Deprem bölgesindeki sondaja ‘deprem incelemesi’ yok

Birinci derece deprem bölgesi Seferihisar, Urla ve Güzelbahçe arasında yapılması planlanan 10 adet “Enerji üretim amaçlı sondaj çalışması” projesinde Valilik deprem riskini görmezden geldi. Ekolojist Ertuğrul Barka, sondaj çalışmalarının depreme etkisine dikkat çekerek uyarıda bulundu.

İzmir’in Seferihisar, Urla ve Güzelbahçe ilçeleri arasında bulunan 5 bin metrekarelik tarım arazisi üzerinde elektrik enerjisi üretme amaçlı 10 adet jeotermal kaynak arama amaçlı sondaj çalışması için İzmir Valiliği’nde Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) Raporu hazırlanmasına gerek duyulmadı. Serdar Enerji Üretim Jeotermal Turizm San. ve Tic. A.Ş. tarafından yapılmak istenen sondaj çalışmasının maliyeti 500 bin lira olarak belirlendi.

DEPREM BÖLGESİNDE 3 BİN METRE SONDAJ

Yerleşim yerlerine 6 metre ile 177 metre mesafede yapılacak olan “Enerji üretim amaçlı” sondaj çalışmasına dair şirket tarafından hazırlanan projede skandallar birbirini izledi. Birinci derece deprem bölgesi olarak kabul edilen Urla, Seferihisar ve Güzelbahçe arasında yapılacak olan sondaj beraberinde deprem artış riskini de artırıyor. Yer altı sularının yer değiştirmesi, artması ya da azalması gibi faktörlerin etki ettiği sismik hareketlilik yapılacak olan sondaj çalışmasının 3 bin metreye kadar inecek olması ile birlikte riskleri de beraberinde getiriyor. Ancak buna rağmen projede ÇED’e gerek duyulmazken, deprem riski araştırmasının da ÇED talebi olması durumunda yapılacağına yer verilmesi dikkat çekti.

İSVEÇ SİSMOLOJİ MERKEZİ UYARDI

Konuya dair en bilindik örnek İsviçre’nin kuzeydoğusunda 2013 yılında meydana gelen depremlerde jeotermal yatırım için yapılan sondaj çalışmalarının depremlere etki ettiğiydi. Yapılan araştırmalarda İsveç Sismoloji Merkezi, jeotermal enerji kaynak araması amacıyla yapılan sondaj çalışmalarının sarsıntılara yol açtığını belirtti. Bunun üzerine bölgedeki sondaj çalışmaları sona erdirildi. Tüm bu risklere rağmen birinci derece deprem bölgesi olduğu bilinen, 2003 yılında 5.6, yine 2004 ve 2005 yıllarında 5.2’lik depremlerle sarsılan Seferihisar, Urla ve Güzelbahçe’de yapılacak sondaj çalışmasında bölgede herhangi bir incelemenin yapılıp yapılmadığına yer verilmemesi dikkat çekiyor. Yine projede deprem ile ilgili sadece olası bir depremde alınacak önlemlere yer verilmesi de skandal olarak değerlendiriliyor.

‘DEPREM ARAŞTIRMASI YAPILMAMASI FACİADIR’

Ege Bölgesi’nde uzun yıllardır ekoloji mücadelesi veren Ertuğrul Barka, yapılan sondaj çalışmalarına karşı uyarıda bulundu. Enerji için insan ve doğa hayatının yabana atıldığını belirten Barka, “Jeotermal kaynaklar mutlaka fay hatlarının olduğu yerdedir. Mutlak deprem bölgelerindendir. Bu kadar net bilinen doğal bir gerçeğin görmezden gelinmesini anlamak mümkün değil. Türkiye’de ÇED’ler maalesef yasak savmak üzere yapılır oldu. Orada depremselliğin incelenmesi gerekiyor ve ona göre izin verilip verilmeyeceği tartışılmalı. Jeotermal enerji kaynakları çok fazla depremin olduğu yerlerde bulunur. Ve bunların değişimi, etkileşimleri de depremleri tetikler. Deprem haritalarından diyoruz ki, Seferihisar, Balçova’ya kadar ve İzmir’in doğusuna giden bir fay hattı söz konusu. İşte Seferihisar’dan gelip Güzelbahçe ve Narlıdere’ye, 9 Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin altından, Balçova’dan İzmir’in doğusuna giden bu fay hattı tehdit. Bu kadar net bir durumda deprem araştırması yapılmaması büyük bir faciadır. Bölgenin yer kabuğu incelenmeli yoksa orada güvenlikten bahsedemezsiniz” diye konuştu.

EN SON EKLENENLER