Ekolojinin OHAL’i: Ekoloji mücadelesine karşı uzun namlulu ordular kuruldu

Birinci yılını geride bırakan OHAL ve KHK’lerle ekoloji mücadelesine de darbe vuruldu. KHK’lerle özel güvenlik birimlerinin uzun namlulu silahlarla donatıldığını hatırlatan ekolojist Ertuğrul Barka, şirketlere ekoloji mücadelesi yürütenlere karşı kendi ordularını kurmalarına izin verildiğini söyledi.

Türkiye’de yaşanan 15 Temmuz darbe girişiminin hemen ardından AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Bu Allah’ın bir lütfu” şeklindeki açıklaması sonrası, Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edildi. OHAL’in yarattığı “fırsatlardan” yararlanan AKP hükümeti, bir çok alanda gerçekleştiremediği değişikliği Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) hayata geçirirken, ekolojik talanın önü de OHAL KHK’leri ile bir bir açıldı.

DOĞA BAKANLAR KURULU’NUN TAKDİRİNE BIRAKILDI

İlk olarak Meclis’e “Türkiye Varlık Fonu Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” başlığıyla gelen daha sonra Plan ve Bütçe Komisyonu’nda adını “Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi, İki İl Merkezinin Değiştirilmesi ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”na dönüştüren tasarı ile ekoloji mücadelesine kepçe vuruldu. Tasarı ile birlikte kamuoyunda 75. madde olarak kamuoyunda bilinen değişiklik ile proje bazlı yatırımların hızlandırılması için Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) Raporlarının hızlıca kabul edilmesinin önü açıldı. Yine aynı tasarı ile beraber tabiat varlıkları ve SİT alanlarına yapılacak yatırımlar tüm denetim mekanizmalarının dışında tutuldu. Danıştay’ın iptal kararları verdiği nükleer santral, hidroelektrik santralleri, termik santraller, çılgın projeler, yasayla birlikte Bakanlar Kurulu’nun takdirine bırakıldı.

EKOLOJİK TALANI PROTESTO HAKKI VALİ İZNİNE BAĞLANDI

Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin OHAL gerekçesi ile engellenmesi ya da ilgili kentin Valiliklerinin onayına bırakılmasının yanında özel güvenliklerin uzun namlulu silahlarla silahlandırılmasının önünün açılması ekoloji mücadelesine ket vurmayı amaçladı. Artvin’in Kafkasör Yaylası Cerattepe mevkiinde madencilik faaliyetleri için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, “ÇED Olumlu” raporunun yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle açılan davada, Rize İdare Mahkemesi’nin, “Madencilik yapılabilir” yönündeki kararının Danıştay’ca onaylanması da bunun son örneği oldu.

ÇED SÜRECİ HIZLANDIRILDI TALANIN ÖNÜ AÇILDI

Türkiye’nin tanınan ekolojistlerinden Ertuğrul Barka, “Ekolojik anlamda OHAL her zaman vardı” diyerek topluma ve devlete yasalarla verilen görevlerin ekoloji anlamında uygulanmadığını belirtti. Barka, 2178 Sayılı Çevre Yasası ve yönetmeliklerinin uygulanmadığını söyledi. Barka, ÇED toplantılarının yapılacak projelerde halkın onayının olup olmadığının sorulduğu ve karar verildiği toplantılardan “Halkın bilgilendirilmesi toplantısına” dönüştürüldüğünü kaydetti. OHAL ile birlikte toplantıda bulunanların toplantıya katıldığına dair imza atmasının yeterli hale getirildiğini belirten Barka, “Sanki hiçbir itiraz yokmuş gibi, karşı çıkan yokmuş gibi katılmışlar gibi gösteriyorlar. OHAL’de bunu daha da kolay hale getirdiler. Halkın karşı duruşunu ciddiye almadılar. Yapılacak yatırımlar hep yapıldı. Yıllarca süren davalar olmasına rağmen hukuki hiçbir şey devreye konmadı” diye konuştu.

ÖZEL GÜVENLİĞE UZUN NAMLULU SİLAH

Çevrecilerin mücadelesini OHAL döneminde en fazla etkileyen unsurların başında özel güvenlik birimlerinin uzun namlulu silahlarla silahlandırılmasının geldiğini belirten Barka şunları aktardı: “Türkiye’de bir buçuk milyon özel güvenlik görevlisi var. Şimdi bunlara uzun namlulu silah kullanma yetkisi verdiler. Şehrin içinde özel güvenlik uzun namlulu silah kullanamaz. Nerede kullanacaksınız? Kırsal bölgelerde. Buradaki özel güvenlikçiler nerede çalışıyor? Madenlerde, HES’lerde, RES’lerde. Yani bunlar işte bu OHAL sürecinde uzun namlulu silah kullanma yetkisine sahip olarak bundan sonra ekolojik mücadele verenlere karşı bu tür silahları kullanabilirler. Dünyada bir yılda 200’den fazla ekolojist infaz ediliyor. Türkiye’de de 2 kişi en son infaz edildi. Şimdi OHAL’in verdiği yetkilerden yararlanarak, ekolojistleri daha fazla bastırmaya çalışıyorlar. Cengiz Holding gibi millete küfür edenlerin elini güçlendiriyorlar. Daha önce jandarma ile yaptırdıklarını şimdi şirketlerin kendilerine ait özel güvenliklerden oluşacak bir ordu oluşturarak yapmaya devam ediyorlar. Bununla birlikte ekoloji mücadelesi verenlere karşı uzun namlulu silahlarla donatılmış bir ordu yaratıldı.”

EN SON EKLENENLER