Düşkünlükte sınır tanımayanlar…

İzzettin Doğan’a yakınlığıyla bilinen Eskişehir Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Cemevi bir soysuzluk ve düşkünlük örneği sergiledi.
Devrimci mücadele yürüten ve kabul edelim etmeyelim doğru gördüğü yolda yürürken hayatını kaybeden Çiğdem Yakşi’nin Cenazesini Cemevine kabul etmedi ve ortada bıraktı. Görüldüğü gibi dinci gericilik artık Alevilerin saflarında da kendine yer edinmiş görünüyor.

Dünya’nın hiç bir yerinde her ne sebeple ölmüş olursa olsun, ölen bir insanın mensup olduğu inanç merkezinde cenazesinin kaldırılmasına karşı durulmamıştır. Ancak bir gariplikler ülkesi olan Türkiye’de bu görev kendilerini Alevi sayan aslında yol düşkünü olan bazı iktidar işbirlikçilerinin yönettiği Cemevlerine verilmiş görülüyor. Bu alçakça ve soysuzca tutum Cem Vakfı’na bağlı cemevlerinin ilk tutumu değildir. Eğer başta Alevi inanç önderleri, Alevi kurumları ve Alevi canlar bu davranışlara tutum almazlarsa bu soysuz iktidar beslemeleri yarın tüm cemevlerinde aynı uygulamalarda bulunmaktan çekinmeyeceklerdir.

Bu düşkünce tutum yüzünden Bir Kızılbaş Alevi kızının Cenazesi mezarlıkta bir bez açılarak yıkanmıştır. Bu yapılan bırakalım Aleviliğe, İnsanlığa sığmaz. Vicdan sahibi Aleviler, Alevi Pirleri ve Alevi Kurumları bu tutumun hesabını bu soysuzlardan derhal sormalı ve gerekli tepkiyi göstermelidir.
Ey soysuzlar, yol düşkünleri ! unutmayın ki başında bulunduğunuz bu kurumların yaratıcısı bugün cenazesini içeri almadığınız bu yiğit kızlarımızın, oğullarımızın aileleridir. Siz neyinize güveniyor da bu adi tutumu alabiliyorsunuz? Unutmayın ki, iktidar, varlık, şatafat geçicidir. Baki olan insanlığa yaptığınız hizmettir. İnsanlığınızdan çıkmışsanız siz birer hiçsiniz. Hiç bir iktidar sizi halkların hesap sorucu adaletinden koruyamaz.
Bugün mevcut iktidar ilericilik adına, insanlık adına, hak ve adalet adına mücadele eden herkese saldırıyor. Kendi ulusal, inançsal, kültürel, siyasal ve sosyal kimlikleriyle yaşamak isteyenlere göz açtırmıyor.

Elbette halkların yiğit evlatları da bu zorbalığa ve zulme son vermenin kavgasını yürütüyor. Sizin göreviniz üstünüze düşeni yerine getirmektir. Bir Alevi kızının, bir devrimcinin cenazesinin mezarlıkta yıkanmasına yüreğiniz, vicdanınız nasıl dayandı?

Bilmiyor musunuz ? Alevilik’te zalimin zulmüne maruz kalmış mazlumu açıkta bırakmak yoktur. Katil, zalim bir iktidarın katlettiği, işkence yaptığı bir devrimcinin cesedini ortada bırakmanın adı ahlaksızlıktır. Düşkünlüktür.

Sizden, yiğit bir devrimci Alevi kızına karşı yaptığınız ahlaksızlığın hesabı sorulur. Halkımız sizi o cemevlerinin başında bırakmaz.

Bu tutumlarınızdan vazgeçmediğiniz sürece Alevi inancına göre hiçbir meşruluğunuz yoktur. Er geç bu halk sizin yüzünüze tükürecektir !

EN SON EKLENENLER