Neden Yeşil Sol Parti?

Türkiye çıkmaz bir sarmalın içine çekildi. Bu durum her geçen gün daha derin buhranları göreceğimize işaret. Devleti yöneten irticacı-faşist siyasi iktidar Yoksulluk-Yolsuzluk-Yasaklar yörüngesinde Türkiye halklarını felaketlere sürüklüyor. Zamlar ve hayat pahalılığı kıskacında inim inim inleyen insanlarımızın çaresizliğini görmeyen, duymayan oligarşik bir sistemle yönetiliyoruz. Acı ve dayanılmaz bir ekonomik tablo ile karşı karşıyayız.

Önümüzde çok önemli bir dönemeç var. Yani anlayacağınız köprüden önce son çıkış. Türkiye bir sistem değişikliğine hazırlanıyor. Önümüzde iki seçenekli bir cumhurbaşkanlığı seçimi var. Bir yandan “Sana Söz” diyen ve Türkiye halklarının tamamına kucak açan ve helalleşme çağrısında bulunan Millet İttifakı’nın adayı CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu var; karşısında ise 22 yıldır zam-zulüm-işkence ile devleti yöneten Cumhur İttifakı’nın adayı AKP Genel Başkanı irticacı-faşist Recep Tayyip Erdoğan…

Ayrıca bu seçime ek olarak TBMM üyelerini de oylayacağız. Özellikle ifade etmek isterim ki Cumhurbaşkanlığı seçim kadar milletvekili seçimi de hayatidir. 27. dönem Meclisi’ne hepimiz tanık olmuşuzdur. Meclis kürsüsünde ve komisyonlarda dişe diş mücadele edenlerin başında sol ve sosyalist milletvekillerinin emekçi halkımızın haklarını savunduklarına şahit olduk.

Peki, bu milletvekilleri hangi partilerin çatısı altındaydı?

Elbette ki Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Türkiye İşçi Partisi (TİP) çatısı altında idiler.

28. Dönem Meclisi’nde işte bu yiğit milletvekillerinin sayısının iki hatta üç misline çıkmalıdır. Çıkmalıdır ki bizlere vurulacak her darbe karşısında çelikten zırh gibi dikilsinler.

Bugün bu milletvekili adayları hangi ittifak içinde bizlerden oy istiyor? Elbette ki Emek ve Özgürlük İttifakı’nda… Emek ve Özgürlük İttifakı bloku her ne kadar olumlu karşılamasam da Yeşil Sol Parti ve TİP olarak ayrı ayrı listelerden karşımıza çıktılar. Önümüzdeki bu seçenek biraz sıkıntılı olsa da Yeşil Sol Parti’nin ipi göğüsleyeceği gün gibi aşikâr. O zaman seçmenler olarak bize düşen görev, ipi göğüsleyecek olan ile gücümüzü, enerjimizi birleştirmektir. İşçinin, köylünün, ezilenlerin, sömürülenlerin, ötekileştirilenlerin, zalime tarihimiz boyunca baş eğmeyen, biat etmeyenler olarak gücümüzü ve enerjimizi Yeşil Sol Parti’de bütünleştirmeliyiz. Bütünleştirmeliyiz ki Sayın Kılıçdaroğlu’nun eli güçlensin.

Burada CHP’yi göz ardı ettiğimi sakın düşünmeyin. CHP sosyal demokrat, reformcu bir partidir. Burada merkeziyetçilik egemen olduğu için oradaki sol ve sosyalist gelenekten gelen arkadaşlardan fazla bir şey bekleyemeyiz.

Dolayısıyla bu fotoğrafta Yeşil Sol Parti karesinde olduğumuzu unutmayalım

Barışla Kalın… Sevgiyle Yaşayın…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Yazarın diğer makaleleri