Her şey bir fotoğraf çekmekle başladı

Kapatılan Munzur Doğal Yaşamı Koruma Derneği Başkanı Haydar Çetinkaya, Dersim’deki endemik ve dünyada tehlike altında olan 600’den fazla bitki türünü fotoğrafladı. Yaptığı bu çalışmayı ise ‘Dersim Florası’ adlı kitapta toplayacak.

Dersim, sayısız vadileri, şelaleleri, bitki ve hayvan türleri ile Türkiye’deki doğal güzellikleri bünyesinde barındırıyor. Bir bütün olarak doğa harikası olan Dersim coğrafyası baraj projeleri ile madencilik şirketlerinin kıskacı altında. Munzur Vadisi için verilen acele kamulaştırma kararı ile var olan barajlar ve ardından yapılacaklar ile tüm bu doğal güzellikleri bir bir yok edecek.

Kenger, ışkin, kolbizin, poxik, dilike, alic, Dersim sarımsağı…  Dersim’de bulunan binlerce bitki türünden sadece birkaçı.

“Her şey bir fotoğraf çekmekle başladı” diyen kapatılan Munzur Doğal Yaşamı Koruma Derneği Başkanı Haydar Çetinkaya da Dersim’in doğal güzelliklerini 10 yılı yakındır fotoğrafladı.

650 BİTKİ TÜRÜNÜ FOTOĞRAFLADI

Dağ, vadi, dere boyu gördüğü tüm bitki türlerini fotoğraflayan Çetinkaya, endemik çok sayıda bitkiyi de ortaya çıkardı. Resmi rakamlara göre, Türkiye’de yaklaşık 12 bin civarındaki bitki türünün bin 500’ü Dersim’de bulunuyor. Haydar Çetinkaya ise endemik ya da dünyada tehlike altında olan 650’den fazla fotoğrafladığı bitki türünün 350’sinin isimlendirmesini yaptı.

Dersim’in bitki çeşitliliği açısından oldukça zengin bir coğrafya olduğunu söyleyen Çetinkaya, 42 hektar alana sahip Türkiye’nin ikinci en büyük Milli parklarından olan Munzur Vadisi ve Dersim bölgesinde 10 yıl boyunca dağ, ova, yayla ve buzul göl gezip fotoğraflarını çekmiş. Son 5-6 yıldır da bitkilere yöneldiğini söyleyen Çetinkaya, “Yüksek rakımlı bitki türlerinin fotoğrafını çektim. Bir sürü eksik var buna rağmen 650’nin üzerinden çok önemli olan bitki türlerini fotoğrafladım. Yani endemik olmasa da dünyada tehlike altında olan nadide, endemik türler ve Dersim’e özgü endemik türlere rastladık. Bunların daha önceden isimlerini bilmiyordum” dedi.

“TÜBİVES’İN KAYITLARINDA OLMAYAN BİTKİ TÜRLERİNE RASTLADIM”

“Yanından geçerken sıradan gördüğümüz bitkilerin yakından özellikle makro çekimlerini yapıp onları incelerken ne kadar büyüleyici ne kadar zengin bir tür olduklarını gördük. Şu ana kadar yaptığım 350’ye yakın bitkinin adlandırılması yapıldı. Diğerini de hızlı bir biçimde adlandıracağım’’ diyen Çetinkaya, yok olduğu düşünülen bitki türlerinin de aslında yok olmadığını ortaya koydu.

Çetinkaya, artoz, çam çiçeği, ayı parmağı, kalan nâkili gibi bir sürü çiçekli bitki gibi TUBİTAK bitki veri tabanı TÜBİVES’in kayıtlarında yer almayan Dersim’deki bitki türlerinin oldukça fazla olduğunu ortaya çıkardığını vurguladı. Çetinkaya, “Kendi bulduklarımı resmi kayıt altına alınmış bitkilerle karşılaştırdım. Resmi kayıt altına alınmamış bitki türleri de bende mevcut. Yaptığım çalışmalar Dersim Coğrafyası’nın aslında dünyanın da en önemli bitki çeşitleri açısından en önemli sahası olduğu ortaya koyacaktır” ifadelerini kullandı.

‘DERSİM FLORASI’ ADLI KİTAPTA TOPLAYACAK

3 yıldır da bunlarla ilgili araştırma içine girdiğini dile getiren Çetinkaya, son 1 yıl içinde bitki çeşitliliğinin ortaya konması ve belli çevreler açısından bir kaynak oluşması isteğiyle ‘Dersim Florası’ adlı bir kitap hazırlığı içinde olduğunu ifade etti. Alanında çalışma yapan bilim insanlarından yararlandığını Çetinkaya, Dersim’de gerçekleşen Biyolojik ve Kültürel Envanter Çalıştayı’na katılan Prof. Dr.Şinasi Yıldırım’ın görüşlerine başvurduğunu söyledi.

“ACELE KAMULAŞTIRMA SUÇTUR”

Öte yandan Çetinkaya Munzur Vadisi üzerinde yapımı düşünel baraj için verilen acele kamulaştırma kararına tepki gösterdi. Çetinkaya konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Milli Parkın bu şekilde yok edilmesi asla kabullenilecek bir şey değil. Hem anayasada hem Türkiye’deki Milli Parklar Kanunu’nda uluslararası sözleşmelerde böylesi değerli tabiat parçasının bırakın yok edilmesi kılına dahi dokunmanız suç teşkil etmektedir. Bu on bin yıllardan beri miras olarak gelen buradaki kültürel birikiminde katkısı ile gelen bu doğal yaşam, bizim bölgede kutsanmışlar bu zenginlikler baraj ve madencilik projeleri ile yok ediyorlar.”

Sevim Kahraman/DERSİM

Kaynak : Pirha

EN SON EKLENENLER