Yenilenebilir enerji yutturmacasıyla meraları, ormanları RES’lere (Rüzgar Enerji Santralleri) kurban eden anlayış, çok büyük kapasitelerde santraller için yerleri belirlediklerini ifade ederken, aslında mera ve ormanların yağmalanmasına dönük çıkardıkları ve çıkarmak istedikleri yasaların, dünya enerji tekellerince gerçekleştirilecek yağmanın ön hazırlıklarının yapıldığını gösteriyor
Gökova gibi doğal bir alanın üzerine 750 adet RES inşa etme girişimleri sürerken, asıl hedefleri olan büyük enerji tekellerinin önünün açılma adımlarının atıldığı görülüyor. AKP’nin Enerji Bakanı ve aynı zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı olan Berat Albayrak, enerjide daha rasyonel modellerle ‘piyasanın’ karşısına çıkmak için Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) modelinin ortaya konulduğuna dikkat çekerek, “Bu, birçok anlamda başarılı ve dünyada ses getiren bir model oldu. Bir model, yatırımcıyı, tüketiciyi, endüstriyi, kimi sayarsan say hepsini eşit anlamda, dengeli olarak tatmin etmeli ki, sürdürülebilir olsun” ifadelerini kullandı. Bu sözler modellemelerinde ne insan ne de doğa faktörünün ele alınmadığının açık itirafı gibi. Bakan, YEKA modelinin uygulanmasına devam edileceğini vurguladıktan sonra, “YEKDEM 2020’de sona erecek ve ilk ağızdan söylüyorum, ‘hayır’ devam etmeyeceğiz. O günün koşullarında ciddi katkı yaptı ancak miadını doldurdu. 2018’de sürpriz bazı adımlarla, rüzgarda özellikle, YEKA’lar devam edecek” dedi. YEKDEM; Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması olarak ortaya konmuş ve bu destekle ‘yenilenebilir’ enerji üretimlerindeki türbünler vb. araçların Türkiye’de üretimi hedeflenerek, ‘milli’ üretimin destekleneceği propagandaları yapılmıştı.
Millilik masalları çabuk bitti
2011 yılında çıkan bir yönetmelikle YEKDEM uygulamaya geçerken, bu destek bakanın kendi ağzından ifade ettiği gibi 2020’de bitecek. Bakan, “Bize düşen yol açmak, yatırımcının yolunu açmak. Eski kamu mantığı ile ‘herşeyi kamu yapsın’, yok öyle bir şey. Biz ortamı iyileştirip yatırımın, yatırımcının önünü açacağız” dedi. Bu sözler, AKP’nin Türkiye’de tüm doğal alanların şirketlere kurban edilirken, izledikleri yolun aslında şirketlere yağma alanı açmaktan ibaret olduğunu gösteriyor. Albayrak, YEKA ihalelerinde dünyanın en büyük 10 enerji şirketinden 8’inin ihalelere katıldığını ifade ederken, milliliğin de sonuna gelindiğine işaret etti. Albayrak, rüzgârda bekleyen kapasitelerle ilgili olarak kasım-aralık gibi adım atılacağını belirterek, “Bu kapasitelerle ilgili süreci de bu yıl bitmeden tamamlayıp, sektörün önünü hızlıca açarak 2018’e çok net ve somut bir şekilde ilerleyeceğiz” ifadesini kullandı. Yenilenebilir enerji yutturmacasıyla meraları, ormanları RES’lere (Rüzgar Enerji Santralleri) kurban eden anlayış, çok büyük kapasitelerde santraller için yerleri belirlediklerini ifade ederken, aslında mera ve ormanların yağmalanmasına dönük çıkardıkları ve çıkarmak istedikleri yasaların, dünya enerji tekellerince gerçekleştirilecek yağmanın ön hazırlıklarının yapıldığını gösteriyor.