Ayazma’da 10 yıldır devam eden “kentsel dönüşüm” nedeni ile evleri yıkıldıktan sonra borçlandırılarak TOKİ’ye ait konutlara yerleştirilen yurttaşların mağdur edildiğini belirten Yıkıma Karşı Halk Komisyonu Sözcüsü Osman Özdemir, “Hazine arsasını işgal etmişsiniz” denilen arsaların Ali Ağaoğlu’na verildiğini söyledi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) ve Küçükçekmece Belediyesi arasında 13 Haziran 2003 tarihinde yapılan protokol ve 2006 tarihinde hazırlanan ek protokol ile o dönem Küçükçekmece’ye bağlı ve şimdi de Başakşehir’e bağlı olan Ziya Gökalp, Ayazma mevkii ve Tepeüstü mahalleleri, “Kentsel dönüşüm alanı” ilan edildi.
Bu mahallelerde ikamet edenlerin çoğu 1990’lı yıllarda yaşanan çatışmalar nedeniyle köyleri boşaltılarak batıya göçertilen Kürtler iken, kentsel dönüşüm ile bu insanlar bir kez daha yerlerinden ediliyor. 2006’da “Kentsel dönüşüm alanı” ilan edilen ve 2007 yılında Küçükçekmece Belediyesi tarafından gerçekleştirilen yıkımlardan sonra birçok aile borçlandırılarak Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’ndan (TOKİ) ev sahibi olurken, bazı aileler ise önceden hak sahibi listesinde yer aldıkları halde daha sonra bu haklarından mahrum bırakılarak ortada evsiz kaldı.
10 YILDIR KENTSEL DÖNÜŞÜM DEVAM EDİYOR
2004 yılında Belediye Başkanı seçilen AKP’li Aziz Yeniay’ın o dönemde yaptığı ilk icraat, oylarını aldığı Küçükçekmece Ayazma mahallesinde yaşayan insanların evlerini yıkarak, mahalleyi toplu bir şekilde Bezirganbahçe’de yapılan konutlara taşımak oldu. Kentsel dönüşüm alanı bu bölgeler için Yeniay, 2012’de verdiği bir röportajda, “Kenti inşa ederken, kentliyi de inşa edeceğiz” sözlerini sarf etmişti.
2007’de yıkımı başlayan ve inşaat çalışmaları başlatılan Ayazma’da devasa inşaatların yapılmasına dur durak bilmeden devam ediliyor. 1989’da Şırnak’ın Cizre ilçesinden İstanbul’a göç eden ve 1994’te Ayazma’ya taşınan Yıkıma Karşı Halk Komisyonu Sözcüsü Osman Özdemir, Ayazma’nın yıkılma sürecini anlattı.
‘HAZİNE MALI DEDİLER AĞAOĞLU’NA VERDİLER’
Bezirganbahçe’de yapılan konutlara yerleşen Özdemir, 1995’te Ayazma’da 35 civarında evin kaçak yapıldığı gerekçesiyle yıkılmasına başlandığını ve o tarihten sonra 2004’e kadar hemen hemen her Perşembe günleri mahalledeki evlerin parça parça yıkıldığını söyledi. Özdemir, Ayazma’daki yurttaşların muhafazakar olduğunu ve bu nedenle 2004 yerel seçimleri zamanında Aziz Yeniay’ın İslami argümanları kullanarak mahalleliye şirin görünmeye çalıştığını ve “Sizi bu çamur deryasından kurtaracağım” diyerek kandırdığını aktardı. 2004-2005 yılları arasında mahalle olarak kentsel dönüşüme karşı bir komisyon kurduklarını söyleyen Özdemir, kentsel dönüşüme karşı koydukları için Aziz Yeniay’ın kendilerine, “Siz hazine arsasını işgal etmişsiniz. Fakir, fukaranın malının üstüne oturmuşsunuz” dediğini belirterek, “Bizim için fakirlerin hakkını yiyorsunuz diyenler bu sefer gittiler Ali Ağaoğlu’na verdiler. O da onların kendi adamlarıdır” dedi. Küçükçekmece Belediyesi’nin kendilerine, “Sizi kesinlikle mağdur etmeyeceğiz” dediğini ifade eden Özdemir, orada yaşayan tüm insanları perişan ettiklerini vurguladı.
‘DİRENİRSENİZ HAKKINIZI VERMEYECEĞİZ’
Ayazma mahallesinde yaşayanların çoğunluğunun Kürt illerinden gelen aileler olduğunu hatırlatan Özdemir şunları söyledi: “Belediye yıkım zamanında mahallelilere, ‘Bir ağacınız bile boşa gitmeyecek. Hepsinin hakkı verilecek’ dedi. Benim 135 tane ağacım vardı. 10 milyar gecekondu bedeli verilecek denildi. Ama herhangi bir resmi evrakta bu mevcut değildi. Tespit çalışmaları bittiğinde tüm mahalleliyi arayıp ‘müjde size daire çıkmış’ denildi. Kabul etmeyenlere de tamamen zorbalıkla, ‘Siz direnirseniz, hak talep ederseniz, sizi çıkaracağız bu hakkı da vermeyeceğiz’ dediler.”
‘GELİR AZ GİDER ÇOK’
Ayazma’da bulunan mezarlığın da büyük bir kısmının yıkıldığını söyleyen Özdemir, 2 aylık çocuğunun da bu mezarlıkta yattığını ve o mezarlara ne yapıldığı konusunda kendilerine bir bilgi bile verilmediğini dile getirdi. Ayazma’da yaşayan insanların çoğunun asgari ücretin altında maaş alan ve geçim sıkıntısı yaşayan insanlar olduğunu dile getiren Özdemir, “İnsanlar borçlandırıldılar. Bezirganbahçe’ye geldiğimiz zaman büyük bir masrafın içerisine girdik. Gelir az, gider çok. Birçok kişi sırf bu masrafları karşılayamadığı için dairesini ucuza satıp gitti” diye konuştu.
’10 YILDIR BU YAŞAMA ALIŞAMADIM’
Özdemir, Ayazma’daki yaşantısını çok özlediğini dile getirerek, şunları söyledi: “Burası daha temizdir ama ben oranın çamurunu buranın temizliğine değişmiyorum. Orada komşumla bir şeyler paylaşabiliyordum. Hasta olan birinden bile herkesin haberi vardı. Çocuklar o kültürle büyüyordu. Tandırımız vardı. Ben şuanda o ekmeği özlüyorum. O hayatı özlüyorum; ama ne yazık ki küçücük salona bahçeyi taşımaya çalışıyoruz. O özlemi iki tane çiçekle gidermeye çalışıyoruz. Burada komşumun cenazesi oluyor 2 gün sonra öğreniyorum. Çocuğum rahat bir şekilde evin içinde oynayamadı alt komşular rahatsız oluyor diye. 10 yıl oldu halen daha alışamadık bu yaşama.”
Kentsel dönüşüm konumunda olan mahallelerin birlik oldukları zaman karşılarındaki en büyük gücü de yenebileceklerini ifade eden Özdemir, devletin amacının da birlikteliği parçalamak olduğunu söyledi.
Sadiye Eser / Muhammed Doğru – dihaber