Maden şirketlerinin dayanılmaz şımarıklığı!

Madenciler, ‘Madencilik sektörünün gelişebilmesi için aramaların önünün açılması lazım, bunun da en temel yolu ruhsat güvencesidir. Orman bedelleri madenciliğin belini ciddi şekilde büküyor’ ifadeleri, şımarıklığın fotoğrafını açıkça gösteriyor

Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki, bırakın çiçeği, böceği inşaat yapın diyor, Cumhurbaşkanı dikey istemem yatay olsun diyor, İçişleri Bakanı soysuzluk yaptık herşeyi berbat ettik diyor, Su Orman Bakanı dünya barajlar kralı olduğunu ilan ediyor, Enerji Bakanı herşey enerji için diyor ve bu koroya maden şirketleri de katılarak sınırsız özgürlük talep ediyor. Dünya gazetesinin yaptığı foruma katılan ve aralarında AKP’nin devlet şirketi haline getirdiği şirketlerden biri olan Ciner grubu ve TÜPRAG’ın da yer aldığı madenciler, ruhsat sürecinin uzamasından şikayetçi olurlarken maliyetlerinin yüzde 70’ini oluşturduğunu ifade ettikleri mazot için de teşvik talebinde bulunarak, orman bedellerinin bellerini büktüğünü söylediler. Yeniden yapılandırmalarda kapsam dışı kalan devlet hakkı borçlarının da taksitlendirilmesi gerektiğini dile getiren komite üyeleri, idari para cezalarının sektörün belini büktüğünü, bir ihaleyi kazandıktan sonra ruhsat ve izinler için çok zaman kaybettiklerini, bunun yerine madenlerin her türlü izin ve ruhsat süreci tamamlanarak ihaleye çıkılmasını istiyorlar. Madencilerin elektrik, yol ve su gibi altyapı ihtiyaçlarını valiliklerce yapılacağı kararı maden yasasında yer almışken, bu şımarıklığa varan taleplerin Cumhurbaşanı’nın ‘OHAL’i sanayicimiz rahat çalışsın diye uyguluyoruz’ sözlerinde gizli olduğu anlaşılıyor.

Madenciler şımarık çocuklar gibi!

Madenciler, “Bir alan için başvuruda bulunulduğunda Tarım Bakanlığı’ndan, Orman Bakanlığı’ndan, DSİ gibi kurumların da yer aldığı 18 ayrı kurumdan izin alıyorsun. Üstelik birinin izin süreci tamamlanmadan diğerinden izin alamıyorsun. Bu süreci kısaltmak adına devletin daha kârlı çıkması için, bir sahada herhangi bir maden varsa, ülke ekonomisi için faydası olduğuna inanıyorsa, gerekli izinleri hazırlayıp, ruhsata hazır hale gelip öyle ihaleye çıkılsın. Bu pratiklik sağlar ve ülke enerjisinin ortaya çıkmasını sağlar” dediler. Ayrıca Tüprag Metal Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yılmaz, “Bütün izin ve ruhsatlar tek makamdan alınmalı” talebinde bulunmuş. Madencilik amaçlı, kamuya ait bazı arazilerin kullanmaları söz konusu olduğunu belirten madenciler, Meraların, hazine arazisi veya taşlık, tescil dışı olan yerler için, “Bunları almak gerçekten eskisi kadar kolay değil, çok ciddi sorunlar yaşanıyor. Sadece ruhsatı alıp gidip hemen madenciliğe başlayamıyorsunuz. Bu coğrafyaya getirdiği çok büyük bir doğal kaynak zenginliği var. Aynı zamanda çeşitliliği var. Bizim bunları çok hızlı bir şekilde ekonomimize kazandırmamız lazım” sözleri, doğal alanların tamamı üzerinde istediklerini yapabilme özgürlüğünü talep ettiklerini gösteriyor.

Madencilerin şımarıklığı bitmiyor ve köylüden şikayet ederek, “Madencilik sektörünün gelişebilmesi için aramaların önünün açılması lazım, orman bedelleri madenciliğin belini ciddi şekilde büküyor” ifadeleri ise, fotoğrafın tamamını göstermeye yetiyor.

EN SON EKLENENLER