İki fidandan; koca bahçeye…

Tüketim toplumu kavramına karşı bir muhalefeti ve özgürlüğü kendince ifade eden Meryem Taştekin, evinin önünde diktiği birkaç ağaçtan bir bahçe yaratıyor. Farqîn’e (Silvan) bağlı Xerabgorya (Dinlendi) köyünde yaşayan ve iki fidanın yer aldığı araziyi koca bir bahçeye çeviren Taştekin, “İlk başta burada hiçbir şey yoktu. Daha çok hayvanlara vakit harcıyordum. Sonra burada bir iki ağaç diktim, onlar büyüdü. Şimdi onlarca ağaç var. Hepsi de çok güzel meyveler veriyor. Ben onlara bakıyorum onlar da bana bakıyor” diyor. 10 yıldır uğraştığı ve büyük emeklerle büyüttüğü bahçesinde her türlü meyve ve sebzeyi barındırdığını belirten Taştekin, şunları söylüyor: “Yıllarca bahçeme baktım, emek verdim ve şimdi ise o bana bakıyor. Bahçemde her türlü sebze ve meyve var. Çocuklarıma baktığım gibi ona da baktım.” Yıllarca tarım ve hayvancılıkla geçimlerini sağladığını kaydeden Taştekin, bahçenin ilk oluşum aşamasını şöyle anlatıyor: “İlk başta burada bir şey yoktu. Bahçemde ilk olarak iki ağaç dikip büyüttüm. Zaman geçtikçe başka başka ağaçlar dikmeye başladım.

İki ağaçla başladım ama şimdi bahçemde onlarca ağaç var. Hepsi de çok güzel meyveler veriyor. Kendi ellerimle her gün suluyordum ve bakıyordum.” Köyde bulunan herkesin bahçesinin olduğunu ve insanların kendi meyve ve sebzelerini bahçelerinden karşıladığını vurgulayan Taştekin, “Bu şekilde daha sağlıklı besleniyoruz. Bütün ağaçlar çok güzel meyveler veriyor. Her mevsim bahçeden ürün elde ediyoruz. Elma olsun, kayısı olsun, çilek olsun hiçbir şeyi dışarıdan almıyoruz. Yıllardır çocuklarıma baktığım gibi onlara da bakıyorum. Onlarda bana meyve vererek, emeklerimin karşılığını veriyor” ifadelerinde bulunuyor.

Medine Mamedoğlu/Amed-Şûjin

EN SON EKLENENLER