Sonunda Su Derini Hak Yerini Bulur!

Bildiğimiz, alışık olduğumuz dolayısıyla kendimizi güvende hissettiren gerek manevi kalıplar gerek maddi gerçekler var. Kuşkusuz, güvenli bir yaşam hepimizin hakkı ve temel ihtiyacı…

Aslında bu, cumhurbaşkanı seçiminden çok ‘’Rejim oylaması’’ idi.

Ülkeyi derin bir yokluğa sürükleyen ‘’Tek Adam Sistemi’’ bitsin mi, devam etsin mi? Bu sorunun cevabı isteniyordu.

İlk turda seçmen kararını veremedi.

Seçmen iki hafta daha düşünecek ve son kararını verecek!

İkinci tur 28 Mayıs’ta

Bu süreçte aklımız başımıza gelir mi, bilemiyorum.

21 yıldır çektiğimiz bunca çile yetmemiş olacak ki, seçmen kararsız kaldı!

Kılıçtaroğlu’nun  hoşgörülü, sabırlı, bileştirici dili karşısında, Erdoğan’ın  kin, nefret, hakaret, tehdit dolu, gerçekle ilgisi olmayan sözlerinin daha çok pirim yaptığı anlaşılıyor.

Beş yılda beşe katlanan enflasyon, borç, pahalılık ve yoksulluk bile insanlarımızın (bir bölümünün) uyanmasına yetmedi.

60 milyonu aşkın seçmen 28 Mayıs günü bir kez daha sandığa gidip nihai kararını verecek.

Dilerim aklın yolu izlenir.

Pazar günkü seçime gelince yine bir çok çirkinlikler yaşandı.

AKP, usandırıcı, bezdirici, bıktırıcı bir ‘’ İtiraz taktiği’’ kullandı.

CHP’nin  önde olduğu Ankara’da 300, İstanbul’da 783 sandıkta ısrarla itirazlar yapıldı, oylar tekrar tekrar saydırıldı, seçmenin iradesi bloke edildi. 3,4,5 değil. 11 defa saydırılan sandıklar var.

Bir çirkinlik de devletin resmi ajansı olan, Anadolu Ajansı’nın   bir parti ajansı gibi çalışıp manipülasyon yapmasıydı. Erdoğan’ın oylarını yüzde 60 olarak gösterip, onun ilk turu rahatça kazandığı izlemini yaratan Anadolu Ajansı, saatler ilerledikçe Erdoğan’ın oylarını yüzde 49’a kadar indirmek zorunda kaldı.

Şüphesiz ki hayal kırıklığının eşlik ettiği eşikte kalmışlık hissinde Kılıçdaroğlu’nun ilk turda kazanamaması kadar, Erdoğan’ın bunca tahribata karşın bu kadar yüksek oy alması da önemli rol oynuyor. Az değil, eğitimden sağlığa, kırdan kente, ekonomiden, hukuka, gıdadan barınmaya kadar birçok konuda onarımı son derece güç derin hasarlar yaratıldı 21 yılda akıl almaz sıkıntıların yaşandığı bir ortamda iktidarın aldığı sonuçlar gerçekten çok şaşırtıcı. Halkın korkunç yoksulluğuna rağmen, Cumhur ittifakı’nın 320 milletvekiline ulaşarak Meclis’te çoğunluğu elde etmesi, akıl yoluyla izah edilecek bir durum değildir. Siyasete, insan yapısına ve matematik bilimine ters olan bu durumun sosyolojik olarak incelenmesi gerekir.

İkinci turun sonunda bu acı ve tahribat dolu geçmişle vedalaşacak ve bir yeninin umuduna adım atabilecek miyiz yoksa felaketin felaketine doğru mu gideceğiz, bilemiyoruz. Felaketin mümkün olduğunu bilmekle birlikte umutsuzluğa teslim olmamalıyız. Sonuçta her iki seçenekte de tahribatın onarımı seçim zaferinden fazlasına ihtiyacımız var. Birbirinden farklı zorluklarda da olsa her iki seçenekte de eşit, özgür, adil bir dünya için tek umudumuz mücadele etmektir.

Zira “Mücadele ederseniz kaybedebilirsiniz; ama mücadele etmezseniz çoktan kaybetmişsiniz demektir.”

16/05/2023

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Yazarın diğer makaleleri