İş Bu Belgelerde ‘Maraş’

Bilindiği üzere Türkiye toplumunun tüm yaşamını etkileyen ve günümüz sosyal siyasal yapısına büyük yön vermiş ve vermekte olup, geleceğe evrilen en önemli müdahale ; 12 Eylül darbesi ve onunla toplumsal sözleşme haline gelen 12 Eylül Anayasasıdır.

32 yıl sonra 2012‘de Ankara Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianame ile
4 Nisan 2012‘de 12 Eylül 1980 tarihinde gerçekleştirilen askeri darbenin sorumluları; Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya yargılanmalarına başlandı.
İlgili bir degerlendirmede: ” Toplumda önemli bir demokratikleşme beklentisi yaratan davanın ‘temsili’ sanıklarının
ceza yargılaması sonucunda cezalandırılmaları, unvanlarından ve mali kazanımlarından mahrum bırakılmaları geçmişle yüzleşmek adına bir adım sayılabilir.
Ancak gerçeğin ortaya çıkarılması ve toplumsal hafızanın yenilenmesi açısından bakılacak olursa şekil itibariyle eldeki dava
bu yönde bir amaca hizmet etmemiş, daha çok mevcut siyasi iktidara karşı girişilen başarısız darbe girişimlerinin yargılandığı bir dönemde
kaçınılması imkansız, göstermelik değilse hiç yoktan sembolik bir yan dava olarak yürütülmüştür. Darbe öncesinde, darbe sırasında ve darbe sonrasında
gerçekleştirilen sistematik insan hakları ihlalleri ve insanlığa karşı suçların araştırılması için yapılan başvuruların ilerlemeyen soruşturmaları
bunun en güzel kanıtıdır…” deniliyor.
page_mite-gore-maras-olaylari-turk-kurt-catismasiymis_83100273612 Eylül davası süresince istenen belgeler bir türlü uygun şekilde ve içerikte mahkemeye ulaşmadı. Akılda ‘devlet sırrı’ bir çok belgenin
hukuk karşısındaki dokunulmazlığı kaldı. ‘Toplumsal bir umut uyandırdı‘ dediğimiz duruma uygun noktalardan bir tanesi , çok yönlü bir organizasyonla başlayıp  toplumsal bir katliamla sonuçlanan ‘Maraş operasyonu’nun ayrıntılarına dair devlet arşivlerindeki belgelerde belirginleşti.

”Kahramanmaraş‘ta 19-26 Aralık 1978 arasında meydana gelen olayların, 12 Eylül sürecine giden yolda önemli dönüm noktalarından biri olduğu belirtilen
iddianamede, “Kahramanmaraş olayları, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin nedenlerinden biri olarak görülmektedir” ifadesi kullanıldı. Olayların ardından 26 Aralık 1978‘de 13 ilde sıkıyönetim ilan edildiği bildirilen iddianamede,
olayın, toplumda kaos oluşturmak ve askeri darbeye zemin hazırlamak isteyen güçler tarafından çıkarıldığı, etkin güvenlik kuvvetlerince de müdahale edilmediği kanaatine varıldığı” görüşü yer aldı.

Davanın yargılama aşaması boyunca ulaşılamayan belgeler, alınamayan cevaplar ve cesaret edilemeyen hukuki analizler, yeterince bilgilendirilmeyen kamuoyunun bu davaya dair beklentilerini sembolik olmaktan öteye taşıyamamıştır. Dava süreci boyunca istenen belgeler içerisindeki ‘Maraş’ başlıklı 12 Eylül davasının dosyasına giren gizli MİT belgelerinden gazetelerden haberdar olunuldu.

/Haber Cumhurriyet Link: http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/diger/337234/MiT_askeri_sucladi.html

‘MİT askeri suçladı’
MİT, 12 Eylül iddianamesinde, “darbeye giden yolda önemli dönüm noktalarından biri” olarak nitelendirilen Maraş katliamıyla ilgili mahkemeye
57 sayfalık belge gönderdi.

MİT’in 1979’da Maraş katliamıyla ilgili raporda,
olayların “sağcı-solcu veya Alevi-Sünni meselesinden ziyade Türk-Kürt meselesi görünümü verdiği” iddia edildi.
Raporda, akıncı ve ülkücü kesimlerin, Kürt Alevilerin bir Kürt devleti kurmak için çaba gösterdiklerini,
yürüyüşlerde bunu açıkça dile getirdiklerini halka yayarak tansiyonu yükselttikleri belirtildi Kenan Evren ve
Tahsin Şahinkaya’nın yargılandığı 12 Eylül davasının dosyasına giren gizli MİT belgelerinde Maraş katliamı ile ilgili
çok çarpıcı bir iddianın yer aldığı ortaya çıktı.

