Yıkılan çocukların geleceğidir

Şişli Endüstri Meslek Lisesi’nin yıkılarak, yerine AVM yapılmasına karşı çıkan yüzlerce veli, öğretmen ve öğrenci okulun yıkılmasına karşı direnişini sürdüryor. Taş Yapı’ya verilen Şişli EML’nin yıkılmasına karşı 6 yıl önce açılan dava devam ederken, Olağanüstü Hal (OHAL) bahane edilerek, dava iptal edilmişti. Günlerdir okullarının yıkım kararına karşı eylemde olan öğrenciler, “Biz bu okuldan mezun olacağız”, “Şişli EML yıkılmayacak” sloganlarıyla yıkıma karşı direnişte.

Çözümsüzlükte ısrar

Yıkıma kararına ilişkin Eğitim-Sen İstanbul 3 No’lu Şube’de yapılan basın toplantısında, “Şehri talan edip dev bir şantiyeye çevirenlerin son hedefi Şişli Endüstri Meslek Lisesi oldu. Öğrencilerimiz ve velilerimizle direnişimiz ve çağrımız devam ediyor. Veliler sokakta, öğrenciler kaygıda” ifadelerine yer verildi. Açıklamada, “2011 yılında Şişli EML’ninde içinde bulunduğu arazinin, Bulgar Eksahlığı Ortodoks Kilisesi Vakfı’na iadesi kararıyla başlayan süreç; Şişli EML’de 6 yıldır eğitim öğretim sürecini olumsuz etkilemeye devam ediyor. Sendikamız, azınlıkların el konulan mallarının iadesini doğru bulmaktadır. Lakin; Şişli EML’deki sorun tamamen bundan kaynaklanmamakta olup; sözü edilen arazinin yeniden imar planlaması yapılmış ve bu esnada bir çözüm yolu bulunmuştur. Sorun bu çözüm planının TAŞ YAPI aracılığıyla suistimal edilmeye çalışılmasından kaynaklanmaktadır” denildi.
Okulda üç yüze yakın eğitim emekçisinin olduğu hatırlatılan açıklamada, “16 yıldır iktidarda olan AKP, 6 yıldır yaşanan bu süreci çözüme değil belirsizliğe itme politikası, MEB öğrencilerini değil inşaat firmalarının çıkarlarını ön planda tutan bir yaklaşımdır. MEB tarafından sunulan “Barakalarda eğitim” önerisi, asla bir çözüm önerisi değildir, çözümsüzlükte ısrardır” ifadelerine yer verildi. Açıklama şöyle devam etti: Önerimiz, Okulumuzu Yıktırmayacağız İnisiyatifi’nin de önerdiği gibi okulun yıkılmadan imar planında tahsis edilen arazisinde, öncelikle planlandığı üzere nitelikli ve öğrenci potansiyeline uygun olarak yapımın gerçekleşmesi olmalıdır.

Bunun dışındaki tüm alternatifler, okulun yıkılıp tekrar eğitim öğretim sürecinin yeniden başlamasını imkansızlaştıracak. Yaşanan süreç, AKP’nin özellikle son 5 yıllık politikaları, devletin eğitimde güvencesizleştirme, özelleştirme politikalarından bağımsız değildir. İstanbul başta olmak üzere tüm ülkeyi kocaman bir şantiyeye çeviren bu rant sistemine okulumuzu vermeyeceğiz.

HABER MERKEZİ

EN SON EKLENENLER