kaybı yaşayabiliriz. Birleşmiş Milletler’in en son yayınladığı eğitim raporunda Türkiye yine sonlarda yerini aldı. Madem eğitimde iyileştirme sağlanmak isteniyor, neden daha bilimsel yenilikler getirilmiyor? Bu sistem ile gidilirse yetişen nesil cihatçı ve DAİŞ zihniyetli olacak” diye konuştu.

‘Sokaklar mücadele alanımız olacak’

Yapılan iş birliği ile Ensar Vakfı’nın korunduğuna dair garanti verildiğini aktaran Efe, “Sen istediğini yap zaten biz seni koruyoruz’ denildi. Ensar Vakfı’nda olacak taciz ve istismarların da önü açıldı. İktidarın dindar bir nesil yetiştirme çabası yok, tamamen faşizan ve cihatçı anlayışlar yetiştirme çabası içerisinde. Çocuklarımızı bunlara emanet etmeyelim. Biz Eğitim Sen olarak, laik ve bilimsel bir eğitim sistemi için mücadele edeceğiz. Mücadele alanlarımızda sokaklar olacak” dedi.

Aysel Işık/Amed-Şûjin

EN SON EKLENENLER