29 Nisan 2012
Link http://t24.com.tr/haber/mite-gore-maras-olaylari-turk-kurt-catismasiymis,202720

sabah gazetesinin Aralık 2013 haberi konuyla ilgili çeşitli belgeler üzerinde sahtecilik yapıldıgının da haberi aslında;…
(kim neden bu belgeleri manipule eder? bu devam politikaları açısından önemli bir ayrntı)

10.12.2013
sabah.com.tr Link: http://www.sabah.com.tr/gundem/2013/12/10/tarafin-yayimladigi-mit-belgeleri-sahte

”ŞEFFAFLAŞAN MİT
Taraf’ın belgelerinin sahte olduğu MİT’te Hakan Fidan’ın müsteşarlığa gelmesinden sonra mahkemelere delil olarak gönderdiği orijinal belgelerin incelenmesiyle de ortaya çıkıyor.
Fidan’ın yöneticiliğe gelmesinden sonra şeffaflaşıp, mahkemelere belge göndermeye başlayan MİT’in, 28 Şubat davası iddianamesinin 331 No’lu ek klasöründe belgesi bulunurken, 12 Eylül davasının görüldüğü Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ne 1 Mayıs 1977 olaylarına ilişkin hazırlanan raporları, 12 Eylül iddianamesinde Maraş katliamıyla ilgili 57 sayfalık orijinal belgeleri mahkemeyle paylaşıldı. Susurluk sürecini aydınlatacak önemli raporlar da yine MİT tarafından mahkemelere gönderildi.
MİT görevlisi Tarık Ümit’in, eski MİT Kontr-Terör Merkezi Başkanı Mehmet Eymür’le yaptığı görüşmeyi içeren bant kaydı 12 yıl sonra savcılığa gönderildi. Son olarak Hrant Dink suikastı davasına bakan mahkeme de MİT’ten belge istedi.”

Bu belgelerde ‘Maraş‘la ilgili ne vardı? Bu belgelerde Kürtlerle Alevilerle ilgili ne vardı? Bu belgelerde devrimciler ve kürt hareketi ile ilgili ne vardı?
Bundan bilen var mı? Bundan anlayan…bir hukukçu?…ya da başka bir ilgili;..
Maraş bir yangın yeridir. diyordu bir inanan… Sorma, soruşturma ve sorgulama algısı açılmış, hesaplaşma zorunlu hale gelmiştir sanki.Herkesin bildiğinin ayan olması sıkıntı işte;…
o yüzden  ‘Maraş’ yazan çok az  insandan biri, bir devrimci (Aziz Tunç) neçe oyunlarla mahpus edildi, sonra bırakıldı. Şimdi ikinci kitabıyla tekrar soruşturma açıldı. ‘DokunmA’ işte…
Bu yüzden yönelimi topyekun, ‘gizli belge‘ ve ‘devlet sırrı‘nı otokontrolle bir toplumsal gizleme hastalıgından kurtarıp, yüzüne yüzüne söyleme, sorma, sürekli soruşturma tavrına dönüştürmeli…
Toplumsal hafızamızın kanıksayarak sıradanlaştırdıgı tüm acı yüklü duygulanımlarımız özünde yine zihnimizi açacak aidiyet ve direnmeyle varolma şifrelerini barındıran bir insani güç barındırıyor olmalı. yani bitmeyecek bir insani hesaplaşmada sonsuza kadar sorulacak  sorularımız var artık ve maalesef… Bu yüzden deşifre olmuş bir opreasyonda katilin kim oldugunu elbet bulacaktır ortak hafıza; netleştirip bir insanlık sucu olarak resmedecektir. Birilerinin bu soruları fısıldayarak bile soruyor olması , ‘kaçılmaz’ bir çığlık yaratmak için yeterli… Her çığlık bir uçurumda bin gün olur. Gün olur mit belgeleri ve tüm kirli bilgileriyle bu devru devran da yalan olur ; O vakit Maraş da gönüle yar, başka bir diyar, başka bir ‘memleket’ olur ..

(bu da dilek: sar ate elıf u ate cannê)

EN SON EKLENENLER