Tarihi Geliyê Godernê baraj suları altında kalacak

2009 yılında yapımına başlanan Silvan Barajı’nın yüzde 70’i tamamlandı. Barajın faaliyete geçmesiyle neolitik dönemin izlerini taşıyan tarihi Geliyê Godernê ile beraber 50 köy sular altında kalacak. Ekolojistler, “Toplumsal hafıza yok ediliyor” diyerek, baraja karşı çıkıyor.

Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında 2009 yılında planlanan Silvan Barajı’nın yapımının yüzde 70’i tamamladı. 8 baraj ve hidroelektrik santrali ile 23 sulama tesisinden oluşan baraj, iki yıl sonra su tutmaya başlayacak. 175,5 metre yükseklikte olan Silvan Barajı aynı zamanda bölgede Atatürk Barajı’ndan sonraki en büyük baraj olarak kayıtlara geçecek. Ayrıca bölgede 16 güvenlik barajının yapılması planlanırken, yoğun tepkileri beraberinde getiren Hasankeyf’teki Ilısu Barajı’nın ise yüzde 95’i de tamamladı.

‘2050’DE SU TİCARİLECEŞEK’

Ekoloji Derneği aktivisti Güner Yanlıç, Türkiye’nin 50 yılı aşkındır süren bir enerji ve güvenlik politikası olduğunu anımsatarak, bölgede yapılan barajların bu politikaların uzantısı olduğunu anımsattı. Ortadoğu’da petrolün rövanşta olmasından kaynaklı 2050 yılında su rezervlerin azalacağını ve dünyanın yarısından fazlasının içilebilir su ihtiyacından mahrum kalacağının bilgisini paylaşan Yanlıç, barajların yapımıyla ilgili halkın “İstihdam alanları artacak” ve “Sulama kanalları açılacak” gibi bilgilendirmelerle kandırılmaya çalışıldığını kaydetti. Barajlar ile temel hedefin suyun ticarileşmesi olduğunu söyleyen Yanlıç, Silvan Barajı’nın da güvenlik kaygısıyla yapıldığını aktardı.

’50 KÖY SU ALTINDA KALACAK’

Silvan’da yapılan barajın bölgedeki ikinci büyük baraj olduğunu söyleyen Yanlıç, Silvan, Lice, Kulp ve Hazro ilçeleri arasında bulunan tarihi Geliyê Godernê’nin yok olacağını vurguladı. Buranın tarihsel bir mirasa ev sahipliği yaptığını dile getiren Yanlıç, baraj ile doğal yaşam alanlarının tamamen sular altında kalacağını söyledi. Lice, Silvan, Kulp ve Hazro ilçelerinin tamamının barajdan etkileneceğini ifade eden Yanlıç, yaklaşık 50 köyün de baraj altında kalacağını ve insanların bundan kaynaklı zorunlu göçe maruz kalacağını belirtti.

‘TOPLUMSAL HAFIZA YOK EDİLİYOR’

Yanlıç, Silvan Barajı’nın yapılmasının bir diğer boyutunun ise neolitik döneme ait tarihi anıt, mezar ve kayaların yok edilmesi olduğunu kaydederek, yine yetişen endemik bitkilerin yanı sıra domuz, tilki, dağ keçisi gibi birçok canlının da doğal yaşam alanlarının sular altında kalacağını aktardı. Türkiye’nin tarım politikası olarak lanse edilen Silvan Barajı’nın özellikle de küçük çiftçiyi bitireceğini dile getiren Yanlıç, bağ bahçelerinin sulamadan kaynaklı yok olacağını vurguladı.

Geliyê Godernê’nin her açıdan sermayedarların hedefinde olduğunu hatırlatan Yanlıç, bölgede yapılan barajların, Türkiye’nin yüzyıllık tek tipleştirme politikasının ürünü ve toplumsal hafızanın yok edilmesine yönelik olduğunu vurguladı.

‘6.5 KATRİLYON HARCANDI’

Silvan Barajı’nın yapımının yüksek maliyete mal olduğunu dile getiren Yanlıç, eski parayla 6.5 katrilyonun harcandığını ve bu maliyetin giderek yükseleceğini ifade etti. Yanlıç, “Bir barajın ticari ömrü, iyi bir teknolojiye sahipse 50 yıldır. Maddi gelir için onbinlerce geçmişe sahip olan yaşam alanı yok edilecek. 50 yıl boyunca toplanan çeşitli kimyasal tepkilenmelerle binlerce yılda onarılamayacak bir hal alacak. Durum böyle olunca 50 yıl sonra bu topraklar kurak topraklara dönüşecek. Bu konuda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın barajla ilgili yaptıkları yanlıştan biran önce geri dönmesini istiyoruz” dedi.

‘HALKIN YARARINA PROJELER YAPILSIN’

Yanlıç, “Barajlar yaparak sermayeye müjde verilmesin. Halka gerçekten müjde verilecek yapılar yapılsın. Geçim ekonomisine dayanan küçük çiftçinin geleceği düşünülsün. Binlerce yıldır bu alanda yaşan insanlar, yerlerinden yaşam alanlarından, çıkıp kapitalizme mecbur kalmasın. Yapılan bu yanlıştan hangi gün dönülürse tahribatlar da en az seviyeye düşürülür” dedi.

EN SON EKLENENLER