İstanbul’da rantsal büyük göç!

AKP Sûr’da olduğu gibi insanların birlikte yaşayarak oluşturdukları kültürel birikimleri ve aralarındaki dayanışmayı dağıtarak yalnızlaştırıyor. AKP bunu yaparken de bölgeden uzaklaştırdığı insanların kültürel altyapıya sahip yaşam alanlarını sermaye için talan alanı haline getiriyor

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, İstanbul’da Avrupa ve Anadolu Yakası olmak üzere 2 yeni dev bölge için çalışma başlattıklarını belirterek, “Kentsel dönüşümü, depreme dayanaklı bu 2 bölge üzerinden yürüteceğiz. Avrupa Yakası’nda belirlediğimiz bölge, içine 10-12 ilçeyi alacak büyüklükte ve nüfusu da 1 milyon. İlk etapta Esenler, Güngören, Bağcılar, Eyüp ve Sultangazi’yi buraya taşıyacağız” dedi. Son dönemlerde moda haline gelen helikopterden yer beğenmenin bir örneğini de Özhaseki gerçekleştirdi. Özhaseki, havadan turlarken keşiflerini aktardı: “Öyle askeri alanlar var ki, şehrin hafif kenarlarında, iki tane ağaç bile yok. İstanbul’da Avrupa Yakası’nda böyle bir alan tespit ettim. O tespit ettiğim alan kabul görürse, yeni bir şehir kurulur ve en az 10 ilçenin kentsel dönüşümünü orada yapabiliriz. Anadolu Yakası’nda da benzer bir yer tespit ettik.”

Kentler merkezden karar verilen rant alanları olacak!

Hazırlıklarına giriştikleri rantsal alanlar yaratma adımlarının İstanbul ile sınırlı olmadığını Özhaseki’nin sözlerinden anlayabiliyoruz. Özhaseki, büyükşehir olmak için gerekli olan 750 bin nüfus şartının değişebileceğini söyleyerek şunları ekledi: “Burada bir tartışma var. Hangi şehirler büyükşehir olsun, nüfusu 500 bine düşürdüğünüzde şu kadar il daha giriyor. 400 bine düşürdüğünüzde şu kadar il daha giriyor. 300 bine düşürdüğünüzde şu kadar il daha giriyor. Bu arada daha da aşağı düştüğünde acaba oradaki belediye başkanları teşkilatları taşıyabilir mi? Bunların hepsi tartışılıyor. Önümüzdeki günlerde meclise gelecek.” Özhaseki’nin yaptığı açıklamalar Esenler, Güngören, Bağcılar, Eyüp ve Sultangazi’nin olduğu çevreyi çok yakından ilgilendiriyor. İkinci halkada ise Fatih, Bahçelievler. Ardından gelen Avcılar ise en çok risk taşıyan yerlerden biri.

İnsan ekolojisi!

İnsan, ekosistemin içinde yaşayan diğer tüm canlıların bir bileşenidir. İnsanı diğer canlılardan ayıran ve insan ekolojisi vasfını ona kazandıran şey ise kültürel birikimleridir. Karl Marks kültür için, “Doğanın yarattıklarına karşılık insanoğlunun yarattığı her şeydir” der. Antropolojinin kurucusu kabul edilen Edward Burnett Tylor ise kültürün, “Kültür öğrenilen bir özelliğe sahiptir, bu ise bir toplum ortamını gerekli kılmaktadır. Kültür ya da uygarlık, bir toplumun üyesi olarak, insanoğlunun öğrendiği (kazandığı) bilgi, sanat, gelenek-görenek vb. yetenek, beceri ve alışkanlıkları içine alan karmaşık bir bütün” olduğunu söyler.
AKP eliyle kapitalizmin en acımasız uygulamalarının yaşandığı Türkiye’de, insanın toplumsal yaşam içinde oluşturduğu yüzlerce, binlerce yıllık kültür yok edilerek insanları savunmasız ve dayanışmadan yoksun bırakarak, yaşam alanlarını sömürünün birer parçası haline getirmektedir. Amed’in Sûr ilçesinde yaşanan tam da budur. İnsanların birlikte yaşayarak oluşturdukları kültürel birikimleri ve aralarındaki dayanışmayı dağıtarak yalnızlaştırmakta ve aynı zamanda bunu yaparken bölgeden uzaklaştırdığı insanların kültürel alt yapıya sahip yaşam alanlarını sermaye için talan alanı haline getirmektedirler.
Doğal yaşamı yani ekosistemi derinden yaralayan saldırılara imza atan AKP, aynı zamanda kültürel yapıları ve insanların oluşturduğu kültürel yaşam biçimlerini de yok etmektedir. AKP’nin sermayenin çıkarlarından gayri hiçbir yöne dönmeyen kıbleleri, yaşamı derinden etkilerken doğaya ve insana geri dönülmez zararlar vermektedir. Sûr’da yaşattıkları tam da bu iken bu yağmaya İstanbul dahil tüm kentleri ekleyerek büyük bir sermaye talanı yaratma çabasında oldukları görülmektedir.

EN SON EKLENENLER