Köyleri boşaltılınca kente göçenler, kentte evleri yıkılınca köye döndüler

Şırnak’taki yasak sonrası evleri yıkılan yurttaşlar, 24 yıl önce boşaltılan köylerine geri dönerek ortak bir yaşamı inşa etti. Elektriğin ve suyun olmadığı köyde yeniden inşa edilen evlerde yaşayan yurttaşlar, işlerini kolektif bir şekilde yürütüyor.

Şırnak’ta 14 Mart 2016’da ilan edilen sokağa çıkma yasağının ardından evlerini terk etmek zorunda kalarak, 1993’te boşaltılan köyleri Bilmad’a yeniden yerleşen yurttaşlar, yaşadıkları tüm zorluklara rağmen hayat mücadelelerini sürdürüyor. Yasaktan dolayı topraklarını terk etmemek için uzun bir süre çadır ve barakalarda kalan Bilmadlılar, aradan geçen 24 yılın ardından yeniden inşa ettikleri köylerinde aynı zamanda kolektif bir yaşamın temelini de atıyor.

STRANLAR EŞLİĞİNDE SÜT SAĞILIYOR

Şırnak-Siirt karayolu üzerinde bulunan, yolu engebe ve çukurlar ile dolu olan köydeki yurttaşlar, zorunlu göç politikası karşısında kendi topraklarında kalma ısrarını devam ettireceklerini ifade ediyor. Elektriğin ve su şebekesinin bulunmadığı köyde, güneşin doğuşu ve batışı ile birlikte berivanlar ve erkekler süt sağmak için yola koyuluyor. Stranlar eşliğinde kadınlar ve erkekler tarafından koyunlar sağıldıktan sonra köy merkezine geri dönülüyor.

ELEKTİRİK OLAN KÖYDEN SOĞUK SU İHTİYAÇLARINI KARŞILIYORLAR

Su ihtiyaçlarını çevrede bulunan kaynak sulardan sağlayan Bilmadlılar, soğuk su için de kendi çözümlerini bulmuş durumda. Köydeki gençler topladıkları pet bidonları kasalı motosiklet ile 7 kilometre uzakta bulunan bir başka köye götürüyor. Elektriği olan köyde yaşayan yurttaşlara teslim edilen ve buza dönüştürülen sular yeniden alınarak köye getirilerek dağıtılıyor. Köyün kadınları da pet şişelerde bulunan buzların, sıcakta erimesini önlemek amacıyla plastik kova şeklindeki 10 litrelik termoslarda saklıyor.

İMECE USULÜ YAPILAN HAVUZLARDAN SU TAŞINIYOR

Günlük işlerde kullanılmak için ihtiyaç duyulan su ise köy halkının imece usulü inşa ettikleri havuzdan elde ediliyor. Köye 2 kilometre uzaklıkta bulunan ve kar sularının biriktirildiği havuzdan sağlanan su, iki hortum aracılığı ile köye ulaştırılıyor. Günün belirli saatlerinde kadınlar, ihtiyaçları doğrultusunda bu hortumları ev ev gezdirerek kova ve plastik kapları dolduruyor.

GELİŞMELER RADYODAN TAKİP EDİLİYOR

Erkekler ve kadınlar arasında iş bölümünün bulunduğu köyde yemekler ise erkekler tarafından toplanan odunların üzerinde pişiriliyor. Yemeklerin pişirilmesinde ise kadınlar hep birlikte hareket ediyor. Teknolojik aletlerin pek kullanılmadığı köyde elbiseler de el ile yıkanıyor. Elektriğin olmamasının kendilerini zorladığını ifade eden Sinem Sipli, her işi insan gücü ile yaptıklarından dolayı yorulduklarını dile getiriyor. Dünyadaki gelişmelerin radyodan takip edildiği köyde zorunlu bazı durumlarda ise güneş enerjisinden faydalanılıyor.
Yaşadıkları tüm zorluklara rağmen köylerinde kalmak istediklerini ifade eden köyün en yaşlı kadını Gule Sipli de, köy yolunun yapılması ve elektrik ile su sorunlarının çözülmesi için yetkililere çağrıda bulundu.

KÖYDEKİ YAŞAMDAN RAHATSIZ OLANLAR ŞİKAYET EDİYOR

Bilmadlıları en çok zorlayan noktalardan birisi ise son dönemlerde inşa ettikleri evlerin ruhsatsız olmasından kaynaklı yıkılacağı iddiaları. Konu ile ilgili yetkililerle görüştüklerini kaydeden Mehmet Sipli, henüz olumlu bir dönüş almadıklarını söyledi. Kendilerinin burada kurdukları yaşamdan rahatsız olanların köyü sürekli şikâyet ettiğinin altını çizen Sipli, herkesin kendileri ile dayanışma içerisinde olması gerektiğini vurguladı.

BİLMAD, KOÇERLERİN SIĞINDIĞI YER HALİNE GELDİ

Hayvanlarını yasaklardan dolayı yaylalara çıkaramayan koçerler de Bilmad köyü etrafına yerleşerek koyunlarını otlatıyor. Köyde inşa edilen evlerin kendileri için konaklama yerine dönüştüğünü belirten koçer Emin Güngen, “Yaylalara çıkmak istedik fakat Şêxan, Nêvyan ve Mêra Kêra yolları üzerinde askerler bizi engelledi. Koyunların büyük bölümü zerik (Sarılık) hastalığına yakalandı. Savaş süreci bizi perişan etti. Bilmad da Herekol Dağı’nın yaylarına ulaşmak için geçiş güzergâhında bulunuyor. Biz de buraya geldik” dedi.

Berivan Karataş / Cihan Ölmez – dihaber

EN SON EKLENENLER