OHAL ekolojik yıkımı artıracak

OHAL’de ekolojik yıkımın daha da hızlanacağı uyarısında bulunan HDP-MYK üyesi Beyza Üstün, talanın özellikle Mezopotamya havzasında yoğunlaşacağını belirtti. Üstün, ‘Karakoldan, askerine, yasaklamalardan, tek kişinin kararına kadar, faşizmin tüm araçlarını kullanıyorlar’ dedi

İktidarların sermaye olarak gördüğü doğa, yıllardır sistematik bir şekilde sömürülüyor. Doğada en fazla yıkım ise şüphesiz AKP iktidarı boyunca gerçekleşti. OHAL ilanı ile birlikte ise bu yıkım hızlandı. Her anlamda etkisini hissettiren OHAL, ekolojide dengeleri altüst etti. Konuya ilişkin HDP MYK ve Ekoloji Kurulu üyesi akademisyen Beyza Üstün değerlendirmelerde bulundu.

OHAL sürecinde hızlandırılan projelerin aslında 2002 yılında planlandığını kaydeden Üstün, 2015’in Temmuz ayından itibaren de bu bölgelere saldırıların başladığını ifade ederek, “Şimdi OHAL kapsamında oraya kimseyi sokmuyorlar, doğayı katlediyorlar, karakollar kuruyorlar” şeklinde konuştu. Kürdistan bölgesinde sermayenin üretim alanlarını kullanmasının yeni olmadığını ifade eden Üstün, “Önden karakol yapıyorlar orayı zapturapt altına tutacaklar sonra da kendi istediği kişilere verecekler. Bu yerleştirme sınıfsal olacak mutlaka. Kültür, tarih yok edilecek” ifadelerini kullandı.

Tüm araçları kullanıyorlar

İktidarın artık Bakanlıklara da ihtiyacı olmadığına vurgu yapan Üstün, “Bütün dereleri şirketlere devrettiler. Şimdi maden şirketleri, güneş enerji santralleri, nükleer santraller en küçük birimlere kadar çoğalacak. Kaya gazı sondajları Diyarbakır’da Hozat-Silvan arasında çoktan başladı. Yaklaşık 5-6 yıldır planlama yapılıyor, bunlar daha da yaygınlaşacak. Faşizmin tüm araçlarını kullanıyorlar. Karakoldan, askerine, yasaklamalardan, tek kişinin kararına kadar, hepsi bu döneme eşlik ediyor. Faşizmin yoğunlaştığı, hortladığı yerlerde sermayeye yeni birikim alanları açar. Bizi bekleyen sıkıntı bu şimdi” dedi.

OHAL ellerini güçlendiriyor

Özellikle ekolojik talanın Kürdistan’da yoğunlaşacağı uyarısını yapan Üstün, iktidarın Kürdistan’da her yeri sermayeye açacağını ve girilmedik alan bırakmayacağını söyledi. Gurgum’da (Maraş) Terolar’daki meranın mülteci kampı yapılmasını örnek veren Üstün, “Çevreden getirdikleri kişiler buraya yerleştirilmeye başlandı. Belki mülteci belki değil bunu hiç bir şekilde kontrol edemiyoruz. Gene OHAL kapsamında o alana mülteci kampına girişler yasak. Şimdi bundan güç alıyorlar. Yaşam alanlarını halktan alıyorlar, sermayeye devrediyorlar. Ormanından, deresine, kırına her alan kullandılar şimdi denizleri kullanmaya başladılar. Bütün bunları daha derin ve hızlı yaşayacağız ama bunun başını Mezopotamya bölgesi oluşturacak” dedi.

İSTANBUL

EN SON EKLENENLER