Maçka Parkı’nda başlatılan inşaat çalışmasına tepki gösteren mahalleliler, Maçka Parkı’nın kendileri için tek yaşam alanı olduğunu dile getirerek, projenin bir an önce iptal edilmesini istedi.
Dolmabahçe-Levazım-Baltalimanı-Ayazağa Tünelleri Projesi geçen yıl İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde kabul edildikten sonra inşaatın bir ucunun 3’üncü Köprü’ye kadar uzandığı ortayı çıkmıştı. İmar planına göre, Maçka Parkı’nın güney kısmında yerin altına giren Karayolu Tüneli, parkın etrafından Nişantaşı’na uzanan Bayıldım Caddesi hizasında ilerleyecek. Tünel, Balmumcu’ya kadar uzanacak ve tünelden Boğaziçi Köprüsü’ne bağlantı verilecek.
Kararın çıkması ardından oluşan tepkilere rağmen Maçka Demokrasi Parkı’nın etrafı çitlerle çevrildi. Park içinde yer alan koşu parkuru kapatılırken, bazı ağaçların ise kesimine başlandı. Maçka Parkı’nın kendileri için tek yaşam alan olduğunu dile getiren halk, projeden bir an önce vazgeçilmesini istedi.
‘YAŞAM HAKKIMIZ İHLAL EDİLİYOR’
65 yıldır aynı mahallede ikamet eden Belma Göksu, projenin yurttaşlara haksızlık olduğunu söyledi. Göksu, yıllardır her sabah parka gelerek spor yaptığını ve Maçka Parkı’nın oksijen aldıkları tek yer olduğunu vurguladı.
Göksu, “Sağlık için çok önemli bir yer burası eğer insanların sağlığını düşünüyorlarsa bunu yapmasınlar. Ben çocukluğumdan beri burada oturuyorum. Sürekli gelip gidiyorum. Böyle bir şey yapılırsa bizim yaşam hakkımız ihlal edilir” dedi.
Halkın ayaklanıp projeye engel olması gerektiğini kaydeden Göksu, “Halk ayaklansın buna mani olsun. Oy zamanı gelince hep etrafımızda dolaşıyorlar. 97 tane ağaç kesilecek, yaşam hakkı tanınmıyor onlara” diyerek tepkisini dile getirdi.
Fatih Songur isimli yurttaş da, parkın yıkılmasına karşı olduklarını ifade ederek şunları aktardı: “Çocukların, hayvanların oynayabileceği tek yer. Doğma büyüme buralıyım. Kış aylarında burada kar yağmasını bekliyoruz, gelip çocuklar gibi oyun oynamayı bekliyoruz. Anılarımız da yok edilmeye çalışılıyor. Çocukluğumuzdan beri buradayız bu parkın yıkılmasını yok olmasını istemiyoruz. Ağaçların kesilmesine kesinlikle karşıyız.”
Ağaçların bir tarihinin olduğunu hatırlatan Songur, “Buradaki ağaçların belli bir tarihi var. Eski ağacı korumak varken neden yeni ağaç dikelim. Yeni ağaçlar başka yerlere dikilsin. Ağaçları yok etmesinler” diye konuştu.
‘BU LASTİK BİR YERDE PATLAR’
Zeynel Kızılyaprak da halktan saklanan projenin “oldu bitti”ye getirileceğini söyledi. Kızılyaprak, “Bu projenin zararsız olduğu söyleniyor. Bu tabi böyle değil. Can sıkan tarafı bir oldu bitti. Katılım yok insanların bir bilgisi yok. Ben yaptım oldu zihniyeti, ben yaptım oldu zihniyetinin iyisi de iyi değil” dedi.
Var olan doğanın katledildiğini dile getiren Kızılkaya, “Var olanı da koruma bilinci yönetenler katına yerleşmiş değildir. Bu kesilen ağaçların başka bir yere taşınacağı söyleniyor ama öyle bir yönetim zihniyeti var ki doğruda olsa inanasım gelmiyor. Bunu sorgulamak lazım Belgrat Ormanlarında da bazı ağaçlar işaretlenmiş. Yetkililer ‘tohum fazlalığı olan ağaçlar işaretlendi’ diyor. Problem bu insanlar inanmıyor. Bu inançsızlık yönetim biçimden olan ciddi bir zihniyet ortamına işaret ediyor” dedi.
Kızılkaya, “Akıllarını başlarına alsın yetkiler ben yaptım oldu diyerek bir yere kadar gidilir. Bu lastik bir yerde patlar” dedi.
‘BİR VAHŞET YAŞANIYOR’
Parkta hayvanlarla ilgilenen Ali Suat Çakır ise projenin doğayı olumsuz etkilediğini, Maçka Park’ında doğa ile iç içe olduklarını aktardı. Çakır, “İstanbul da çok nadir bulunan bir yer. Ağaçlar 100-150 yıllık. Biz bu ağaçların kesilmesini kesinlikle istemiyoruz. 50 ağaç kesildi. Gerekçe ise ‘ağaçlar yerinde çıkmış’ oldu. Bir vahşet yaşanıyor, bu tünel projesini olumlu olarak görmüyorum” dedi.
