‘Rüya’ gibi talan!

DSİ’nin “Rüya gibi projeler” olarak tanımladığı Diyarbakır havzasında yapılması planlanan 14 barajın tamamlanması halinde ekolojik denge altüst olacak, gerekli önlemler alınmazsa “rüya” değil “kabus” gibi bir yok oluş yaşanacak.

Dünya yavaş yavaş doğal ekosisteme zarar verdiği gerekçesiyle barajları kapatırken, bölgede her geçen gün ihaleye açılan barajlar gelecek açısından endişe veriyor. Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü, Diyarbakır havzasında 2003-2019 yılları arasında yapmayı planladığı 14 barajdan 1’inin yapımını tamamlarken, 5’i inşaat sürecinde, 8’i ise henüz proje ve ihale aşamasında. DSİ’nin “Diyarbakır barajlarla ihya olacak” sözlerine karşılık bu projelerin tamamlanması halinde Diyarbakır havzasında bulunan birçok endemik bitki örtüsü ve canlı yaşam alanı yok olacak. Bölgedeki çoğu baraj üzerinde yapılması planlanan Hidroelektrik Santralleri de birçok tarihi ve kültürel yapının yok olmasına sebebiyet verecek. Dicle Nehri havzasında planlanan bu barajların önümüzdeki 50 yıl içerisinde nehri kurutması işten bile değil.

SİLVAN BARAJLARI

DSİ’nin bugüne kadar yapmayı planladığı barajların en büyüğü Silvan’da. İlçede yapılması planlanan Silvan Barajı bölgede Atatürk Barajı’ndan sonra en büyük baraj olma özelliğini taşırken, Ambar, Başlar ve Kuruçay barajları da Silvan bölgesinde inşa edilecek. Proje aşaması 2009 yılında tamamlanan ve yapımına 2012 yılında başlanan Silvan’daki barajlardan Ambar Barajı’nın yüzde 76’sı, Başlar Barajı’nın yüzde 83’ü ve Kuruçay Barajı’nın ise yüzde 28’i tamamlanmış durumda. Yine bu barajların bitmesi ile birlikte yaklaşık 50 köy sular altında kalacak, buradaki insanlar zorunlu olarak göç edecek.

Yapılan barajlarla birlikte binlerce küçük canlı ile yabani hayvanın yaşadığı neolitik dönemden kalma Geliyê Godernê’nin yanı sıra tarihi mağaraların bulunduğu onlarca köy haritadan silinecek. Bölgedeki barajların çoğunun “güvenlik” gerekçesiyle yapıldığı düşünülürken bölge insanı da yurtlarını bırakmak istemiyor.

ERGANİ BARAJI

Ergani’de yapımına devam edilen yüzde 26’lık kısmı tamamlanan Sallar Deresi (Gölkum Köyü) üzerinde planlanan barajın yapımı için 1995 yılında ön inceleme yapılmış ve “Dicle havzası Ergani projesi istikşaf raporu” hazırlanmıştı. Ergani Barajı için 1999 yılında “Dicle havzası Ergani barajı planlama raporu” hazırlanmıştı. Silindirle sıkıştırılmış beton tipinde inşa edilecek barajın temelden yüksekliği 54 metre, gövde hacmi ise 121 bin 291 metreküp olacak.

Ekolojistlere göre projenin tamamlanması ile birlikte bölgedeki birçok bitki ve hayvan habitatı yok olacak. Ergani bölgesinde bulunan en verimli bağ ve meyve ağaçları baraj suları altında kalacak. Bölgede bulunan en az 50 yıllık ceviz ve badem ağaçları ve doğa güzellikleri bölge insanı tarafından ikinci Hevsel olarak tanımlanıyor. Projenin tamamlanması ile birlikte bütün bu güzellikler baraj suları altında yok olup gidecek.

‘TARIMSAL SULAMAYI RANTA AÇACAK’

Bölge tarımı için sulama kolaylığı sağlayacağı iddia edilen baraj suyunun tarımsal alana verilme projesine bakıldığında bu konunun bir rant meselesi olduğunu anlamak güç değil. Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında yapılan birçok barajın suyu kanallar yoluyla tarımsal alana verilirken Ergani’de yapılacak baraj suyu döşenecek hortumlar marifetiyle araziye dağıtılacak ve her tarla için bir su sayacı bağlatma zorunluluğu getirilecek. Proje ihalesinin imzalanmasının ardından DSİ 2014 yılında şu duyuruyu yapmıştı: “Ergani Barajı sulama şebekesine ait proje yapımına bu yıl içerisinde başlanmış olup, proje yapımının ardından sulama şebekesinin yapım ihalesi gerçekleştirilerek, baraj ve sulama şebekesinin eş zamanlı bitirilmesi sağlanacak.”

Böyle bir durumda tarımsal sulamanın da taşeron firmalar aracılığıyla bir ranta dönüştürülmesi kaçınılmaz olacak.

ÇERMİK KALE BARAJI

Çermik’te “Kale Barajı Projesi” olarak ortaya atılan ve yaklaşık 139 bin 420 dekarlık alanda sulama yapmayı planlayan projenin ise yüzde 26’lık kısmı tamamlanmış durumda. Baraj, ilçeye bağlı Yukarışeyhler köyü sınırlarında Atatürk Barajı gölüne dökülen Sinek Çayı üzerinde inşa ediliyor. 2018 yılında tamamlanması ön görülen projenin ön yüzü beton kaplı kaya dolgu tipinde inşa edilecek barajın temelden yüksekliği 79 metre, gövde hacmi 1 milyon 70 bin metreküp olacak.

KALAN PROJELER

Diğer taraftan Diyarbakır Dicle Nehri Havzasında 8 adet baraj ve 6 adet göletin proje ve planlama çalışmaları ise devam ediyor. Planlanan barajların isimleri şöyle: Çüngüş Oyuklu Projesi, Diyarbakır Dilaver Barajı Projesi, Karacalar Barajı Projesi, Kıbrıs Barajı Projesi, Bulaklıdere Barajı Projesi, Kolludere Barajı Projesi, Çınar Dişlibaşak Barajı Projesi, Dibni Baraj ve Hidroelektrik Santrali Projesi.

RÜYA DEĞİL KABUS

Projelerin planlandığı gibi 2019 yılında bitirilmesi mümkün değil ancak tüm projelerin hayata geçmesi durumunda Diyarbakır havzasında ciddi bir nüfus yer değişimi yaşanacak, bir çok insan göç etmek zorunda kalacak, bir çok bitki ve hayvan faunası yok olacak, yüzlerce köy ve verimli tarım arazileri sular altında kalacak. Devasa su kütleleri taşıyan barajlar gerekli önlemler alınmazsa coğrafyada ‘rüya’ değil ‘kabus’ gibi bir talan ve yok oluş yaşatacak.

Bölgedeki birçok baraj üzerinde yapılması planlan Hidroelektrik Santralleri de bir çok tarihi ve kültürel yapının yok olmasına sebebiyet verecek. Tarihi On Gözlü Köprü ve Dicle Nehri Vadisi HES kapsamında yok olmaktan son anda kurtulmuştu. 2015 yılında Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajı Projesi kapsamında yapılması planlanan iki adet HES projesi UNESCO sınırları içerisinde yer almasından dolayı iptal edilmişti.

EN SON EKLENENLER