Doğal ve kültürel zenginlikleri içinde barındıran 8 bin yıllık tarihi Beşparmak Dağları’nda bulunan ve tescil edilen arkeolojik alanlar, madenciliğe açıldı. Bölgenin Milli Park ilan edilmesi için EKODOSD tarafından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na yapılan başvuru 3 yıldır cevap gelmedi.
Aydın’ın Söke ilçesi sınırları içerisinde bulunan Beşparmak Dağları doğal ve kültürel zenginliklerinin yanı sıra jeolojik ve arkeolojik açıdan henüz keşfedilmemiş Türkiye’nin en önemli tarihi alanlarından biri aynı zamanda.
Arkeolojik birçok bulguya rastlanan bölge, şimdilerde “madencilik faaliyetleri” adı altında yok edilmeyle karşı karşıya. Bölgede madencilik faaliyetlerine her geçen gün bir yenisi ekleniyor. Madencilik sektörüne dönük devlet teşviklerinin artması ile beraber, Beşparmak Dağları’nda bulunan kaya resimleri de tehdit altında.
Bölgenin tehdit altında olmasına karşı çevreciler ise, engellemelere rağmen mücadele ediyor. Kuşadası Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Yönetim Kurulu üyesi Selçuk İnanç, madencilerin insafına bırakılan bölgedeki ekolojik yıkıma karşı mücadelelerini anlattı.
‘MADEN OCAKLARI TARAFINDAN TEHDİT ALTINDA’
İnanç, daha önce antik çağda Latmos adıyla bilinen Beşparmak Dağları’nın Milli Park ilan edilmesi için toplanan 40 binden fazla imzanın Başbakanlığa iletildiğini söyledi. Beşparmak Dağları’nın 8 bin yıllık bir dönemi kapsayan açık hava müzesi konumunda olduğunu aktaran İnanç, ayrıca bu kayaların doğal aşınmaları nedeniyle dünyada az görünen bir coğrafya parkı niteliği taşımakta olduğunu ifade etti. İnanç, maden ocakları tarafından tehdit altındaki Dağların, UNESCO’ya aday olması gereken bir doğa ve tarih hazinesi olduğuna dikkat çekti.
‘DAĞIN HER TARAFI OYULDU’
Dağlarda çeşitli manastırlar ve 8 bin yıllık kaya resimlerinin var olduğunu dile getiren İnanç, şunları söyledi: “Buranın korunması ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. Çünkü bu dağda Feldspat cam ve seramiğin ham maddesi olan madenler var. Bu madenler ucuz ve adeta toprak fiyatı diyebiliriz. Maalesef, dağın her tarafı oyuk ve büyük bir tehdit altında. Tabi doğa tahribatı var. Biz bu dağların korunması gerektiğini düşünüyoruz. Buranın milli park olması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvurduk. Raporlar hazırlandı ve Ankara’ya kadar uzandı. Ama 3 yılı geçmesine rağmen yanıt alamadık.”
ANTİK KAYA RESİMLERİ MADENCİLERE TESLİM
Beşparmak Dağları’nın Milli Park olabilmesi için bazı bakanlıklardan da görüş alınması gerektiğini ifade eden İnanç, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan görevliler ve mili parklarla ilgili görevlilerle birlikte bu alanları gezerek inceleme yapıldı. Enerji Bakanlığı verdiğimiz raporlara ve milli park olmasına dair daha çok görüş bildirmiyor. Engel oluyor. Tarihi yerleri tescil eden Kültür ve Turizm Bakanlığı ve diğer bakanlıklara başvuruyoruz. Birçok antik resimlerin olduğu alan tescil edildi. Oralarda da şu anda madenler yapıldı. Bir bölümünü kurtardık sit alanı ilan edildiği için. Maalesef üzüntü verici bir şey. Yasalar şu an madencilerden yana. Yasalar daha çok enerji üreten, enerji sahibi kimselere hizmet ediyor. Biz elimizden geleni yapıyoruz; ama bir yere kadar, fazlasını yapamıyoruz. Doğa tahribatı her geçen gün giderek artmaya devam ediyor” dedi.
‘AVRUPA İÇİN BİZİM TOPRAKLARIMIZ YOK EDİLİYOR’
Türkiye’de enerji üretiminin doğa tahrip edilmeden ve uygun alanlarda yapılması gerektiğinin altını çizen İnanç, “Enerji elde etmek için bu kadar vahşice bir doğa tahribatı olmamalı. Buralarda çıkarılan madenler Milas Güllü körfezinden gemilere yükleniyor ve Avrupa’ya ucuz bir şekilde gönderiliyor. O ülkelerin kendi madenleri var; ama onlar dokunmuyorlar . Bizim topraklarımızı daha ucuza tahrip ediyorlar. Avrupa için bizim topraklarımızı yok ediyorlar. Bu yüzden kendi ülkelerindeki tahribata izin vermiyorlar. Bu kadar düşüncesizce hiçbir şey yapılmamalı. 3 yıl oldu henüz bir yanıt almadık; ama mili park olması yönünde yoğun çalışmalarımız var” diye konuştu.