Ergene’de ‘Hayır’ isyanı

Sermayenin talanı ile adeta yok edilen Ergene Nehri’nin çevresinde yaşayan yurttaşlar, derenin yaymış olduğu koku ve kanser risklerine karşı yıllardır ekoloji mücadelesi yürütüyor. Yurttaşlar, yaşam alanlarına sahip çıkmak için ‘Hayır’ diyeceklerini açıkladı

Trakya’nın can damarı olarak bilinen Ergene Nehri ve Havzası, sanayileşmenin yol açtığı kirlilik nedeniyle her geçen gün verimli tarım arazilerini kaybedildiği bölge haline geldi. Ergene İnisiyatifi Kurucu Başkanı mimar Arif İsmet Yılmaz, yıllardır Ergene Nehri kirliliğine karşı ekolojik mücadeleyi savunan isimlerden. Derenin bugünkü halinin tek sorumlusunun devleti yönetenler olduğunu söyleyen Yılmaz, “Sanayi kuruluşlarında yapılan üretimlerin atıkları bu dereye atılıyor. Bilimsel açıklamalara göre şuanda 4’üncü kirlilik derecesinde. Yani ölü bir dere değil, öldüren bir dere haline geldi” diyerek tepki gösterdi.

‘Referandumda tercihim hayır olacak’

5 yıldır verdikleri ekolojik mücadelede Ergene kirliliğine tüm çevrelerden tepkinin çok fazla olduğunu belirten Ergene İnisiyatifi Eşbaşkanı Servet Taşkın ise, “Yürütülen çalışmaların hepsi rant amaçlı” dedi. Derenin temizlenmesi için Türkiye’nin Avrupa Birliği’nden (AB) fon aldığını hatırlatan Taşkın, “2013’te bitirme sözü verdiler. Yetiştiremeyince 2015’i hedef gösterdiler. O sene de bitiremediler. Şimdi 2017-2018 diye devam ediyor” dedi. Taşkın, kendilerine reva görülen bu yaşam alanlarında oturmak istemediği için de referandumda tercihinin ‘Hayır’ olacağını belirtti.

‘Açlıktan, hastalıktan, yoksulluktan ölüyoruz’

Gecekonduda yaşayan mahalle sakinlerinden Mehmet Kayalı (67) da, derenin yaymış olduğu kimyasallardan kaynaklı kanser hastalığına yakalananlardan. Kayalı, “Yıllardır burada çektiğimiz acıyı Allah kimseye göstermesin. Yazın evimizin içine kadar su giriyor. Başbakan, cumhurbaşkanı seçiyoruz, şimdi de kral seçeceğiz. Ama vatandaş öldü mü kaldı mı kimsenin haberi yok. Ne çektiğimizi kimse görmüyor. Çünkü gelip görmüyorlar ki! Ankara’da villalarda, saraylarda oturuyorlar. Biz de bu acıları çekiyoruz. Derdimizi de anlatamıyoruz. ‘Müslüman kardeşlerimiz öldü’ diyorlar televizyonlarda, yahu biz burada ne oluyoruz? Haberin var mı? Ölüyoruz! Açlıktan, hastalıktan, yoksulluktan. Ben şimdi yüz kere, bin kere, milyon kere ‘hayır’ diyorum” açıklamasında bulundu. Dere kenarında oturan Ayfer Işık (45) ise, “Kaç senedir gidip gelen çok oldu, ama değişen hiçbir şey yok” diyerek referandumdaki tercihinin “hayır” olacağını belirtti.

Necla Demir / Uğur Atabay – dihaber

EN SON EKLENENLER